Odamın kapısı açılınca korkum daha çok artmaya başladı. Ne yapabilirdim? Ölmek istemiyordum. Banyonun kapısıda zorlanmaya başlamıştı. "Arat geldiler."

"Dayan. Allah kahretsin. Ahmet nerede?"diyerek sinirle derin bir nefes aldı. "Bilmiyorum."

"Pekâlâ. Sen sakin ol ve ağlama. Ben yetişeceğim sana. Ağlama kurban olduğum."

"Yolun sonu küçük kız."

Alex'in sesini duyunca elimi kalbime koydum. Hızlı atıyordu. Peki bu öleceğimin işareti miydi? Galiba.

"Elzem beni duyuyor musun?" Arat'ın sesiyle telefonu kulağıma daha çok bastırdım. "Evet."

"Kapının önündeyim. Bak gördün mü? Yetiştim."

Ancak Alex'in sesi de gitmişti. Kaçmış olmalıydı. Aptal herif. Telefonun kapandığını duyunca telefon elimden düştü. Kapı tıklanınca birkaç geri adım attım. Geri mi gelmişti?

"Benim sultanım."

Arat'tı. Hızla zar zor dolabı çekip kilitli kapıyı açtım. Bedenime sarılan kollar güvende olduğumun kanıtıydı.

"Ağlama."dediğinde daha çok ağlamaya başladım. Bela beni buluyordu her zaman. "Bak geldim. O piç için ağlama sultanım. Allah benimde belamı versin. Özür dilerim. Özür dilerim."

"Senin suçun yok."diyerek ona daha çok sarıldım. Çete içeri girince Arat'tan ayrıldım. Bu sefer Berkan bana sarıldı. Karşılık verdim.

"İyi misin kankilerin en iyisi?"diyerek daha çok sarıldı. "dediğinde kafamla onayladım. "Özür dileriz."

"Özür dilemeyin. Sizin hiçbir suçunuz yok."diyerek ondan ayrıldım. "Alex nasıl içeri girdi? Ahmet neredeydi? KORUMALAR NE HALT YİYİYORDU!?"

Arat'ın bağırması ile Tekin ile aynı anda yerimizde sıçramıştık. "Bağırma."diyerek göz ucuyla bana baktı İmge. Sonra hiçbir şey demeden odadan çıktı. Arat biraz daha sakinleşmiş olmalı ki yanına geldi. Bir elini saçıma atıp okşamaya başladı. "Özür dilerim."

"Eğer bir daha özür dilersen seni öldürürüm."dediğimde yüzünde küçük bir gülümseme oluştu. "Hadi aşşağı inelim."diyerek elimi tuttu. Çete gördü ama bir şey dememişti. Hep birlikte aşşağı inip koltuğa oturduk. İmge'de kafası elleri arasında yere bakıyordu. "Sana zarar verdi mi?"dediğinde olumsuz anlamda kafamı salladım.

İyi yırtık ha. Maşallah sende tazı gibi koştun.

Defol!

"Akşam yurtdışına çıkacağız."diyen Arat'a döndüm. "Neden?" Sesimle gülümseyip bana döndü. "Bir kaç iş var. Sende bizimle geleceksin."dediğinde kafamla onayladım.

⏳💙

"Biraz hızlı olun!"diyen Arat'a göz devirdim. İkimizde salonda önümüzdeki bavullarla diğerlerini bekliyorduk. Günal sonunda siyah valiziyle içeri girince gülümsedim. Tekin ve İmge'de gelince hâlâ Berkan'ı bekliyorduk. Sabır!

"Berkan seni burada bırakır giderim."diyerek bağırdı Arat.

"Ay geliyorum. Çatlama!"diyerek iki valizle içeri girdi Berkan. İkisi de hemen hemen en büyük boydu.

GÖKYÜZÜ ÇOCUKLARI (DÜZENLENECEK!)Where stories live. Discover now