{10}

1.5K 106 133
                                    

Kızlar meraklı bakışları ile bana bakarken, ben hala az evvel ki olayın şokundaydım.
Hızla yerimdeb kalkıp çantamı da alarak gitmek istedim.

"ne oldu be, dur kimi gördün söylesene"

'abimin en yakın arkadaşını' demek o kadar uzak geldi ki bana. Susmayı istedim. Konuşmak istemedim. Sadece gidip temiz hava alıp uzun uzun düşünmem gerekliydi.

"hiç kimseyi görmedim. Zaten saçma sapan bir şey"

"o yüzden mi kaçar gibi gidiyorsun"

"yok şey aklıma bir şey geldi de. İşim vardı onu halletmem lazım. Görüşürüz"

Kızların arkamdan seslenmelerine aldırmadan hızlı hızlı yürüyerek mekandan ayrılmıştım. Mete'nin sevdiği mekana geldiğimiz için karşıya Kadıköy'e gelmiştik.
Mekandan çıkıp moda sahiline atmıştım kendimi. Zaten yakın olduğu için hemen varmıştım.
Boylu boyunca uzanan sahil kenarında bulduğum ilk boşluktaki yeşil alana attım kendimi.
Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, koşturduğum için mi yoksa hala az evvelki şaşkınlığım yüzünden miydi.

Otuduğum yerde sakinleşmeye çalıştım. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip patlayan kafamı sıktım adeta. Yarın yine önemli bir sınavım vardı ve benim şuan düşündüklerime bakın.
Derin bir nefes alıp bakışlarımı karşımdaki dalgalı denize çevirdim.

Ben daha düne kadar abi dediğim, hatta şuan bile dememi istese demek zorunda olacağım bir adam. Ne demek kalbimden çıkaranadığım kişi oluyordu. Çok saçma değil mi.
Ya o benim abimin en yakın arkadaşı, nasıl böyle olabilir.
Her şeyi geçtim, abimin arkadaşı olmasa, yaş farkımız bu kadar olmasa diyelim. Onur bu ya Onur, kadınlara düşman, aşka zerre inanmayan bir adamdan bahsediyoruz. Onu ben mi Aşk'a inandırıp sevgimle yaralarını mı iyileştireceğim. O sadece bana değil, kimseye kalbinin kapılarını açmıyor ki.
Saçlarımı tekrar karıştırdığımda tekrar derin bir nefes aldım. Sanki aldığım nefes ciğerlerime ulaşmıyor gibiydi.

Aklıma Eslemin dedikleri geldi. Yeşil gözlü abi bozuntusu, onun sana bakışları farklı, ilk gördüğümde anlamıştım dedi. Sahi olabilir miydi.
Mete'yi kıskandığını ondan rahatsız olduğunu fark edebiliyordum. Ama bu ne tür bir kıskançlıktı ki. O önceden de yanımda olan her erkeği kovardı. Ama abimde öyle. Bana yıllarca abimden farksız davranan bu adamın beni sevdiğini iddia etmem mantıksızdı.

Yine aldığım nefesin beni rahatız etmesiyle kafamı salladım. Düşüncelerimden kurtulmak istercesine.

Zaten ortada fol yok yumurta yoktu. Neden kendimi harap ediyordum ki. Kendi duygularmdan bile emin değildim ki. Hele Onur'un dünki tavırları, yaptığı imaa o kadar kırmışken ben bu adamı seviyordum diyemezdim.

Sevmek, sevilmek nasıl bir duyguydu bunu zaten bilmiyordum. En azından başkası tarafından.
Annem eğer gitmeseydi ona aşk hakkında sorular sorardım.

☘️☘️☘️


Mahalleye geldiğimde düşüncelerim yüzünden yavaş yavaş yürüyordum. Normalde alacaklı gibi yürürdüm ama düşüncelerim beni yavaşlatıyordu.
Birden karşıma duran büyük bir gölge ile irkildim. Eğik başımı kaldırıp baktığımda gördüğüm yeşil harelere baktım.

"biraz konuşabilir miyiz"

"ne konuşacağız. Dün tam olarak açık açık söylemediğin şeyleri daha net şekilde mi konuşmak istiyorsun"

Cesaretin var mı Aşk'aWhere stories live. Discover now