•thirty two•

71 19 15
                                    

Medya: Jungkook - Still With You -

...

Offff Erkek Yiaaağ! Sssade dedi yiaaağ!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Offff Erkek Yiaaağ! Sssade dedi yiaaağ!
...

Yaklaşık bir saate hazırlanmıştım. Saçlarım ne kadar elbiseye uymasa da ona göre bileklik ve kolye takmıştım.

Saçlarımı da kendim halledip bukle bukle yapmıştım. Makyajımı da halletmiştim. Aynada kendime bakarken harika görünüyordum.

Elbise üzerimde tam durmuş ve birazda olsa vücudumun güzelliğini göstermişti. Son olarak parfümümü de sıktığıma göre birazdan olacak arabaya yetişmek için aşağı inmeliydim.

Merdivenlerden topuklumun sesi evde yankılanırken neden evin bu kadar sessiz olduğuna anlam verememiştim.

Elimde ki çantamı daha da sıkı tutarak dik bir şekilde ilerledim. Salona baktığımsa kimse yoktu. Nereye gitmişlerdi ki?

Ağh.. Her neyse, beni kandırmışlardı. Bari doğum günümde yapmasalardı.

Gözlerimi kendi kendime devirerek dışarı çıktım. Kapının önünde bir limuzin beni bekliyordu bile.

Beni görür görmez kapıyı açtılar. Ben bir şey demememe rağmen arabayı çalıştırıp yola koyulmuştuk bile.

Yaklaşık kırk dakikalık yoldan sonra deniz göründü. Daha sonra da sahile yaklaşarak durduk. Ne işimiz vardı ki burada?

Jimin.. Yine neler planlıyorsun?

Görevli kapıyı açarken hızlıca bir bakış attım etrafa. Sadece bir tane büyük bir yat hazırda bekliyordu. Ve etrafta kimsecikler yoktu.

Kaşlarımı çatarak görevliye döndüm. Başı eğik bir vaziyette konuştu. "Lütfen, Yata geçin, Hae Soo Hanım." dediğinde başımı sallayarak ilerlemeye başladım.

Yatın içinden bir görevli çıktı ve bana binmem için yardım etti. Bana yatın ön tarafında kocaman bir yeri gösterdi ve burada beklememi söyledi.

İçimde hafif heyecanla karışık merak duygusu da artıyordu. Birde üzerine yat hem sessiz hemde karanlıktı. Ondan dolayı görevlinin de yüzünü görememiştim zaten. Sadece silüet vardı.

Birden tekne hareketlenince şaşırmadım değildi. Korkuda vardı içimde. Üstelik, Jimin neden böyle bir şey yaptı ki?

Oturduğum yerin az ilerisinde olan masanın üzerine baktım. Ortada bir yer boştu sadece. Geri kalan her yer yiyecek ve içeceklerle doluydu. Sandalyeler ise düzenli bir biçimde yerleştirilmişti ve sekiz tane vardı.

Masanın büyüklüğü ve güzelliği aklıma sorular getirirken ne kadar açıldığımızı fark ettim.

Kıyıdan baya uzaklaşmıştık. Ne ara oldu anlamadım. Sanırım Yat diye boşuna demiyorlardı.

Karanlık gittikçe loş bir ışığa dönüşmeye başladı. Yatın tavanında ki led ışıklar hafiften yanarken etrafı bile görebildiğime bir yandan şükür ediyordum.

Reality |Jung Hoseok|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin