22. Bölüm

635 51 11
                                    

Medya: ye koçum

------------------------

Omuzuma elini koymuştu. Dolu gözlerimle ona baktım bana acıyormuş gibi bakıyordu. Omuzuma koyduğu eli indirdim.

Tini: bana acımana ihtiyacım yok.

Tam ayaka kalkıp çadıra gidiyordum ki durup ona baktım.

Tini: bunu ilk anlattığım kişisin. Kimsenin bilmesini istemiyorum.

Kafasıyla onay verince çadıra girdim çantamdan kardeşimin sweatshirt'ünü çıkardım, kokusu hala duruyordu. Kokusunu içime çekerek uyudum.

Uyandığımda bağırış sesleri vardı. Valery yanımda değildi. Sweatshirt'ü çantaya koyup çıktım. Diğerleri Valery ile kavga ediyordu.

Tini: noluyor sabah sabah?

Five: geldi işte seninki.

Valery'e bakıp söylemişti bunu. Five'ın karşısına geçip Valery'yi arkama aldım.

Tini: neden markette birlikteydik Valery ile biliyor musunuz?

Five: evet. Yiyişiyo-

Hemen belimi açıp onlara gösterdim.

Tini: sırf endişelenmeyin diye bunu sizden saklıyordum! Valery de öğrendi ve bana yardım etmeye başladı. Ama siz hiçbir şeyi dinlemeyerek böyle bir yargıya ulaştınız ve boş yere bizi suçluyorsunuz.

Valery'nin elini tuttum ve çadırlardan olabildiğince uzak yere gittik. Bir göl kenarı görüp başına oturduk. Valery söyleyene kadar titrediğimi bile anlamamıştım.

Valery: güzelim iyi misin? Titriyorsun.

Tini: yok bir şeyim.

Gözlerim tekrar dolmuştu.

Valery: hadi ama ağlama.

Bana sarıldığında başımı omuzuna koydum. Bir süre öyle kalıp ayrıldık.

Tini: her şey için teşekkür ederim.

Valery: her zaman. Ee bakalım Five'a ne zaman açılmayı düşünüyorsun?

Tini: bu durumda asla. Zaten beni sevdiğinden bile şüpheliyim.

Valery: biz küçüklüğümüzden beri aynı kamptayız. Yani onu baya tanıyorum. Bence seviyor.

Tini: bilemiyorum.

***

Bir süre orda oturup sohbet ettik. Herkesin uyuduğunu düşündüğümüzde geri çadırlara döndük. Orada Five'ı görmeyi beklemiyordum.

Five: sonunda.

Tini: uyumadınmı?

Five: sizi bekledim. Biraz konuşalım mı?

Valery'ye baktığımda bana 'git' işareti yaptı.

Valery: ben çadıra geçiyorum Tini.

Kafamla onay verip Five'ın yanına oturdum. Hiç konuşmuyorduk. Bir süre sonra Five konuştu.

Five: ben özür dilerim. Onların saçma yalanına inanmamam gerekirdi.

Tini: ama inandın.

Five: benim yerimde olsan sende öyle yapardın.

Tini: emin ol ben ilk önce gerçeği senden dinlemek isterdim. İyi geceler.

Five'ı orda bırakıp çadıra girdim ve uyudum.

------------------------

Bu bölümden pek emin değilim ama paylaşıcam.

Vote verip yorum yapmayı unutmayın <3

6. 𝒃𝒐̈𝒍𝒈𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin