Final ▶Bana Bir Düş Ver

57.4K 2.3K 377
                                    

Multi var.

Genç kız ay ışığının altında bedenini kumların üzerine bırakmış, gözleri kapalı hâlde dalgaların sesini dinliyordu. Arada sert dalgalar ayaklarına çarpıyor, soğuktan ve mutluluktan kahkaha atıyor, ruhu katıksız bir huzurla doluyordu. Tüm hayatı boyunca soğuktan nefret etmişti ama artık o kadarda kötü gelmiyordu. Ya da kalbinde yanan ateşten çokta soğuğu hissedemiyordu. Her ne sebeple olsun, yanında uzanan adam sayesinde sevmediği şeyler bile artık ona güzel geliyordu. Bisiklet sürmekten nefret ediyordu ama günün bir kısmını nefret ettiği şeyi öğrenmeye harcamış ve sevdiği adamdan bir tomar azar işitmişti.

Sonra zamanlarının bir kısmınıda kıyafet alışverişi yapmakla geçip, en sonunda da günü yemekle sonlandırmışlardı. Hayatının en güzel ve eşsiz gününü geçirmiş, saatler hiç tükenmesin istemişti. Ve sevdiği adam onun için günü geceye katmış ve gün doğumuna kadar beklemeyi kabul etmişti.

Başını sevdiği adamın göğsünden kaldırıp yüzüne baktı. Günler önce sormak istediği soruyu sordu. "Bana neden kelebek diyorsunuz?" diye sordu.

Ateş bir an gerildi. Sarp ona Masal hakkındaki her şeyi anlattığı gece, ona mavi kelebek ismini kendisi koymuştu. Çünkü mavi kelebekler ölümü temsil ederdi ve Masal'ın hikayesini duyduğunda, onun masmavi gözleri aklına geldiğinde ona yakışacak yegâne isimin bu olduğuna karar vermişti.

Gerçeği gizleyerek, "Çünkü kelebekleri severim" dedi.

Masal onun gerildiğini, dahası yalan söylediğini anladı ama bu noktada ona çok takılmadı. Muzur bir hâlde, "Hadi bana hayalini anlat" dedi.
"Hayalimi mi?"
Başını onaylarcasına salladı.
Ateş biraz düşünür gibi yaptıktan sonra gözlerini gökyüzüne dikerek konuşmaya başladı.
"Üç kızım olsun istiyorum" dedi. Kısa bir anlığına kızın şaşkın yüzüne bakıp gülümsedi. Ardından yine gökyüzüne bakarak, "Okyanusun renginde gözleri olsun. Birini omuzlarımda, diğerlerini kucağımda taşıyarak parka gideyim. Uyurken onları izleyeyim. Masallar okuyayım. Beraber alışverişe gideyim. Erkek arkadaşlarına kan kusturayım. Fırtınalı ergenliklerine şahit olayım...Böyle.. sanırım dünya üzerindeki en şanssız evlatlar olurlar ama onlar için en iyisini yapmaya çalışırdım"
"Harika bir baba olacağından eminim"
"Ya senin.. Senin hayalin ne?"

Genç kız geniş bir şekilde gülümsedi. Yeniden başını göğsünün üzerine koyup, bileğini havaya kaldırdı. Sol elinin parmakları, sağ bileğini saran altın bilekliğin üzerinde dolanırken,
"Bugün benim hayalimdi. Ömür boyu seveceğim adamı bulup, onunla keyifli vakit geçirmek. Aşık olmak. Biliyor musun, sanki bugün yeniden doğmuş gibiyim" dedi.
Yerinden aniden doğrulup, bilekliğindeki harflere dokundu.
Bir tanesi Masal'ın M'si, diğeri Ateş'in A'sıydı ama geri kalanları bulamıyordu. Ateş'e sorsada cevap vermemişti.

N. P. S.

Dudaklarını küçük bir çocuk gibi büzerek, "Bunların anlamını bana söylemeyecek misin?" diye sordu.
Ateş ellerini başının altına koyup keyifle,"Biraz zorlarsan bulabilirsin" dedi.

Ciddi anlamda düşünmüştü ama aklına hiçbir şey gelmiyordu.
En sonunda dayanamayıp, ofladı.
Bu defa gerçekten üzülerek, "Lütfen Ateş, söyle"
"Az önce biz ne konuştuk Masal" diye küçük bir ip ucu verdi ona.
"Hayallerden"

O an kızın aklına dank etti. Geriye üç harf kalmıştı. Ateş üç kızı olsun istiyordu. Olumsuzca kafasını salladı. Nedense Ateş'in kızlarının annesi olarak kendisini hiç düşünememişti.
"Narin'nin N'si" dedi sorarcasına.
Ateş başını aşağı yukarı salladı.
"Su'nun S'si"
Yine başını salladı ve
"Pınar'ın P'si.. Yani annem" diyerek tamamladı.
Şaşkınlıkla duraksayan Masal, "Anlamadım" dedi.

Mavi Kelebek Where stories live. Discover now