33. Bölüm

583 40 20
                                    

Dün bölüm atamadığım için özür dilerim. Antremandan sonra çok yorgundum. Neyse iyi okumalar

------------------------

Sabah kalktığımda Austin uyanmıştı.

Tini: ne zaman uyandın?

Austin: çok olmadı.

Austin: hadi kaçırmadan kahvaltıya gidelim. Üstünü giyin gel dışarıda bekliyorum.

Austin dışarı çıktığında etrafa bakındım ve kıyafetlerimin olmadığını fark ettim. Austin'in yerleştirdiği kıyafetlerden gri bir eşofman ve siyah oversize bir tişört bulup giydim. Dışarı çıktığımda Austin beni süzdü.

Austin: *gülerek*  yakışmış.

Tebessüm ettim. Beni kolunun altına alıp yürümeye başladık. Dünkü şeyden sonra o konuyu hiç konuşmamıştık ve ben şuanda ne olduğumuzu merak ediyordum. Hala five'a karşı bir şeyler hissettiğimi biliyordum. Ama Austin'i de kırmak istemiyordum.

Austin: tini.

Tini: ...

Austin: tini!

İrkilmiştim. Hemen ona dönüp konuşmaya başladım.

Tini: noldu?

Austin: nereye daldın?

Tini: hiç. Hiçbir yere.

O sırada bizimkilerin yanına gelmiştik. Otururken five ile göz göze gelmiştik hemen gözlerimi kaçırdım. İştahım pek yoktu bu yüzden yemeğimde oynuyordum. Yanımdaki Lucia konuşmaya başladı.

Lucia: Tini çok zayıflamışsın.

Ona baktım bir süre sonra yemeğime heri döndüm.

Lucia: ye bir şeyler hadi.

Tini: iştahım yok.

Lucia daha fazla ısrar etmemişti. Masadan kalktığımda Austin kolumu tutmuştu.

Austin: nereye?

Tini: biraz dolaşacağım.

Austin: gelmemi istermisin?

Tini: gerek yok.

Daha fazla five'ın bakışlarına maruz kalmamak adına hızlı adımlarla dün gittiğim yere girmiştim. Karşımdaki gölü izliyordum. Bir süre sonra yanıma biri oturdu.

Five: selam.

Göz ucuyla ona bakarak tekrar gözlerimi göle çevirdin. Cevap vermediğimi anlayınca tekrar konuştu.

Five: konuşmayacak mıyız?

Şuanda onunla konuşmak son isteyeceğim şeylerden biri bile değildi. Bu yüzden yine sessiz kaldım. Aramızda uzunca bir sessizlik olmuştu. Bu sessizlikten rahatsız olduğum için ayağa kalktım. Tam gidiyordum ki five önüme ışınlandı.

Five: konuş benimle Tini.

Tini: çekilir misin?

Five: konuşana kadar çekilmem.

Göz devirip yanından geçicektim ki tekrar önüme ışınlandı.

Tini: ne istiyorsun benden?

Five: sadece konuşmak.

Derin bir nefes aldım.

Tini: pekala.

Kalktığım yere tekrar oturdum. Oda yanıma oturmuştu.

Five: neden bana soğuk davranıyorsun.

Tini: nerden çıkardın sana soğuk davrandığımı?

Five'ın sinirle aldığı nefesleri duyabiliyordum. Hemen ayağa kalktım ve hızlı adımlarla ordan uzaklaştım. Geri çocukların yanına döndüğümde Valery'yi yanlız başına otururken görüp yanına oturdum.

Tini: selam.

Valery: selam. Nasılsın?

Tini: iyi. Sen?

Valery: bende iyi. Senden bir tavsiye almak istiyorum.

Tini: tabi. Hangi konuda?

Bir süre durdu.

Valery: bir kıza nasıl açılırım?

Tini: ımm kendin olmalısın. Yanında birde unutulmaz bir şey yaparsan daha güzel olur tabi.

Valery: *gülümseyerek* çok teşekkürler.

Tini: rica ederim. Bence Lucia da seni seviyor.

Valery: sen... nerden anladın?

Tini: çok açık.

Valery: umm peki. Ya Austin ve sen, aranızda ne var?

Tini: bilmiyorum. Sadece öpüştük.

Valery: five'ı sevdiğini sanıyordum.

Tini: o sevgilisiyle mutlu.

Valery: iyi de onun sevgilisi yok ki?

Tini: dünkü dansta bir kız ile öpüşüyordu.

Valery gülmeye başlamıştı. Anlamsız gözlerle ona bakıyordum.

Valery: kıskandın mı sen?

Hala gülüyordu. Suratına çakasım gelmişti.

Valery: o kızın bir hastalığı var. Five'ı da bilinçsiz öpmüş.

Şuan utancımdan yerin dibine girmiştim.

Valery: git konuş five ile. Hala bir şansınız var.

------------------------

Finale yaklaşıyoruz. 🎉

Vote verip yorum yapmayı unutmayın <3

6. 𝒃𝒐̈𝒍𝒈𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Where stories live. Discover now