Başka kişi

4.8K 375 104
                                    

🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼
Medyadaki mükemmel ötesi şiiri okumanızı tavsiye ederim
🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼🌼

Evimin önünde durunca bütün olayların bittiğini anladım.
" Marcus her şey için çok teşekkür ederim. Annene çok teşekkür ettiğimi ve kardeşlerine onları çok sevdiğimi söyle. Görüşürüz"

" Belki bir gün yeniden görüşürüz Des, teşekkür etmene gerek yok görevimizi yaptık. Görüşürüz"

Ona elimi sallayıp eve girdim. Eve girdim ve annemin sanki on yıldır görüşmüyormuşuz gibi sarılması ile boğuldum.
" Ay öldüm meraktan. Sana bir şey yapmadılar değil mi?"

" Anne neden bir şey yapsınlar ya sende. Kadını tanımıyorsun sanki. "

" Doğru diyorsun. Hadi üstünü değiş alışveriş yapmaya çıkıyoruz"

" Ne alışverişi ya"

" Un almam lazım. Hadi"

E şimdi ormanın girişinde oturunca kasabanın orta yerine gitmek uzun sürüyordu. Bende hemen gidip üstümü değiştirip saçımı topladım. Anneme Paskal'ı söylememiştim. Gerçi çok da gerek yoktu çünkü ben günün 23 saati odamdaydım ve pencereden Paskal ile oynayabilirdim.
🐶🐶🐶🐶🐶🐶🐶🐶🐶🐶🐶🐶
Arabayı park ettik.
" Annecim sen burda bekle ben markete girip bir aylık alışveriş yapıp geliyorum. Bir daha bu yolu çekmeyelim. Bir sonraki sefere ablalarınla geliriz o çeker bu yolu. Sen oyalan on ,on beş dakika"
"Tamam"
Bende dükkanların arasında dolaşmaya karar verdim. Bir dükkan gördüm içinde çok güzel papatyalı takılar vardı. Takı ile durabilsem alırdım. Ama kaşınma geliyor rahat edemiyorum. Biraz ilerledim. Hani iki tane dükkan arasında çıkmaz bir sokak olurdu, tüm hırsızlık olayları gizli olaylar, o ara arasında olurdu, öyle bir yer gördüm. Araya girerken gördüğüm şey ile geri çekildim.
Sanki başımdan aşağı kaynar sular inmişti. Gördüğüm şey...
Marcus... o... Evet o benim bir yakınım değildi ama ormanda onu gördüğümde bana mühürlenmek istediğini falan sanmıştım. Ve onun bir kurt adam olduğundan emindim. Ama o... sanki bana mühürlenmişti ama gördüğüm manzara...
Marcus oradaydı. Bir kız ile öpüşüyordu. Dönüp son bir kez baktım. Sonda büyük sayılabilecek bir duvar vardı ve kız onun üstünde oturuyordu. Marcus da o duvara yaslanmıştı. Gülüyorlardı ve Marcus kızın bir metre uzunlukta olan saçlarıyla oynuyordu.
" Marc, gerçekten böyle bir şeyi yapmış olamazsın"
" O kadar komik haldeydi ki. Bir de köpeği için dışarı koşmuşmuş. Islakken tipini görmeliydin, o görüntüyü asla unutmayacağım. Bok böceği gibi bir tip zaten."
Yani... o kadar kibar davranmıştı ki, asla anlayamazdım. Gözümden yaş gelmek üzereydi. Uzaklaşıp annemin girdiği marketin kapısının önüne gittim. Öylesine uzağa bakıyordum. Ama bana doğru koşan iki kişi vardı. Bunlar, Laura ve Freya'ydı. Bana doğru koşup sarıldılar.
" Eee Freya seninle vedalaşamdığımız için iki saat söylendi"
" Laura da acaba görümcen olabildik mi diye meraktan ölüyordu"
Daha sonra boş gözlerle baktığımı görünce,
" Hey, ne oldu? Neden böyle bakıyorsun"
" Bence görümcesi olacağınız kişiyi size göstereyim"
Beni takip edin anlamında kafa işareti yaptım. Zaten az bir mesafe vardı.
" Duvarın arkasına bakın"
İkisi birbirlerine bakıp duvarın arkasına baktılar. Birbirlerine dönüp baktılar. Sanki beyin iletişimi kuruyorlardı.
" Daisy, sen yine de bizim en yakın arkadaşımızsın ve abimiz olacak şerefsizi boşverip bize geliyorsun. Hem sen bizim dışarı çıkma sebebimizsin. Sen hayatımda gördüğüm en iyi insanlardansın. Bu yüzden evine gidince boş üzüntülere kapılma. Ve hayatını yaşa. Biz senin hep arkadaşın kalacağız ve sana yakışıklı avı yapacağız"
Laura beni güldürmüştü. Sanki anlaşmış gibi üçlü sarıldık. Annemin marketten çıktığını gördüm.
" Ben size gelmem ama siz bana en yakın zamanda geliyorsunuz. Şimdi gibi mesela?"
" Şimdi gelemeyiz ama en yakın zamanda"
Vedalaştık ve evin yolunu tuttuk.

*
Yazardan:

"MARCUS SENİ BEYİNSİZ! BİZE GELİP ORMANDA BİRİNE MÜHÜRLENDİĞİNİ SÖYLÜYORSUN VE GİDİP BAŞKALARI İLE ÖPÜŞÜYORSUN! SEN NASIL BOZUK VE HASTALIKLI BİR KURTSUN. MÜHÜRLENDİĞİN ZAMAN ONDAN BAŞKA BİRİNİ GÖREMEZSİN. DEMEK Kİ MÜHÜRLENMEMİŞSİN!"

Laura bağırıyordu. Çok sinirliydi. Freya, Laura konuşurken kendini zor tutuyordu ve o da dayanamadı.

" GERİZEKALI SALAK! SIRF KIZA MÜHÜRLENDİN DİYE BÜYÜYLE YAPMADIĞIM YEMEK KALMADI. SIRF ONUNLA KONUŞABİLESİN DİYE HAVA DURUMUNU DEĞİŞTİRDİM! HİÇ YOKTAN GÖL YAPTIM. VE SEN NE YAPTIN? DEMEK Kİ MÜHÜRLENMEMİŞSİN. DAHA MÜHÜRLENİP MÜHÜRLENMEDİĞİNİ ANLAYAMAYAN BİR SALAKSIN! SENİN SÜRÜNDEN OLMAKTAN UTANÇ DUYUYORUM."

Marcus ne olduğunu anlayamamıştı. Kızların neyden bahsettiği hakkında en ufak fikri yoktu.
" Ne demeye çalışıyorsunuz? Ne başkası ile öpüşmesi noluyor?"
" Bugün Daisy çarşıya indi. Onu korumak için takip ettik. Kız boş boş duruyordu. Ne olduğunu merak edip yanına gittik. Sizi görmüş ve bana da gösterdi. Kurt kralın kızı ile öpüşüyordun. Bilmiyormuş gibi yapma"
Marcus sonunda anlayabilmişti. Marcus'un gerçekten yalan söylemediğini anladıkları zaman Freya ve Laura da durumun farkına varmıştı. Üçünün de ağzından aynı kelime çıkmıştı

" Şekil değiştirenler"
" Mühürlüyü uzaklaştırarak Marcus'a zarar vermeye çalışıyorlar"

*
Bir oyu çok görmeyin be aplalarım. Hadi pamuk eller oy verme butonuna. Öpülüyorsunuz. Uzun süre ortalarda olmayabilirim birikmiş ödevlerim var. Ama belki de çabucak atarım hiç fikrim yok. Byeee

Yasak MühürWhere stories live. Discover now