"GEÇMİŞ" 10.Bölüm

1.7K 90 115
                                    


Ara yorumları unutmayın♥

Multi medya da çok güzel bir müzik  var. Onu açıp okursanız çok sevinirim.
Evet kahvelerinizde hazırsa, buyrun efendim iyi okumalar.♥

       Ben çocuklar gibi sevdim! Devler gibi acı çektim.

         
                                        Atilla İlhan


Cemre'nin ağzından...

Ne seni silebiliyorum ne de unutmak geliyor içimden. Kalbimi açıp, sana olan kısmını kesip atmak istiyorum ne yazık ki olmuyor. Sadece sen aklıma geldiğinde şarkı değiştirircesine başka şeyleri düşünmeyi tercih ediyorum.

Hissizleşiyorum bir nebze de olsa,  kırıklarım batıyor hayallerime. Uzaklaştığımı fark ediyorum; insanlardan, şarkılardan, mutluluktan.. Ama en çok kendimden.. Kendimden çok uzaklaşıyorum. Aynaya bakıp, gülümsediğim biri değilim artık. Hayalleri çalınmış, incitilmiş bir kızım ben.

Ona en çok ihtiyacım olduğu anda terk etmişti beni. Öyle bir terk etmişti ki, kendime gelememiştim. Giderken uykularımı da götürmüştü.
Öylece bırakıp gider mi insan severken? Ya sevmemiştir, ya da gerçekten sevmemiştir.
Gerçekten sevene hangi dert ağır gelir, hangi yorgunluk zor gelir ki?

Sevmek diyorum,sevmek! sanmak değil.
Bir gönüle sevmekten bahsettigin zaman mesafe yoktur, engel yoktur
İmkânsiz hiç yoktur. Dedim ya
ya sevmemiştir, ya da gerçekten sevmemiştir. Seven gitmez."
Benim ona tek bir cümle söyleme şansım olsaydı;
Bana yaşattığı, hissettirdiği her şeyin üstesinden onsuz da gelebildiğimi ama onu bir türlü unutamadığımı söylerdim.

Eda merakla bana bakıyor, benim kalbim acıyordu. Kelimeler boğazıma kilitleniyordu. Bana nasıl kıydı?! Zaten kimseye güvenemiyordum, aşık olmuş ve tüm kalbimle güvenmiştim ona. Ama o da bana kimseye güvenmemem gerektiğini öyle güzel öğretmişti ki!..

"Onunla nasıl tanıştığımızı duymaya hazır mısın Eda?"

Eda başını salladı.  Yüzümdeki buruk ve acı tebessümle anlatmaya başladım.

"Baktım o benden daha inatçı, konuşmuyor benimle. Kendi kendime dedim ki Cemre bütün gücünü toparla kendine gel ve konuş ne kaybedersin. Yada ne kaybedebilirsin ki? Kalbim o kadar hızlı atıyor ki! Derin bir nefes alıp verdim ve elimi uzatıp yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim.

"Merhaba, ben Cemre."

Heyecanla ona baktım. Bana cevap vermesini bekledim ama vermedi. Hatta yüzüme bile bakmadı. O an yüzümdeki gülümseme soldu. Neden bu kadar sert bir insan ki dedim kendi kendime.

Alt tarafı 'merhaba' demiştim ona sadece. İçimden saydırıyorum tabi aklıma ne gelirse. Öküz, ukala, salak, gerizekalı, kendini bilmiş serseri ve daha bir sürü şey. O esnada yanımıza bir kız geldi. Esmer tenli, güzel bir kızdı. kızı baştan aşağı süzdüm. Daha ne olduğunu tam anlamadan kız beni kenara itti ve daha adını bilmediğim çocuğun karşısına geçti.

"Cellat akşam işin yoksa takılalım mı?"

O an ağzım açık kıza baktım. Ne oluyor falan diyorum kendi kendime. Adını daha yeni öğrendiğim Cellat'a  akşam takılalım diyordu? Hayır kıskanmamıştım ama şaşırmıştım tabi. Takılmak derken? Off kimi kandırıyorum dedim içimden. Ben Cellat denen çocuktan baya etkilenmiştim. Hemde ilk görüşte! Sinirlenmiştim. Hem kızın Cellat'a karşı olan ilgisine hem de bana karşı olan fütursuz davranışlarına! Elimi kızın koluna koydum.

CELLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin