Düzen Bozan

-44-

Sonunda lafımı bitirip kafamı kaldırdığımda dudaklarımdaki varlığını hissetmiştim. Nazikçe öpüyordu.

Ayrıldığımızda elini saçlarıma getirip yavaşça okşamaya başladı. 

- ne ben ne de diğerleri , ayrılmanı istemiyoruz. İstersen hiçbir şey yapma ama yine de üyemiz olarak kal. Seni anlıyorum ama bu teklifini de kabul etmiyorum. En azından vakit buldukça bize katılırsın. Şimdi lütfen , bu konuyu bir daha açılmamak üzere kapatalım.

Yine net bir şekilde tavrını koymuştu. Ne diyeceğimi bilemez şekilde koltukta yana kayıp yanına yaklaştım. O da geriye yaslanıp kollarını açtığında ondaki yerimi alıp kollarımı ona doladım. Hareketlerim saçma bir şekilde hafiften dengesizleşmeye başlıyordu. Doğru düzgün duramıyordum iki dakika yahu !

- eve birini alalım diyorum. Türk yemeklerini iyi bilen ve yapabilen biri olursa daha iyi olur bence. İyi beslenmelisin.

Evde başka biri daha mı ? Ben rahat edemezdim ki öyle.

+ gerek yok bence. Ben yemek yaparım , temizliğe de geliyorlar zaten. Hem Kore yemeklerine de oldukça alışkınım. Yabancılık çekmiyorum yani.

Sona doğru kısacık da olsa gülmüştüm. Hala saçlarımı okşamaya devam ediyordu.

- yorulmamalısın.

Konuyu dağıtmak için aklıma ilk geleni konuşmaya başladım.

+ bu sıralar çok yoğunsunuz hem ben de yanında yokum... doğruyu söyle ! Kızlar sana sarkmıyor değil mi ? Bak koçum ben Türk kızıyım ! Yarime yan bakanı parçalarım !

Sol elimi yumruk yapıp havada rastgele salladığımda sarsılan bedeninden güldüğünü anlamıştım. Hayır yani komik olan neydi ? Ben gerçekleri söylüyordum.

+ sen benimsin ! Alnına mı yazayım ? Boynuna tabela mı asayım ? Belediyelerden ilan mı verdireyim ? Benimsin işte benim !

Neden yüksekliğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Hamileliğe vursam daha erken gibiydi sanki ya da değildi onu mu düşüneceğim şimdi canım ! Neyse ne yani !

+ bak hala gülüyor ! Ne gülüyorsun komik mi ? Seviyorum ulan seni !

Noktaaa !

Kes sesini sen de iç ses bozuntusu !

Neye yükseldiğini bile anlamadım be reis !

- çok tatlısın bebeğim...

+ Taehyung... Seni saklamak geliyor içimden. Kimse görmesin istiyorum , o gülüşünü , bakışını , sesini , nefesini... Seni sadece ben bileyim istiyorum. Seni bir tek ben hissedeyim istiyorum.

Elini yanağıma koyup okşamaya başladı. İçten gülümsemesi beni içine çekiyordu.

- biz sadece birbirimize aitiz Çilek. Benim bütün hayatım sensin , sizsiniz. Başkaları umrumda bile değil. Beni bu kadar güzel sevmen ve gerçekten benim olman öyle özel hissettiriyor ki. Benim olduğun için minnettarım. Seni çok seviyorum bebeğim...

Ağzından bal damlıyor bal ! Ay dur öpeceğim !

■■■■■■■■

- bak , bu çok tatlı.

Taehyung'a döndüğümde elinde tuttuğu küçücük tulumu görmüştüm. Kırmızı renkte ve kadife kumaştan , önünde minik bir çebi olan tatlı mı tatlı bir tulumdu. O an Taehyung gözümün önde kucağında bir bebekle canlanmıştı. Gerçekten çok sabırsızlanıyordum.

İkisini birden tutamazdı zaten.

Neden gözlerim doluyordu ?

+ gerçekten çok tatlı.