{8}

1.4K 103 174
                                    

Cenazeden sonra 4,5 gün okula gitmemiştin. Kimseye de haber vermemiştim. Daha doğrusu telefonuma hiç bakamamıştım. Bugün elime aldığımda yüzlerce mesaj ve onlarca cevapsız çağrı vardı.

Cevapsız çağrıların çoğu Süsen ve Mete'dendi.
Mesajlara girdiğimde mesajların neredeyse tamamı Süsenlerle kurduğumuz okul grubundandı. Mesajların hepsi benim neden okula gelmediğimle alakalıydı. Önce hasta olup olmadığımı sormuşlardı, sonra sonlara doğru nasıl öğrendiklerini anlamasam da cenazeyi öğrenmişler ve baş sağlığı diledikleri mesajlarla doluydu.
Mesajların hepsini okuyup bitirdikten sonra telefonu tam kapacağım sırada tekrar çalmaya başladı.
Yine Mete arıyordu. Onları endişelendirmek istemediğim için açıp en azından iyi olduğumu söylemem gerektiğini karar verdim.

"efendim"

"Yazgı, sen misin. Allahım sana şükürler olsun kafayı yemek üzereydim nerelerdesin sen. Başına gelenleri duydum başın sağolsun çok üzüldüm. Seni görmeye geldim ama evde yoktun."

Mete'nin tek nefeste söylediklerine üzülmüştüm. Gerçekten çok endişelenmiş geliyordu sesi.

"iyiyim ben Mete, sakin olabilirsin"

"nasıl sakin olayım Yazgı. Kaç gündür ulaşamıyorum, iki gündür de evine geliyorum ama yoksunuz"

Son iki gündür abim Onur'un yanında bende Melislerin yanında kalıyordum. Nedensizce evde kalmak ruhumu daralıyordu.

"iki gündür komşularımızda kaldık. Ondandır."

Mete bir şey demek yerine derin bir nefes aldı. Sanki söyleyeceklerini hesaplayıp söylemek istiyordu.

"peki okula devam edecek misin"

"edeceğim tabi, beni, bizi düşünmeyip giden annem yüzünden hayallerimden vazgeçmem."

"Yazgı"

"efendim"

"eğer izin verirsen bugün seni görmek isterim. Hem belki bir şeyler yaparız kafan dağılır. Ne dersin"

Aslında hiç bir yere gidesim yoktu, hiç bir şey yapasım da. Ama evde duramıyordum. Abim bugün iyi olduğunu söyleyip işe çıkmıştı ve bende evde tek kalmıştım. Melis de bugün konservatuar mülakatına gitmişti. O yüzden gidecek yerimde yoktu.
Ruhumun daraldığını hissettikce gitmenin mantıklı olduğunu düşündüm.

"olur, ben bir duş falan alırım çıkarım. Eminönünde buluşalım mı"

"olur tabi. Tamamdır o zaman bir saate görüşürüz"

"görüşürüz"

Telefonu kapattığımda geç kalmamak adına ayağa kalktığımda telefonun tekrar çalması ile Mete olduğunu düşünerek bakmadan direk açmıştım.

"efendim Mete"

Karşıdan bi kaç saniye ses çıkmayınca tekrar sesleneceğim sırada karşıdan ses geldi. Ama Mete değildi.

Cesaretin var mı Aşk'aWhere stories live. Discover now