T E H D İ T

2.9K 202 169
                                    




Merhaba.. Umarım herkes güvendedir ve iyidir. Son gerçekleşen olaylar beni o kadar üzdü ki, hiçbir şey yapasım gelmiyor. Ama, bu bölüm henüz tamamlanmamışken yine de atmak istedim belki hepimize bir nefes, bir moral olur diye.. Sizi çok seviyorum. Kendinize lütfen dikkat edin. Bana mesaj atmaktan çekinmeyin. Her zaman bir yorum, bir mesaj uzağınızda olduğumu unutmayın. Her zaman yanınızdayım, sizi dinleyeceğim ve anlayacağım. Bir de unutmadan, lütfen elinizden geliyorsa yangın bölgeleri için bağış yapın. İyi okumalar, yorum yapmayı unutmayınnn!


----------------------------------------------------------------------------------------


'Hayır.. Jane, dinle beni.'

Jane hızla ortak salona çıkarken peşinden gitmeye yeltendim. Ancak Malfoy'un kolu beni durdurdu.

'Ne yaptın sen Malfoy?' Kızgınlıkla söyledim.

'Ne yapmışım?' Şaşkın gözlerle bana bakan Malfoy sessizce mırıldandı.

'Jane'in burada olduğunu farkına varmadın mı?'

Malfoy sinirle göz bayılttı ve elini saçlarının arasından geçirdi.

'Fark ettim ya da fark etmedim. Bunun bir önemi var mı?' Sinirle kolumu Malfoy'dan kurtardım ve derin bir nefes aldım.

'Derhal git buradan. Bırak beni, git.' Malfoy inanamayan gözlerle bana bakarken Tom'un alkışları boş salonda çıtırdayan şömine ateşiyle beraber yankılandı.

'Çok iyi bir şovdu, tebrik ederim.' Sinsice gülümsese de eli yumruk şeklindeydi. Sinirli olduğu her halinden belliydi.

'Sana en yakın zamanda bir lanet yapmamı istemiyorsan Malfoy, git. Hemen!'

Malfoy gözünü devirdi ve bir şeyler mırıldanarak yatakhaneye doğru uzaklaştı.

'Seninle konuşacağız. Gel benimle.' Tom soğuk bir sesle salondan çıkmak için kapıya doğru yöneldi.

'Ama-'

'Gel dedim!' Tom'un kesin sesi benim cümlemi kesti ve hiçbir şey diyemeden takip ettim. Şimdi neresi olduğunu bilmediğim bir yere gidiyorduk. Bilmediğim koridorlardan geçiyor, gittikçe aşağı iniyorduk.

'Nereye gidiyoruz?' Sessizce mırıldandım.

'Bilmene gerek yok.' Tom oldukça soğuk ve gergindi.

Bir süre daha yürüdük. En sonunda mahzenlerin oradaki taşlıkta durduk. Kimse yoktu, oldukça soğuk, sessiz ve.. korkutucuydu.

'Orada dur!' Tom'un emir veren sesiyle duraksadım. Sinir bozucu bir şekilde gülümsüyordu. Ona soğukkanlılıkla bakmayı sürdürdüm.

Bir adım attı.. Sonra bir adım daha.. Neredeyse dipdibeydik. Sol elini kaldırarak yüzüme koymaya yeltendi. Buna engel olmak için elini tuttum ve Tom'un şaşkın bakışlarıyla elini indirdim.

'Bana dokunmak zorunda değilsin. Eğer konuşmak için geldiysek hemen konuşalım. Yoksa gidelim.'

Tom ne kadar soğuk ve emin konuşuyorsa ben de öyle konuşuyordum. Yine gergince gülümsedi.

'Allison.. Allison..' Melodik bir sesle adımı tekrarladı. 'Bu kadar aptal olman beni çok güldürüyor..' Hiçbir şey söyleyemedim.

'Yani.. Seni sevdiğime gerçekten inanman.. Sırlar Odası'nı açma görevimi şans eseri öğrendin ve burnunu her şeye soktun. Senden kurtulamadım. Bir türlü peşimi bırakmadın. Hakkımda her şeyi öğrendin.' Sessizce dinliyordum.

'Dostunu yakınında tut, ama düşmanını daha yakınında cümlesini bilir misin?' Güçsüzce kafamı salladım.

'İşte.. seninle neden yakın olduğumu anladın mı? Oda hakkında senden tüm bilgileri aldım, ve sen her zaman peşimde olduğun için her şeyi öğrendin. Bu nedenle ben de seni, beni gammazlamaman için yakınımda tuttum. Sana aşıkmışım gibi davrandım. Ve sen de, bir aptal gibi buna inandın. Ben mi çok iyi oynadım, yoksa sen mi bir aptalsın Allison Lewis?'

'Biliyor musun Tom Riddle, bence aptal olan sensin. O kadar acizsin ki, sana acıyorum.'

Şimdi güç kazanmışçasına üzerime doğru eğildi. Ondan uzaklaşmak için bir adım geriledim. Tam o anda beni kolumdan tuttu ve beni hızla duvarla buluşturdu. Hazırlıksız yakalanmıştım. Kaçacak yerim yoktu. Sırtım duvarla buluştuğunda acının etkisiyle küçük bir çığlık attım, Tom ise gülümsüyordu. Tuttuğu kolumu bırakmayarak bir elini de duvara yasladı ve beni duvar ile kendi arasına sıkıştırdı.

Ve daha çok yaklaştı.

'Ne dediğini sanıyorsun?'

Başımı hafifçe kaldırıp yüzüne baktım. Zalimce gülümsüyordu.

'Aciz, öyle mi?' Gittikçe daha da yakınlaşıyordu. Derin bir nefes aldı. Daha sonra biraz daha yaklaştı ve kulağıma doğru eğildi.

'Biliyor musun Allison. Ben, seni bekliyordum.'

Anlamayan gözlerle ona baktım. Gülümsedi ve tekrardan kulağıma doğru eğildi.

'Hala direniyorsun. Bana karşı bir şey yapabileceğini zannediyorsun, öyle mi? Bana direnen herkesin şu an nerede olduğunu biliyor musun?' Yüzüne dik dik bakıyordum.

'Ama ben, gerçekten seni bekliyordum. Senin gibi cesur, asi.. ve aptal birini. Keşke Allison gibi biri karşıma çıksa ve benimle uğraşsa diyordum. Böylece hedefim olsa. Onunla uğraşsam. Onunla oyun oynasam. Böyle olacağını biliyordum. Senin dayanamayacağını ve bana yem olacağını biliyordum. Tahmin etmek zor değildi. Şu an ne kadar mutlu olduğumu inan tahmin edemezsin.'

Gözlerine nefretle baktım.

'Beni kandırdığını mı düşünüyorsun Riddle? İstesem seni mahvedebilirim, bunu biliyorsun değil mi?' Ciddileşmişti. Bir kere daha kolumu tuttuğu elini sıkılaştırdı ve sırtımı duvara daha yasladı.

'Göreceğiz Allison. Tehdit ediyorsan, onu yapacak gücün de olmalı. Bu güce sahip misin?' Kafamı emin bir şekilde sallarken soğuk bir kahkaha attı.

'Bu güce sahip olduğunu gerçekten düşünüyor musun?' Sinir bozucu bir şekilde gülümsüyordu.

'Evet.' Emin bir şekilde söyledim.

'O zaman bütün kartlarını oyna. Ben de oynayacağım.'

Gülümsedim.

'Elinden gelen her şeyi yapabilirsin.' Kendimi güçlü hissediyordum, Tom tutuşunu biraz gevşetti.

'Benden kurtulamayacaksın. Bunu biliyorsun, değil mi?' Bir süre sustum ve anlık bir hamleyle Tom'la yerimi değiştirdim. Artık benim olduğum yerde Tom, Tom'un olduğu yerde ben vardım. Şimdi sırtı duvarda olan Tom'du.

'Öyle mi? Ama şimdi kurtuldum.' Sinsice gülümsedim. Tom şok olmuştu, bana sadece kararmış gözlerle baktı.

'Bunu neden yaptığını bilmiyorum Tom, ama yalan söylüyorsun. Bunu biliyorum.' Tom'u duvarla baş başa bırakıp ortak salona doğru yol aldım.

'Evet yalan söylüyorum.. Ama seni korumak için. Benimle yakın olursan, Grindelwald'a da yakın olursun. Seni korumak istiyorum. Çünkü sen benim için, tahmin ettiğinden daha değerlisin.'

V A R İ SHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin