Çocukların göz devirdipini hissetmiştim. Kimse geçmediği için şoför koltuğuna oturucakken five denen çocuk ışınlandı ve dengemi kaybedip popomun üstüne düştüm.
Tini: şunu birden yapmasan mı?
O benim bu halime gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken ben ayağı kalkıp arka tarafa geçtim.
Five: ilk önce çadır kurabilceğimiz bir yer bulmamız lazım.
Luke: iyide çadırımız mı var?
Valery: haklı
Tini: ben gidip çadır alayım siz de gidebilceğimiz bir yer arayın.
Karavandan çıkıp kapıyı kapattım ardından five önüme ışınlandı.
Tini: noldu?
Five: seni tek başına göndermem.
Tini: yardıma ihtiyacım yok.
Five: anlaşıldı.
Yürümeye başladım.
***
Hala çadırların olduğu yeri arıyordum. Nerede şu lanet çadırlar. O sırada yakınlarımdan bir ses geldi. Sesin geldiği yere doğru gittiğimde bir tane fener yerdeydi. Arkamı döndüğüm anda five dibimdeydi. Onun korkusuyla geriye doğru düşücekken belimden tuttu ve beni taklit ederek
Five: yardıma ihtiyacım yok.
Tini: salak mısın?
Kendimi ondan kurtarıp çadırları aramaya devam ettim.
Five: yanlış tarafa gidiyorsun. Çadırlar solunda kalıyor.
Işınlandı. Onun dediği tarafa gittiğimde büyük bir çadırın yanındaydı.
Five: güzel bu.
Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.
Tini: tamam al gidelim
Göz devirip çadırın katlı halinden aldı. Kolumdan tuttu ve bizi karavana ışınlandı.
***
Neredeyse 2 saattir yoldaydık.
Tini: ne kadar kaldı aa uykum geldi
Five: daha var
Lucia ve Hannah'a baktığımda uyuyorlardı. Bende çantamdan bir sweatshirt alıp örtü gibi üstüme örttüm. Çantamı da kafamın altına koyarak uyudum.
***
Gözlerimi araladığımda güneş ışığı gözüme çarpıyordu. Çadırdaydım. Etrafıma baktığımda kimse yoktu. Üstüme giydirilmiş sweatshirt'ü çıkarıp çadırdan çıktım. Herkes bana baktı.
Lucia: günaydın uykucu.
Tini: bayadır doğru düzgün uyuyamıyordum laf etme o yüzden.
Hannah: tamam tamam bir şey demedik gel otur yanımıza.
Karavanın yan tarafını açmışlardı. Katlanabilir masa ve sandalyeler vardı. Boşta kalan bir sandalyeye geçtim ve önümdeki yemekleri yemeye başladım.
Luke: birkaç gün burada kalacağız. Çok fazla odunumuz yok bu yüzden dağılıp odun toplayacağız.
Valery Lucia'yı elinden tutup kaldırdı.
Valery: biz gidiyoruz.
Tini: hannah biz?
Hannah: umm biz Luke ile olmayı planlamıştık. Sorun olur mu?
Şaka gibi yine bu çocukla beraberim sanırım.
Tini: tamam sorun yok.
Diğerleride gitti. Bende çantamdan bir tane silah aldım her ihtimale karşı ve ilerlemeye başladım. Five'da arkamdan geliyordu.
