37. Bölüm

527 45 10
                                    

Medya: çok tatlı sğwçsğwçs

------------------------

Bir yere oturmuş konuşuyorduk. Bir süre sonra dikkatimi bizimkiler çekmişti. Olivia Five'a yürümesinde yardımcı oluyordu. Diğerleri de gülüşerek sohbet ediyordu. Gözlerim tekrardan dolmuştu. Five ile göz göze gelince hemen gözlerimi kaçırmıştım.

Tini: ee ben biraz dinlenmeye gideceğim.

Luke: pekala güzelim. Bir şeye ihtiyacın olursa buradayız.

Başımı sallayıp hızla yanlarından uzaklaşmıştım. Dünkü gölün yanına geldim. Ağaca yaslanarak gözlerimi kapattım ve sessizliği dinlemeye başladım

***

Gözlerimi açtığımda hava kararmıştı. Ah cidden burada mı uyumuşum. Ayağa kalktım ve belimin ağrısını umursamadan yürürken ayağım bir dala takılmış ve düşmüştüm. Düşerken ayağımı kesen dalla bağırmıştım. Etraf karanlık olduğundan pek birşey göremiyordum. Elimi ayağıma götürdüğümde bir sıvı gelmişti elime. Kanıyordu. Hızlıca yerden kalktım. Ayağımdaki acı yüzünden gözlerim dolarken kesilen ayağıma basmamaya özen göstererek ormandan çıktım. Etrafa baktığımda herkesin uyuduğunu gördüm. Revire girdiğimde ışığı açtım ve ayağıma baktım. Ne kadar derin kesilmişse baya kanıyordu. Hemen yardım dolabını açtım. Titreyen ellerimle devirmediğim ilaç, sargı bezi kalmamıştı. Yere eğilerek kullanabilceğim bir ilaç arıyordum. Belime değen el beni kucağına alarak yandaki yatağa bıraktı.

Tini: five...

Yere eğilip tentürdiyot ve pamuk bularak yanıma oturdu.

Five: nasıl becerdin bunu?

Tini: o-ormanda.

Five: peki bu saatte ormanda napıyordun?

Bir yandan konuşuyor bir yandan da tentürdiyotu pamuğa döküp yaramı siliyordu.

Tini: hiç.

Five inanmayan bakışlar atıp daha fazla sorgulamadan badajla yaramı sararak yere düşürdüğüm ilaçları dolaba koydu. Ayağa kalktığım sırada ayağımın kaymasıyla yere düşerken five belimden tutup kendine çekmişti. Aramızdaki boşluk yok denilecek kadar azdı.

Five: *sırıtarak* çok sakarsın Brown.

Tepeden tırnağa kızardığımı hissediyordum. Hemen onun ellerinden kurtuldum. Kolundan çekiştirerek yatağına yatırdım.

Tini: yaralısın.

Tavanı seyrederek konuştu.

Five: sende öyle, dinlenmelisin.

Yatağın yanındaki koltuğa oturdum.

Tini: ben gerçekten üzgünüm.

Sessiz kaldığında rahatsız olduğunu anlamıştım. Ayağı kalktığım sırada konuştu.

Five: nereye?

Arkamı dönüp ona baktım. Gözlerini gözlerime sabitlemişti.

Tini: çadıra gideceğim, sanırım.

Five: gel.

Anlamsız gözlerle ona baktım.

Five: yanıma gel.

Tini: ne?

Five: Tini aptal mısın? Bu ayakla oraya kadar gitmene izin verecek değilim.

Derin bir nefes alarak tekrardan koltuğa oturdum. Bir süre yeri izledim. Gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyordum.

Five: orada mı uyuyacaksın?

Tini: başka bir yatağa geçerim.

Tekrardan ayağa kalktığımda uzanıp bileğimi tuttu ve kendine çekti. Bedenim onun bedeninin üstüne düşünce gözlerimi açarak ona baktım.

Tini: aptalsın. Yarana bir şey olucak

Five: ona bir şey olmaz. Yanımda uyumanı istiyorum.

Üstünden kalkarak yanına oturdum.

Tini: sen uyuyana kadar buradayım.

Belimden tutup tekran kendine çekti beni yatırdığı zaman kafasını göğsüme koydu ve belimden sarıldı.

Tini: koca bebek seni.

Five: saçımla oynarmısın?

Tebessüm ederek saçıyla oynamaya başladım. Çok geçmeden uyumuştu. Bir süre tavanı izledikten sonra bende uyuya kalmıştım.

------------------------

Bir şey sorucam five ile sevgili olduğumuzda bitiriyim mi kitabı yoksa biraz daha devam ettireyim mi?

Ayrıca kitap nasıl gidiyor memnun musunuz 🤠

Vote verip yorum yapmayı unutmayın <3 hayalet okurlar içinde geçerli hadi hadi. 

6. 𝒃𝒐̈𝒍𝒈𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Where stories live. Discover now