• TAMAMLANDI •
Gözünü açtığında, olduğu odadan çıktığında durdu Hae Soo. Karşısında ki tabloya baktı. Nedensizce hiç bir şey hatırlayamazken, sadece karşısında ki tablodan en sevdiği grubu hatırlıyordu.
Tüm üyelerin gözlerine baktı. O şaheser gözle...
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
BTS: Y/N İyi Misin?
...
Burnuma gelen kokuyla yüzümü hafiften ekşitmem bir oldu.
Gözlerimi hafiften ararlarken kafamın birinin kucağında olduğunu ve koltuklardan birine yatırıldığımı anladım.
Tam olarak ayıldığımda başımın üstünde bir kişiyle göz gözeydim. Bana tersten baksada bana bakanın hemen Taehyung olduğunu anladım.
Fakat hala inanamayıp birden kalktım ve koltuğun en uç köşesine resmen ışınlandım.
Bunlar gerçek miydi? Veya gerçek olacak kadar güzel bir rüya?
Hepsi bana şaşkınlıkla bakarken ben ise hepsine birden yetişmeye çalışıyordum.
Yanıma keyifle zıplayarak oturan Jimin ise kolunu omzuma koyarak beni hızlıca kendine çekti.
"Ee ne oluyor bakalım? Neden böylesin?" dediği anda hiç bir tepki veremiyordum.
Gerçekten ama tepki veremiyordum. Çünkü bu duygu tarif edilemezdi.
Bir uyanıyorsunuz dünyanın en ünlü adamlarının yanındasınız. Ve sizi tanıyormuş gibi davranıyorlar. Evet ne kadar inanılmaz bir şey değil mi?
"Soo? İyi misin?" Namjoon bana temkinli bir şekilde soru sorarken gözlerim onu gördü.
"Jimin Hyung bırak kızı iyi değil zaten." Jungkook konuştuğunda Gözlerim ona kaydı.
Kim konuşunca ona dönüyordum. "Soo-Ah iyi misin?" Bu sefer ise Hoseok'a dönmüştüm.
Jimin omzumdan tutmayı bırakınca yerimde dikleşerek oturdum. Evet sanırım bu olayı çözmeliydim.
İlk sorum şu olacaktı;
"Benim burada ne işim var?" Yani mantıken evde olmam lazımdı, ki evim neresi orasını bilmiyorum ama.
"Nasıl ne işim var?" Jin konuşurken ciddi bir şekilde oturdum ve ellerimi yüzüme koydum. Kendime gelmeliydim.
"Şunu bilin. Ben bu durumdan asla şikayetçi değilim ama.. Ben kimim?" dedim. Kendimden emindim. Fakat kim olduğumu bilmiyordum.
"Sen Kim misin?" yanımda oturan Jimin bana korkarak ve tuhafça bakarken derin bir nefes aldım.
Namjoon hafiften öksürürken bana döndü.
"Soo, Tatlım. Sen Jung Hae Soo'sun. Sen.. Sen bizimle yaşıyorsun. Ve evet doğru bir BTS'iz. Fakat bir şeyi unuttun. Sensiz biz bir eksiğiz. Sekiz eksi bir eşittir her zaman sıfırdır." Duyduklarımı sindirmek için bir kaç saniye bekledim.
Endişeli ve korkulu derin bir nefes aldım. Kısık çıkan sesimle "Yani?" diyebildim.
Şimdiye kadar konuşmamış olan Yoongi konuşmuştu. "Sen BTS'in sekizinci üyesi Hae Soo'sun." Tamam tamam. Bu gerçek pek gerçek gibi gelmeyebilir.
