42. Bölüm

555 47 48
                                    

Medya: kedici aidan 😋

Okumaya geçmeden bi vote verseniz?

------------------------

Five: gel yatalım. Çok geç oldu.

Tini: pekala.

Beni elimden tutarak kaldırdı. Kolunu omuzuma atarak yürümeye başladık. Five'ın çadırına geldiğimizde çadırda birinin yattığını fark ettim. Ay ışığının yansıdığı yerden bakınca o kişinin Olivia olduğunu anladım. Hızlıca Five'ın kolundan kurtularak ilerlemeye başladım. Five bana yetişerek kolumu tuttu.

Five: Tini bak düşündüğün gibi değil.

Tini: açıkla o zaman.

Five: yanımda yatmak için ısrar edince kıramadım.

Tini: ne yani her isteyeni yanında mı yatırıyorsun?

Five: hayır.

Tini: yani bu sadece Olivia'ya özel.

Five: Tini hay-

Sertçe kolumu çekip Austin'in çadırına gittim. Olanları düşünmeden kendimi direkt uykuya verdim.

***

Sabah arkamdan birinin sarıldığını hissederek uyandım. Arkamı dönüp kim olduğuna baktım. Ah tabikide Five'dı bu. Uyurken çok tatlı görünüyordu. Biraz izlemenin kimseye zararı olmazdı.

(düşünsenize uyandığınız anda yanınızda size sarılıp uyuyan aidan'ı görüyorsunuz. Ağağağa düşünmesi bile 🦋🦋)

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama baya bir süre onu izlediğim kesindi. Yavaş yavaş kıpırdanmaya başladığında hızlıca gözlerimi kapattım. Sırıttığını anlayabiliyordum.

Five: uyumadığını biliyorum güzelim.

Oflayarak gözümü açtım.

Five: kıyamıyorsun bana herhalde.

Aklıma dünkü olay geldiği gibi hızlıca yattığım yerde doğruldum.

Tini: neden gitmedin onun yanına?

Five: çünkü seni istiyorum.

Kalbim ağzımda atıyordu. Bu çocuk naptı bana. Derken, belimden tutarak tekrar yatırdı ve dudağımdan öptü.

Five: affettin mi?

Tini: bir daha öpersen neden olmasın?

Ağırlığını vermeden üstüme çıkıp öpmeye başladı. Bende karşılık veriyordum. Nefessiz kaldıktan sonra ayrıldık. Gözlerime bakmaya başlamıştı.

Tini: hey. Neden öyle bakıyorsun bana?

Five: çünkü çok güzelsin.

Gülümsedim. Boynumdan öperek tekrar yanıma yattı. Bir süre tavanı izledikten sonra sessizliği karnımdaki gürültü bozdu. Five gülmeye başladı.

Tini: heey gülme ama. Acıktım napim.

Five ellerini suçluymuş gibi kaldırarak

Five: bir şey demedim.

İkimizde gülüyorduk.

Tini: hadi yemeğe gidelim.

6. 𝒃𝒐̈𝒍𝒈𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Where stories live. Discover now