Seventeen

2.4K 304 265
                                    




(Felix)

Hyunjin yanımdan çıktıktan sonra olduğum yerde pikeyi çekip uyuyakalmıştım. Sikik herif.

Sabah olduğunda ise kapımın tıklaması ile gözlerimi aralamış ve komutumla içeri giren Yugyeom'u görünce üstümdeki pikeyi biraz daha çekmiştim. Bana gülümseyip elindeki tepsiyi işaret ettiğinde bende zoraki bir gülümseme kondurmuştum. Hiç havam yoktu bugün, Hwang Hyunjin sağolsun.

"Günaydın Bay Lee." Şu adamın benle resmi konuşması da ayrı bir sinirimi bozuyordu ama düzeltmek için uğraşmadım.

"Günaydın Yugyeom." Yugyeom kahvaltımı yatağın yanındaki komidine bıraktığında konuşmaya devam ettim. "Bay Hwang evde mi?"

"Hayır efendim, çıkalı epey oldu."

"Gitmeden görmek isterdim." Yugyeom dediğim şeyle aklına bir şey gelmiş gibi bana döndüğünde kaşlarımı kaldırdım.

"O konu hakkında Bay Hwang'ın tembihi var. Bir süre burada kalmanız gerekiyor."

"Ne?!" Yugyeom kafa sallarken ben ise hafifçe kaşlarımı çatmıştım. Zaten kalmaya devam edicektim ama bu Hwang adamının beni tutmasının sebebi neydi ki? Benim kendimce sebeplerim vardı ama onun beni tutmak için bir sebebi yoktu. Götümü sikmeyecekse tabi..

"Son zamanlarda örgüt içinde adınız yayıldı efendim, bu yüzden bu hem Bay Hwang'ın hemde babanız Jackson Bey'in ortak kararı." Babamda mı işin içindeydi?! Ah doğru ya dün buraya gelecekti.

"Dün babamla Bay Hwang neler konuştu?" Yugyeom omuz silkti.

"Bir bilgim yok Bay Lee. Ben sizi meşgul etmeyeyim, afiyet olsun." Yugyeom geri geri ilerlemeye başladığında yatakta hafif doğrulmuştum.

"Yugyeom durur musun?!"

"Buyrun?"

"Benim son zamanlarda canım epey sıkılıyor, gidebileceğim bir yer var mı? Bay Hwang'ın ses etmeyeceği?" Yugyeom bir süre sessiz kalmış ve düşünmüştü. Ardından ise konuştu.

"Lux'a ait bir mekan var, genelde sizin gibi seçkinlerin gittiği bir yer. Ama giderseniz bile fazla içmenizi önermem efendim." Kafa sallamış ve mekanın adresini öğrendikten sonra odadan çıkmasını izlemiştim.

Sonunda rahat bir nefes alacağıma seviniyordum.

•••

Bol neon ışıklandırmalı, geniş, elit mekan karşısında kaşlarımı kaldırmış ve etrafı incelemeye başlamıştım. Arkada hafif bir müzik vardı ve saat erken olduğu için fazla kişi yoktu. Geniş bir bara ve bir sürü locaya sahipti. Striptizci bile vardı. Yugyeom beni striptiz kulübüne mi yoksa bara mı göndermişti şaşıyordum. Bay Hwang eminim fazla kızardı. Ah şu kıskanç adam..

Aklımdan geçen şeyle yan ağız sırıttım ve bara doğru ilerledim. Bir tabureye kendimi bıraktığımda bana dönen barmenden bir içki rica etmiş ve önüme dönmüştüm.

Canım ilgi istiyordu. Deli gibi hemde. Yalanlayamam ama kendime dönen birkaç gözü gördükten sonra, Hwang Hyunjin'in flörtleştiğim birinin kafasında mermi patlatma süresine bakılacak olursa, dolaylı yoldan katil olmamak için elim kolum bağlıydı. Boşuna makyaj yapıp süslenmiştim..

Ben uzatılan kokteyli kavrayıp dudaklarıma götürürken duyduğum sesle birden irkilerek yan tarafıma döndüm.

"Merhaba Lee Felix." Hangi ara geldiğini anlamadığım çocukta kendine bir içki istediğinde gözlerimi hafifçe kısıp ona bakmaya başladım.

Trouble // HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin