27. Bölüm

577 43 23
                                    

Bölümlerin isimlerinin saçma olduğumu fark ettim. Şimdi hepsinin ismini silip 1. Bölüm, 2. Bölüm falan yapıcam haberiniz olsun ağqösğw

------------------------

Hepsi çok şaşırmış görünüyordu.

Lucia: aman tanrım Tini!

Hemen Lucia'nın ağızını kapattım.

Tini: tüm askerleri ayaklandırmak istiyorsun galiba? Herneyse şuan acilen çıkmamız gerekiyor. Sizi almaya geliyorlar.

Birden kapı açıldı. Gelen kişi o adamdı ve yanında askerler vardı.

Adam: yakalayın şu kızı!

Hepsini havalandırmadan ittirmeye başladım.

Tini: gidin çabuk!

En önden Millie'yi yolladılar sonra sırayla girmeye başladılar onlar giderken bende askerleri gücümle oyalıyordum ama daha fazla dayanabilceğimi düşünmüyordum.

Five: Tini git hadi!

Tini: five sen git hadi ben halledip geleceğim.

Five'ı sonunda ikna edebilmiştim. Havalandırmaya girdiği anda silah sesi duyuldu ve odayı büyük bir sessizlik kapladı

Adam: yakalayın çabuk!

Bedenim yere yığılırken askerler beni tutuyordu. Gözlerimi araladığımda Five'ı direnirken gördüm onu da tutuyorlardı.

***

Gözlerimi araladığımda bir odadaydım. Ellerimden asmışlardı. Etrafıma baktığımda tek olmadığımı anladım. Five'ı hiçbir yerde göremiyordum. Karnımı sıktığımda acı hissetmediğimi fark ettim. En son vurulmuştum. Tabi ya biri beni gücüyle iyileştirmiş olmalı.

Adam: uyanmışsın küçük hanım.

Tini: *sessizce* sensin küçük.

Adam: duyamadım?

Tini: git bir kulak doktoruna görün istersen!

Adam: arkadaşlarına çok güvenme. Seni kurtarmaya geri gelmezler.

Göz devirip etrafı incelemeye başladım.

Adam: *sırıtarak* çocuğu görmek istermisin?

Tini: hangi çocu- ona bir şey mi yaptınız!

Adam cevap vermek yerine yanına birkaç asker çağırdı ve beni zincirlerden kurtararak bir yere sürüklemeye başladılar.

Tini: eğer ona bir şey yaparsan burdan çıktığımda ilk işim seni öldürmek olucak!

Adam: biliyor musun bunu diyen çoktu. Ama kimse cesaret edemedi.

Tini: sen öyle san.

Bir odaya girdik. Odada kocaman bir cam vardı ve karşı taraf karanlıktı. Bir asker odadan çıktı ve karşıdaki odanın ışıkları açıldı. Oraya bakmamla titremeye başlamıştım. Five'ı o şekilde görmek... çok kötü hissettiriyordu. Ellerinden tavana asılmış yüzü kan içinde karnında morluklar var. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Adamın üstüne atlayacakken askerler beni tuttu.

Tini: hele bi ona bir şey olsun-

Adam: çok konuşuyorsun.

Yumruk atmıştı. Kağam sağ tarafa dönünce tekrar onu gördüm. Dudağımdaki kanı tükürdüm. Askerler beni geri götürüp ellerimden bağladılar ve gittiler.

------------------------

Aklıma yeni yeni fikirler geliyor umarım beğenirsiniz.

Nasılsınız asklar konuşmak isteyen varsa yazabilir.

Kitap nasıl gidiyor. Umarım sıkmıyodur.

Vote verip yorum yapmayı unutmayın <3

6. 𝒃𝒐̈𝒍𝒈𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Where stories live. Discover now