Time To Account

322 78 53
                                    

Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın pls. İyi okumalar dilerim...✨ Bu bölüm size biraz Raison De Vivre'yi hatırlayabilir..

Lalisa'dan

Taehyung ile son konuşmamızdan sonra orada pek kalmamış geri eve dönmüştük. Şimdi ise salonda oturmuş Jungkook'un bakışları altında eziliyordum. Taehyung ile geldiğimizden beridir ikimizden de gözlerini ayırmamış sanki bir şeyler sakladığımızı biliyor gibi ikimize de bakıp anlamaya çalışıyordu.

Jennie ise Jungkook'a bakıp ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu sanırım.

"Daha ne kadar bakacaksın?" Diye sordu sonunda Taehyung gözlerini elindeki bıçaktan çekip. Sanırım bıçakları seviyordu. Ya da ilgisi vardı. Bilmiyordum.

"Benlik bir sorun yokta Lalisa rahatsız oluyor." Dedi Taehyung Jungkook'un cevap vermemdsini fırsat bilerek.

"Sana mı kaldı onu düşünmek?" Diye sordu sert bir sesle Jungkook. İşte bu garipti. Jungkook ne olursa olsun Taehyung ile asla böyle konuşmazdı.

"Evet." Dedi Taehyung. Bu kadar rahat olması sinirlerimi bozarken sakin kalmaya çalışarak araya girdim.

"Önemli değil Taehyung." 

"Hayır önemli." Dedi Taehyung ısrarla. Bakışlarımı ona çevirip uyarı dolu bir bakış attım ama pek umrunda değildi.

"Ops! kavga. En sevdiğim. Cevabın ne Jeon?" Dedi gülerek Jennie ve elini yumruk yapıp mikrofon niyetine Jungkook'a doğru uzattı.

Bunlara ne oldu birden?

"Jennie ne diyorsun sen?" Diye sordum şaşkınlıkla ona bakarken. O ise gülümsemiş ve bana bakmıştı.

"Sadece olacakları söylüyorum Lalisa."

"Ne oldu ikinize birden böyle?" Diye sordum sonunda dayanamayıp. Gözlerim Jungkook ve Jennie arasında dolanıp dururken ikisi de cevap vermedi. Göz devirdim. Kesinlikle bir şeyler olmuştu.

Sessiz geçen on dakikanın sonunda içeriye girdi Jimin ve Chaeyoung. Bakışlarım onları bulunca içeri gelip oturdular.

"Diğerleri nerede?" Diye sordu Taehyung sessizliği bozarak. "Yemek yiyorlar." Dedi Chaeyoung etraftaki gergin havayı anlamaya çalışarak. Bakışları beni bulunca ' ne oldu?' Dercesine bir bakış attı. Kaşlarımı havaya kaldırıp indirdim. Bu binevi ' hiçbir fikrim yok.' demek gibiydi.

"Neyiniz var sizin?" Diye sordu birden Jimin. Bakışlarım onu bulunca ister istemez Jimin'in yanındaki Jungkook'a kayıyordu gözlerim. Hâlâ bakışlarını üzerimden çekmemişti. Sakin olmaya çalışarak bende onun gözlerinin içine baktım. Gözlerini çekmesini beklerken ısrarla bana  bakmaya devam ediyordu.

"Hey! Kime diyorum?" Diye sordu Jimin elini Jungkook'un yüzüne götürüp aşağı yukarı sallayarak. Sonunda Jungkook'un dikkatini çekmiş olacak ki Jungkook bakışlarını çekmişti benden.

"Yok bir şey." Dedi ve önüne döndü Jungkook. Jimin bu cevap karşısında pekte inanmışa benzemiyordu ama pekte üstelemedi.

Sonunda Namjoon ve Jisoo'da gelince onlarda koltuklara oturdu." Şimdi ne yapacağız gençler?" Diye sordu neşeli bir sesle Jisoo.

"Bilmem." Dedi Jimin. Şuan ne olacağını hiçbirimiz bilmiyorduk.

"Gidip kalan zomblieri öldürelim bence." Dedi Chaeyoung. Namjoon onu başıyla onaylayınca Jungkook araya girdi.

"Lalisa ve Taehyung o işi hallettiler..." Dedi ve gözlerimin içine bakıp devam etti.

"Öyle değil mi?"

-The I-Land-Where stories live. Discover now