Kalbimdeki bıçak yarası 28.Bölüm

Start from the beginning
                                    

Şimdi de Yatakta uzanmış Cellat'ı ve başına gelmiş korkunç olayı düşünüyordum en kötüsü ise bu annem olacak kadın yüzünden idi. Barlas haklıydı o kadın annemiz olduğu için çok utanıyordum, utanıyorduk ve hep utanacaktık. Acaba hiç mi vicdanı sızlamamıştı? Çünkü onun yüzünden bir çocuk annesinden sonsuza kadar ayrı kaldı. Anne sevgisi görme di, yanlız kaldı tek başına kimse tarafından istenmedi.

Hiç olmazsa benim yanımda babam ve Barlas vardı ama onun yanında kimsesi yoktu tek başına yapayalnız bir çocuk olarak büyüdü. Ben tedavi oldum ama Cellat'ı o olaydan sonra  psikolojisi için hiç psikoloğa götürmediler. Umursamadılar onu.  O da tek kaldı kendisini değersiz hissetti annesini özledi sonra annesinin elinde son nefesini verişini gördü ve ona yardımcı olmadıkları için böyle kötü,cani bir insan oldu.

Dışardan bakıldığında çok kötü, kimseyi umursamayan, vicdansız ruhsuz, gaddar biri görünse de aslında içinde bir yerlerde iyi, sevgiye muhtaç, sevilmek isteyen küçük, çaresiz bir çocuk var. O çocuk da artık gün yüzüne çıkmak istiyor ama elinden biri tutup da o çocuğu çıkarmadı o karanlıktan. Bende çıkarmadım ve artık çıkaramam, çünkü biz bittik ve o yine gitti, hep gittiği gibi.

Ağlamak istiyordum ama artık gözlerimde yaş kalmamıştı. Kendim için mi üzülecektim yoksa Cellat için mi? Acaba o ne yapıyordu, ne haldeydi. Gerçekten dediğini yapıp gitmiş miydi? Çünkü üç gündür okula gitmiyordu ben izin kağıdım olduğu için okula gidemiyordum yeni hastaneden çıktığım için ve yaram tam olarak iyileşmemiş arada da sızlıyordu. Babam da müdüre haber vermişti durumumla ilgili. Bende Naliz'e soruyordum o da gelmediğini söyleyip duruyordu her seferinde. Deme ki bana verdiği sözü tutmuştu, hep verdiği sözleri tuttuğu gibi. Keşke bizim hikayemiz de mutlu, gerçek ve çıkar, plan, intikam, oyun gibi şeyler olmasaydı. Gerçek bir hikaye olsaydı.

Belki çok mutlu olurduk, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar mutlu. Herkes aşkımızı kıskanacak bizi parmakla gösterecekleri kadar mutlu bir ilişkimiz olurdu. Ama olmadı! Bunlar sadece bir hayal başka hiçbir şey değil ve bu hayal de hiç bir zaman gerçekleşmeyecekti. Yüzümde acı bir tebessüm oluştu. Yataktan kalkıp banyoya girdim soğuk suyu açıp elimi yüzümü yıkadım yaram açılmasın diye yavaş hareketlerle. Havlu ile yüzümü kurutup banyodan çıktım.

Odamdan çıkıp yavaş adımlarla merdivenlerden inip kahvaltı masasına doğru yürüdüm babam ve Barlas bir şey konuşuyorlardı babam beni görmesi ile yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirip. "Günaydın prensesim." Demesi ile Barlas da sustu. Yüzüme küçük bir tebessüm oluşturup sandalyemi çekip. "Günaydın" dedim soğuk bir ses tonuyla. Onlara bakmadan kahvaltımı  yapmaya başladım. Babamın sesi ile başımı kaldırıp babama baktım.

"Nasılsın şimdi kızım? Yaran acıyor mu?"

"Yok baba sadece arada sızlıyor."

"Çok şükür kurban olduğum rabbim seni bize bağışladı."

Demesi ile bu sefer kocaman gülümsedim. Babamın masadaki elini sımsıkı tutum.  "Senin gibi mükemmel bir babam olduğu için çok şanslı bir kızım. Keşke herkesin senin gibi mükemmel bir babası olsa."  Dedim sona doğru yüzümdeki gülümseme kayboldu. Babam elimi kaldırıp avuç içimi öpüp yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

"Bak prensesim, Deniz denen çocuğun sana anlattığı şeylerden sonra üzülmen çok normal. Kim olsa üzülür. Sonuçta o çocuk da böyle olmasını istemezdi ama dünya böyle bir yer kızım. Çünkü adalet yok!  Hepsi o Allah'ın belası kadın ve çocuğuna bile üzülmeyip gözünü kırpmadan karısını öldüren o adamda suç. Tabi ona adam denilirse. Dünyada tek o adam yok, onun gibi bir sürü şerefsiz adam var. Karısını öldüren mi dersin para karşılığında satan mı, yada öldüresiye döven mi? Böyle adam olmayan bir sürü var ve bunlar hiçbir zaman bitmeyecek, hep daha da çoğalacaklar çünkü bizim ülkemizde adalet yok. Hiçbir zaman da olmayacak, hem suç tek onlarda değil bu devlette, bunu yapın biz izin veriyoruz diyen devlet. Bak, adam karısını öldürdü ama hiçbir delile rastlanmadığı için adam kurtuldu, kurtuldu da ne oldu? Karısı toprak oldu o çocuğun o yaşta psikolojisi bozuldu ve annesiz kaldı. Böyle olması çok normal ben Denize kızmıyorum çünkü anlıyorum onu."

CELLAT Where stories live. Discover now