Onikinci Bölüm

2K 87 29
                                    


Leya

Deniz "yandım anam" deyip koşmaya başlamıştı. Yağız da yataktan uçarcasına kalkmış, Deniz'in peşinden koşmaya başlamıştı. Ben de elimde kamerayla peşlerinden gidiyordum.
Deniz evin ilk katında odalardan birine girip birinden çıka çıka bize üç tur artırmıştı,tam yorulmuştur artık diye düşünürken ikinci kata yeniden çıkmasıyla öfkeli bir nefes vermiştim dudaklarımdan. Yağız da Deniz'in peşinden koşmayı sürdürüyordu. İkinci katı da iki kere falan turlamışlardı. Deniz tam alt kata inmek üzereyken Yağız Deniz'i t-shirtünden yakalamış "Şimdi ne yapacaksın bakalım Deniz efendi" demişti ki Deniz hızlı davranıp merdivenin küpeştesine oturup kayarak aşağı kata hızla inip koşarak Tom ve Jerryli pjamalarıyla kendini  sokağa attı. Yağız ne olduğunu bile anlayamadan Deniz'in çoktan onu arkasında bırakmış, kendini evden dışarıya atıvermişti. Tabi tam yakaladığında ,ona neler yapacağını düşündüğü sırada Deniz kaçmayı başarmıştı. Bu da doğal olarak Yağızı hayal kırıklığına uğratmıştı. Tam ekimde duran kamera kaydını durduracağım anda içeri bir adet sudan çıkmış altın balık giriş yaptı. İlk başta gülmemek için dudaklarımı ısırsam da Yağız'ın kahkahasıyla kendime engel olamayıp  gülmeye başladım. Bir ara gözlerim Yağız'a kaydı ne kadar da güzel gülüyordu zalimin oğlu. Ara ara gözlerimiz buluşuyordu. Onun da benim gülüşümü izlediğini fark ettiğim. Bu nedense beni mutlu etti ama çok kısa sürdü hemen gözlerini kaçırdı. Deniz ise "gülmeyin ya" deyip duruyordu. En sonunda merakıma yenik düşüp "Hayırdır Denizcim sabah sabah nerden çıktı bu havuz aşkı" dediğimde Deniz ciddi bir ifadeyle koltuğa oturdu tam konuşmasını beklerken koşarak mutfağa gitti. Bu ciddiyetinin ardından ben de ciddi ciddi ne getirecek acaba diye beklerken elinde altılı cam şişede bulunan çikolatalı süt paketiyle geri döndü. Biz şaşkın şakın ona bakarken paketi açıp ellerimize birer şişe çikolatalı süt tutuşturup üstünün ıslaklığını umursamadan kendini  koltuğa atıp tek dikişte çikolatalı sütünü bitirdi. Sonra derin bir iç çekip bize baktı ve oturmamızı işaret etti. Şaşkın şaşkın Yağızla birbirimize bakıp Deniz'in karşısındaki boş koltuğa oturduk.

Deniz

Tam üstümdeki pijama takımını unutup canımı Yağız'dan kurtarmak amacıyla kendimi bahçeye atıp kapıyı kapatmıştım ki yan bahçemdeki evin önünde çok güzel bir kız görmemle afalladım. Açık kahve parlak saçları çok güzel görünüyordu. Arkası dönük olduğu için yüzünü göremiyordum fakat onu daha önce gördüğümden emindim. O olabilir miydi? Bunu anlamanın tek bir yolu vardı. Arkasına dönmesi için tam ona selam vereceğim anda üzerimdeki Tom ve Jerryli pijamalarımı - neyse ki- son anda  fark ettim. Beni görmesi an meselesiydi eve de geri dönemezdim. Gözlerim havuza kaydı. Of sabah sabah çok soğuktur ama bu, evet Deniz donsan bile en azından seni bu halde görmemiş olacak. Anlık bir cesaretle gözlerimi kapatıp dizlerimi karnıma çekerek havuza atladım. Dibe doğru batarken nefesimi tutuyordum bu çıkardığım sesle kesin buraya bakıyordu of acaba nefesim beni ne kadar idare edebilecekti? Umarım sabah sabah buz gibi suya atlamama değmiştir  de beni görmemiştir diye dua ederek yaklaşık bir dakikanın sonunda dayanamayarak havuzdan titreye titreye çıkarak kapıya doğru son sürat koşup kapıyı yumruklama başladım neyseki çok geçmeden Leya kapıyı şaşkın gözlerle açmıştı. Ben ise vakit kaybetmeden hızla kendimi içeri atıp kapıyı kapatıp sonunda  derin bir  nefes alabilmiştim.

Yağız

Deniz tüm bunları ciddiyetle anlatırken sürekli gülesim geliyordu ıslak ıslak karşımda durması zaten yeterince komikti bir de anlattıkları...
Saçma geliyordu bana, ne bileyim aşk. Aşık olmak nasıl bir şey? Hiç bilmiyorum. Deniz'in anlattıklarına ve yaptıklarına bakılırsa aptallaştıran bir şey... Aşk aptallık o zaman. Elbette bir çok ilişkim olmuştu fakat hepsi de aşktan uzaktı ve pek de uzun sürdükleri söylenemezdi. Eskiden eğlencesine aynı anda çok fazla kızı ne kadar süre idare edebilirim diye iddiaya girmişliğim bile vardı.

SiyalWhere stories live. Discover now