Dokuzuncu Bölüm

2K 87 64
                                    

Deniz

Siren seslerini duymamla birlikte hemen elimdeki telefonumu cebime atıp "Ne yapacağız?" diyen Leyaya dönüp "Tabiki de topuklayacağız gardaşlarım." dedim ve sahile doğru arkama bakmadan koşmaya başladım. Arkama bakmasam da diğerlerinin de peşimden koştuğunu hissediyordum. Aslında polislerden kaçmak eğlenceliydi keşke çekebilseydim diye düşünürken sahile geldiğimizi fark ettim zaten hepimiz nefes nefese kalmıştık. Efe "Artık bizi bulamazlar" diyip kendini banka atmıştı. Hepimiz nefes nefese kaldığımız için oturup soluklandık yaklaşık 2 dakika sonra Leya "Naz...Naz yok." diye bağırınca kendimize geldik.

"Ne?"

"Hadi arayalım." Bunun üzerine dağılıp Naz'ı aramaya başladık.

Leya

Her yerde bağıra bağıra Naz'ı arıyordum. En sonunda pes edip abimlerin bulmuş olmasını umarak parka geri döndüm ve yere çökmüş ağlayan Yağız'ı görünce daha da kötü oldum saçları birbirine karışmış gözleri kızarmaya başlamıştı. Hemen yanına koştum, yere çöker çökmez ona sarıldım. Artık benim de gözlerimden yaşlar boşalıyordu. Sonra kafasını boynuma gömdü.Ona sarılmak, başını boynuma gömmesi nedense beni biraz sakinleştirmişti, huzur vermişti.

"Arkadaşlar bölmek istemem ama Efe geliyor yine kavga çıkmasın."

Bunu demesiyle panikle Yağız'dan ayrıldım.O ise kulağıma eğilip sessizce teşekkür etmişti. Bunu nedense beni heyecanlandırmıştı.Sonra nefes nefese abim gelmiş. "Naz'ı bulabildiniz mi? "diye sormuştu.Yağız ise sinirle abime bakıyordu. Bu bakışlar hiç iyi değildi. Sonra birden abimin üstüne atlayıp yüzüne sert bir yumruk geçirdi. Abim ilk başta sendelese de hızla kendine gelip bir yumruk ta o attı artık burama kadar gelmişti. Hızla yanlarına gidip aralarına girdim.

"Ya yeter artık be, Naz kayıp sizin yaptığınız şeye bak."Bunu dememle ikisi de başını utançla önüne eğmişti.

"Hadi Yağız bir kere daha ara Naz'ı" Yağız başını sallayıp hafif titreyerek telefonu eline aldı ve Tuanayı aradı.

Naz

Hep birlikte Deniz'in peşinden koşuyorduk ki aklıma hep kafamı dağıtmak için gittiğim yer geldi ve yolumu değiştirdim bir süre sonra şansıma bir taksi denk geldi ve hemen atladım. Adama adresi verdim ve başımı cama yaslayıp çiseleyen yağmuru izlemeye başladım. Adam seslenince geldiğimizi anladım ve parasını ödeyip taksiden indim inerken adam "Kendine dikkat et kızım"dedi. Bunu demesiyle Hafif tebessüm edip "Merak etme amca sadece biraz kafa dinlemek istiyorum" dedim ve en sonunda sessiz sakin bir yere gelmiştim. Burada bir tane uçurum vardı, aşağısı ise denizdi.Yere oturup yaşadıklarımı düşünmeye başladım. Taksici adam bile beni düşünürken babam olucak adam beni arayıp sormamıştı bile ben daha 6.sınıftayken bizi bırakıp Fransa'ya gitmiş bu da yetmezmiş gibi tam liseye başlayacağımız sene beni ikizimden ayırmıştı. Şimdi ise daha bu gün tanıdığım biriyle evleneceğimi söylüyorlardı. Bunları düşünürken gözümden yaşlar süzülmeye başlamıştı bile deli gibi ağlıyordum uzun zamandır içim de tuttuklarımı artık tutamıyordum en sonunda dayanamayıp patlamıştım. Güçlü kız ayakları buraya kadardı.

Yağız

Leya Naz'ı "Bir kere daha ara." demişti. Defalarca aramıştım ama açmamıştı. Onu çok merak ediyordum belki açar umuduyla yeniden aradım biraz çaldı ve sonra telefonu açtı.

"Naz'ım neredesin bir şey olmadı değil mi? İyi misin yanına geleyim mi?

"A-abi biraz yalnız kalmak istiyorum lütfen beni merak etmeyin."

SiyalWhere stories live. Discover now