Dördüncü Bölüm

2.5K 106 72
                                    

Naz

Biraz korku biraz merakla telefonu Efe'nin elinden aldım.

Olamaz.

Bu bir kabus olmalı.

Üst üste düştüğümüz video, dedikoducu tarafından okulun haber sitesinde paylaşılmış -okulumuz ülkenin en iyi koleji olduğu için insanların ilgisini çekmiş olsa gerek- neredeyse bir milyon izlenmişti yok ben yanlış görüyorum değil mi?

Bu gerçek olamaz.

Çok fena rezil oldum. Annem ve babam beni öldürecek, herkes beni araştıracak. Kimin kızı olduğumu öğrenecekler, kardeşim ve babamın yanımda olmaması nedeniyle alay konusu da olurum şimdi.

"Senin yüzünden, elimi tutup beni çekmeseydin bunların hiç biri olmayacaktı."

Belki de,

Yarım kalmış hikayemiz yeniden başlamayacaktı.

"Cidden mi ? Şimdi de tüm suçlu ben mi oldum? Senin yüzünden okulumuzun prestiji zedelenecek. Ayrıca annemlere ne söyleyeceğim ha? "

"Asıl, ben ne söyleyeceğim?"

O sırada, telefonlarımız çalmıştı. Birbirimize kısa bir bakış atıp telefonlara baktığımızda yüzümüzü buruşturarak telefonları açtık.

"Efendim Ezel Bey"

Gereğinden yüksek bir ses tonuyla bey kelimesini vurgulayarak cevaplamıştım babamı.

"Bir bana baba de, iki bana sesini yükseltme, üç o videodan haberin vardır diye düşünüyorum."

"Evet, var ne olmuş."

"O hal neydi, bu ne rezalet. Hiç itibarımızı düşünmüyor musun sen?

"Benim suçum değil, ufak bir yanlış anlaşılma sadece."

" Beni ilgilendirmez yaptınız bir hata, zaten yüz yüze görüşmemiz gereken önemli konular da var, en kısa zamanda oraya geleceğim."

Yüzüme kapatılan bir telefon.

Her zaman olduğu gibi.

Babamla konuşurken aynı zamanda Efe'nin de babasıyla olan konuşmasına kulak misafiri olmuştum.

"Baba, olanlar benim isteğim dışında gelişti."

Benim aksime o "baba" diyebilmişti.

Ufak bir konuşmanın ardından aynı şekilde yüzüne kapatılan bir telefon.

Gereğinden fazla benziyorduk birbirimize.

Benzer acılar.

Sinirli bir gülümseme.

Acı.

Telefonlar yüzlerimize kapandıktan sonra diğerleri bize garip garip bakarak neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. İkimizin de yaptığı hararetli telefon konuşması omları epey meraklandırmış olmalıydı.

"E ne oldu anlatsanız ya."

"Defne, kanka?"

Ortaokuldan arkadaşım Defneyi karşımda görmemle şaşırmıştım doğrusu.

" Uzun zamandır görüşememiştik."

"Naz ve Defne bebeklerim, sonra hasret giderebilirsiniz, hadi beni çatlatmayın"

Meraklı kuzenim Ülkü'ye döndüm. Ona bakıp hafif bir tebessüm ettim.O da bu okulda okuyordu.Olayı duyar duymaz soluğu bizim sınıfta almış olmalıydı.

SiyalWhere stories live. Discover now