41. Bölüm

538 43 19
                                    

Medya: bayılıyo şu kedilere 😸😽
Bende ona <33

42. Bölümü de yazmıştım ama
silinmiş ağağağa uzun yazmıştım bide

Herneyse hadi okumaya geçin bayy ꨄ︎

------------------------

Bir şey demeden iplerimi çözüyordu. İplerimi çözmeyi bitirdiğinde ona sarılcağım sırada geri adım attı.

Tini: laurel?

Kafasını iki yana salladı ve kayboldu. Gözlerim dolu bir şekilde dona kalmıştım.

Five: Tini!

İrkilerek kendime geldim. Elinde bir kapsül vardı.

Five: görevliler gelmeden gitmeliyiz buradan hadi!

Bana elini uzattı ama daha demin olan şeyin şokunu hala üzerimden atamamıştım. Five bir şey olduğunu anlamıştı. Elimi tutarak bizi kampa ışınladı.

Nefes almıyordum. Dizlerim beni daha fazla taşıyamadığı için yere çökmüştüm. Titreyen ellerimi ağzıma götürdüm. Ben yere çökünce five da aceleyle yanıma çökmüştü.

Five: Tini noldu?

Kafamı iki yana salladım. Güzel bir anımı düşünerek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ama işe yaramıyordu.

Five: kriz geçiriyorsun.

Five panik olmuş gibi etrafına bakınıyordu. Bir şey bulamayınca ellerimi tuttu.

Five: hey sakin ol. Şimdi şeyi düşün hani bir ara karavanda başını omuzuma koyarak uyumuştun. Uyandığımızda birbirimize sarılıyorduk. Sonra diğerleri bize falan gülüyordu sen utanıp domatese dönmüştün. Hatırlıyormusun?

Gülümsemeye başladı. Bende gülümsemiştim. Yavaş yavaş sakinleşiyordum. Nefesimi kontrol altına alınca rahatlamış bir şekilde nefes verdi five.

Tini: teşekkür ederim.

Sarıldım, sarıldı.

Five: neler oldu?

Dolu gözlerle ona bakıyordum.

Five: veya istediğin zaman anlatabilirsin.

Teşekkür eder gibi başımı salladım. Ayağa kalkıp elini uzattı elini tutarak kalktım. Yanımıza koşan Valery, Tom ve Luke'u fark ettim. Yanımıza geldiklerinde hızlarını alamamıyorlardı. Kaçacağım sırada hepsi sırayla üstüme düşmüştü.

Tini: aah! Ölüyorum imdat!

Five: daha benim olmadan öldürüceksiniz kızı aptallar!

Hepsini üstümden itip beni de belimden tutarak kaldırmıştı. Bir saniye 'daha benim olamadan' mı demişti o! NE NE NE!!! OHA. kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı.

Tom: ölmez o.

Luke bana bakıp pis pis sırıtıyordu.

Luke: Tini bence zihnini kapatmayı öğrenmelisin.

Ne?! Nasıl?! Ağh tamamen unuttum. Luke zihin okuyordu! Ağlicam şimdi.

Luke: hatırlamana sevindim.

Tini: zihnimi okumayı kes!

Hala five'ın beni belimden tuttuğunu hatırladım. Hızlıca ellerinden kurtulup Five'a baktığımda onun da sırıttığını fark ettim.

6. 𝒃𝒐̈𝒍𝒈𝒆 ◈𝑭𝒊𝒗𝒆 𝑯𝒂𝒓𝒈𝒓𝒆𝒆𝒗𝒆𝒔Where stories live. Discover now