- 9 -

18.8K 582 108
                                    

.

Hastaneye geldiğimiz de otopsi raporu çıkardılar. Ufak bir ameliyata da alıp kurşunu çıkardılar. Ameliyat bitiminde yıkadılar oğlumu sonra görevlinin yardımıyla kefenini de sarıp minicik tabutua koydular. Göz yaşlarım durmazken bu zamanlarda bir aileye ne kadar ihtiyaç duyduğumu anımsadım. Kalbim sanki iki engelin arasına sıkıştırılmış gibi nefesimi kesiyordu.

Yaserimin tabutunu Zeynel tek taşımak istemişti. Kucağına alıp arabaya doğru giderken bende yanında yürüyordum. Annem ve babamın yanına gömülmesini istedim çünkü biliyorum onlar yanında olurdu. Yüreğim parçalanıyordu daha sabah anne baba diyerek gülen oğlumu şimdi toprağa vericektim.

Toprağa gömülürken yanındaydım, sabahtan beri durmayan göz yaşlarım da benimle beraber. Siyah giyinmek bir kez daha o kadar acı veriyordu ki yaşamak yanlış gibiydi.

Gömüldükten sonra hoca ve diğer bir kaç kişi gittiğinde Zeynel ve ben kalmıştık.

Annemin toprağını elimle okşarken konuştum.

"Annem sana torununu getireceğime söz vermiştim. Babam çok özledim seni, ben sadece sizinle büyüdüm. Arkadaş, aşk bilmeden sadece sizin sevginizi hissederek büyüdüm. Şimdi bu yaşadıklarım o kadar zor geliyor o kadar yorgun hissediyorum ki anlatamam. "

Sesim kısık öylece ağlıyordum. Saatler birbirini kovalarken hava iyice kararmıştı.

"Merve hadi gidelim çok geç oldu iyice üşütüceksin"

Omzundan tutup kaldırırken hiç gitmek istemiyordum.

"Zeynel bu çok zormuş ben böyle birşeyi nasıl kaldırabilirim?"

Önümde diz çökerken elini omzuma kattı.

"Zor zamanlar olabilir ama yanında olacağım söz veriyorum sana. Şimdi gitmeliyiz"

Ayağa kalktığımda omzumdan iteklerken başımı arkaya çevirerek onlara baktım. Göz yaşlarım hızlanırken sesli nefes aldım. Başımı Zeynel'e yaslayıp az da olsa rahatlamaya çalıştım ama imkansızdı.

"Sevdiğim kim varsa elimden kayıp gidiyor. Sevdiklerime doyamadan ölüm onları benden ayırıyor. Ben kötü biri miyim neden ölümle imtihan ediliyorum ?"

"Ölüm biz istesekte istemesekte var. Bu yüzden sevdiklerimiz hayattayken kıymetlerini bilmeliyiz."

Doğru söylüyordu onların hayattayken kıymetlerini bilmeliydik. Arabaya bindiğimiz de ağlamamı azaltmaya çalıştım ama imkansızdı.

" Beni evime bırakır mısın? "

Bana dönüp sinirle baktı.

" Senin evin artık benim evim Merve "

" Zeynel bizim evlenmemizin tek sebebi Yaser'di. Üstelik biraz yalnız kalmak istiyorum. Oğlumla bütün vaktimi o evde geçirdim ben. "

Şoföre döndü ve,

" Doğan, Merve'nin evine sür"

Gözlerimle teşekkür edip arabanın koltuğuna kendimi yaslayıp geçen yolu izledim.

Üç can kaybetmek, bunun ağırlığı insanı eziyordu. Buna alışmış olmam gerekirdi annem ve babamı toprağa verdim ben. Yine de kalbim aynı acıları taşımakta güçlük çekiyordu. Annem sayesinde babamın acısını dindirmiştim, oğlum sayesinde de annemin acısını dindirmiştim peki oğlumun acısı. Evlat acısı anne baba acısından betermiş bunu şuan o kadar iyi anladım ki. Düşmanıma dahi böyle acı gelmesin. Çok zor aldığım nefes dahi acı veriyor.

Evime vardığımız da arabadan yavaş şekilde indim. O da benimle birlikte indiğinde ses etmedim. Eve benimle birlikte çıkıp yine birlikte içeri girdi. Kapıyı arkamdan kapattığında televizyonun altında ki çekmecede CD'leri çıkarıp televizyon CD girişini açtım. Yerleştirip kapattığımda elime kumandayı alıp Zeynel'in yanına oturdum.

BEBEĞİMİN BABASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin