"Neyden bahsediyorsun sultanım? Biz derken?"

"Kızım ile beni."

"Kızım mı?"dedi çatık kaşları ile. Kollarımı ondan ayırıp ona döndüm. "Rüya gördüm."dediğimde devam et dercesine kafasını salladı.

"Rüyamda hepiniz ölüyordunuz ve bizim bir kızımız vardı Arat."dediğimde yutkundu.

Bir süre birbirimize baktık. Arat benim edişemi görünce gülümseyerek balkondaki pufa oturttu. "Allah'ın takdiri. On saniye sonraya çıkacağımız belli değil. Bir şey diyemem ama sen korkma. Allah izin vermedikçe hiçbir yere gitmeyeceğim."diyerek anlımdan öptü.

"Korkuyorum. Ya gerçek olursa."

"Şştt. Düşünme. Hadi gel uyuyalım."diyerek elimden tutup odaya soktu beni. Yatağa geçip pikenin altına girdik. Kafamı Arat'ın göğsüne yasladım.

"Hadi uyu sultanım."

"İyi geceler."

"İyi geceler."

⏳💙

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda Arat yoktu. Büyük ihtimalle duş alıyordu. O çıkana kadar biraz daha yatakta oyalandım.

Aklım hâlâ rüyadaydı. Gerçek olur muydu? Allah isterse ,evet. Lütfen Allah'ım. Lütfen olmasın.

Banyonun kapısı açılınca oraya döndüm. Arat siyah bir pantolon, siyah tişört giymişti. Saçlarını kurutmamıştı.

"Günaydın gönlümün sultanı."diyerek elimin üzerini öptü.

"Günaydın. Bekle."diyerek banyoya girdim. İlk elimi yüzümü yıkayıp havlu ile kuruladım. Sonra banyo dolabından saç kurutma makinesi alarak odaya girdim.

Arat'ın kolundan tutup makyaj masasına oturttum. Makineyi prize takıp makineyi çalıştırdım. Sıcak hava saçlarına vururken bende ellerimi saçlarına daldırdım.

Yumuşacıktı.

"Bir dahakine umarım saçlarını kurutursun. Yoksa valla hasta olursun."diyerek saçına küçük bir öpücük bıraktım.

Aynada göz göze gelince Aratın gözünden akan yaşı görünce gülümsemem soldu. Yanlış bir şey mi demiştim?

"Arat noldu? Yanlış bir şey mi dedim?"

"Hayır. B..ben sadece, her neyse hadi kahvaltıya inelim."diyerek ayağa kalktı. "Kapının önündeyim."diyerek odadan çıktı.

Durup dururken ne olmuştu şimdi?

Onu daha fazla bekletmeden dolaptan siyah kot şort ve beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı da tarayıp odadan çıktım. Telefona gerek yoktu. Zaten Arat yanımdaydı. Elimi tutunca elini daha çok sardım ona. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı.

"Ay em from Türkiye."

Arkamızdan gelen sesle oraya döndük. Berkan arkamızdan telefona bakıp bize doğru geliyordu.

"Ne saçmalıyorsun Berkan?"dedi Arat.

"Ya şekerim. Ben şimdi artık ne kadar mükemmel bir insansam ingilizceyi unuttum. Ona çalışıyordum. Malûm Günal kocamdan bize bir hayır yok."

GÖKYÜZÜ ÇOCUKLARI (DÜZENLENECEK!)Where stories live. Discover now