L.T. >> WooSanHwaSang

14

-Yeosang'dan-

Odaya girdiğim gibi kendimi banyoya atmıştım. Titreyen ellerimle kapıyı kilitledim ve hızla kendimi fayansların üzerine bıraktım.

Gözlerim yaşlarla dolarken bu sefer sesli ağlamaktan çekinmemiştim. 

Sanki kalbimi yerinden söküp binlerce kez hançer batırmışlar gibi canım yanıyordu. 

Başımı kapıya yaslayıp hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Odanın kapı sesini işittiğimde kim olduğunu tahmin etmem pekte zor değildi. Beni tek önemseyen Seonghwa hyungtu... Bu gerçek biraz daha suratıma çarptığında ağlamam daha da şiddetlenmişti. Kapıya iki kere tıklandığında zar zor aldığım nefesler arasında bağırdım. Pek sesim iletilmiş gibi değildi çünkü dediğimi kendim bile zor duymuştum ama kapı tıklanmayı kestiğinde duyduğu için içten içe ona teşekkür ettim. Kapının kilidini açıp sırtımı kapıya yasladım. Eğer bir şey olursa diye kilidi açmıştım. 

Bir kaç saat zeminde oturduktan sonra ağlamam dinmişti. Titreyen bacaklarım ile küvete oturdum ve soğuk suyu açtım. Kıyafetlerimin ıslanması umurumda dahi değildi. Küvet sonunda soğuk suyla dolduğunda suyu kapattım. Kafamı tamamen suyun içine daldırdım nefesimi tutarak. 

Saçlarım suyun altında yüzerken gözlerimi suyun yüzeyine diktim. Aklımdaki aptal düşünceler sanki bu şekilde suya karışıyormuş gibiydi... Gözlerimi kapatarak Wooyoung ile olan anılarımı düşündüm.

"Yeosang aç ağzını."

"Neden?"

"Bunu yemen için, hadi aç ağzını."

Dudaklarımı aralayıp uzattığı pirinç kekinin yarısını yedim. Geriye kalan yarısını da kendi ağzına attığında gülümsedim.

Gözlerim birden kararmaya başladığında hızla gözlerimi açtım. Nefessiz kaldığımı anladığım an ellerimi küvetin kenarlarına yerleştirerek kendimi suyun üstüne çıkardım. Derin derin nefesleri ciğerlerime çekerken gözlerimi kapattım.

Promise söylerken ki an aklıma geldiğinde derin bir iç çektim.

"Please promise with me. We will always together."

Başımı sallayarak bana uzattığı eli tuttum...

"Of course, we are together now and will always together."

İstemeden olsa da gülümsedim. O resmen hayatımın ta kendisi olmuştu... Her şeyim onunla oldu. İlk kez birisi ile tanıştığımda soğuk olan ben onunla ilk tanıştığımız günlerde beni öpmesine ve bana dokunmasına izin vermiştim. Buzdan duvarlarımı yıkan o olmuştu. Şimdi ise o duvarları kendisine ördürüyordu. Üzerimdekilerle birlikte küvetten çıktım. Ayaklarımı kurulayarak banyodan çıktım. Seonghwa hyung ortalıkta görünmüyordu. Üzerimdekileri değiştirdim. Telefonumu ve airpodsumu alarak balkona çıktım. Sandalyeye oturdum ve kulaklıklarımı taktım. Wooyoung'un bana hazırladığı playlisti açtım ve gözlerimi kapatarak kısık sesle şarkıya eşlik ettim.