2.9

19.4K 1.3K 505
                                    

Helikopterde kimseden ses çıkmazken birbirimize bakıyorduk sadece. Gözlerimiz birbirimizdenken kimse bu sessizliği kesecek gücü kendinde bulamıyordu. Kimi zaman radyodan gelen kısık ses duyuluyordu kimi zaman hiç kesilmeyen helikopterin sesi. Yanımda abim varken karşımda Çakal, Laz ve Fısıltı duruyordu.

Herkesin gözlerinde o ateşi görüyordum. Aynaya baktığımda gördüğüm gözlerle şu an gördüğüm gözler aynıydı. O an Çakal konuşmaya başladı.

"Ailemi hiç tanımadım. Dediklerine göre alkolik bir babanın ve sırf zevk için bedenininden para kazanan bir annenin bir anlık dilkatsizliğinin esiri olmuşum. İkisini de hiç tanımadım. Yurda verildiğimde daha kırkım bile çıkmamış. Sevdiğim kadın diyebileceğim kimse olmadı çünkü izin vermedim. Tek aşkım her zaman vatan oldu. Her zaman da o olacak. "dedi gözleri helikopterden dışarı bakarken. Herkes buruk bir tebessüm gönderdiğinde Laz konuşmaya başladı.

" Annem köyün en güzel kadınıymış. Babam ilk gördüğü an tutulmuş ona. Büyük bir düğünle evlenmişler. Tam üç kardeşiz. En büyüğümüz yani ablam şirketin başında. Çok zeki bir kadındır. Tam Karadeniz kadını kendisi. Benden bir küçük ise kardeşim Nehir. Daha on yaşında. Çok zeki bir kız. Asker olmayı ilk annemin babasını bu vatan için feda ettiğini öğrendiğimde karar verdim. "dedi buruk bir gülümsemeyle. Ağız yapmıyordu. Nedenini merak ettiğim an Çakal sözü girdi.

" Sen İstanbul Türkçesi konuşuyorsun. Madem normal konuşuyorsun biz niye seni anlamak için götümü yırtıyoruz hıyar. "dedi gülerek.

" Ula Got gafali sırf saa inat gonuşayrum. Hem mutlu olayrum. "dedi tekrar ağız yaparken. Kahkaha attığımızda Çakal göz devirdi.

" Annem terzi babam emekli öğretmen. Bursa'da büyüdüm. Tek bir kere aşık oldum. O da tam bir sıçış hikayesi zaten. Asker olmayı abimden heves ettim ilk. İki kardeşiz zaten. Abim pilot askeri kuvvetlerde." dedi gülümseyerek.

"Altı kardeşiz. Tek kız var o da Karaca.  Babam şirket yönetiyor. Annem moda tasarımcısı. Senelerce gerçek kız kardeşimi aradım. Ailem ile pek aram pek iyi değil ama kardeşlerim benim canım." dedi Abim. Gülümseyerek ona baktım. Bana dönüp göz kırptı. Söz bana gelince konuşmaya başladım.

" Karaca senelerce bir yalanın kurbanı olan masum kadın. Tam on dört sene boyunca öz ailem sandığım insanlardan eziyet gördüm. Sonra ise yurtta yaşamaya başladım. Öz olmasa da tam dört tane kardeşim oldu. Elzem timi. Belki duymuşsunuzdur. Sonra ise DNA testi, gerçek aile ve abiler işte. Bir de sevdiğim adam var. Karan... "dedim buruk bir gülümsemeyle. Hepsi derin bir iç çekince Laz konuşmaya başladı.

" Ula hani abisi olan gadınlar sevgili yapamazdı. Bu gızın tam dört abisi var. Bir fışkı işlememiş. "dedi kahkaha atarak. Ona eşlik ettiğimizde abim içinden konuştuğunu sanarak konuştu.

" Zamanında anlasaydım acaba o itle görüştürür müydüm? "dedi. Herkes tekrar gülmeye bakarken tek kaşını kaldırarak ona bakmaya başladım.

" Öyle mi? "dedim ona bakarken. Bana dönerek daha yeni dışından konuştuğunu fark etti. Gözleri kocaman olurken önüme döndüm. Ne yani göreve giderken trip de mi atmayayım.

" Minik kızım. Yanlış anladın. Ben şeye dedim. "dedi telaşla. Omuz silktiğimde Çakal konuştu.

" Oğlum çok dönme gördüm. Hayatta Bülent Ersoy'u bile anlarım. Ama komutanımızdan beklemezdim. Böylesini ilk defa görüyorum. "dedi eliyle ağzını kapatırken.

Resmen ölüme gülerek gidiyorduk. Düşmanlarımızla aramızdaki fark buydu işte. Biz öleceğimizi bile bile gülerken onlar ölmemek için kaçardı. Hatta esir bile düşerdi. Karakter meselesiydi her şey.
.
.
.
.
.
.

~Karaca~حيث تعيش القصص. اكتشف الآن