Büyüdüğüm YOL ' 14 | 2

Start from the beginning
                                    

"Yüzünü yıka toparlan çık, Ege pastana penis çizecek kadar sarhoş." Dedi ve hızına yetişemediğim kelimelerin şokuyla baktığım sırtıyla arama, kapıyı çekti. Müzik sesi hala kesilmemişti.

Başımdaki damarlar bir anda attı, yetişemediği hızın tıkanıklığıyla ama Alaz'ın sabırsız söylenmeleri hemen kapımda, tırnaklarıyla ritim tutarken bir türlü odaklanamıyordum tam olarak ne olduğuna.

Düşünmeme izin vermeden beni aşağı katta müziğin kaynağına daha yakım kendi odasına sürükledi ve dolap kapağına astığı askılı turuncu bir elbiseyi bana uzattı.

"Sana ayırdım. Çok güzel değil mi hadi giy bunu."

Giyemem. Koksuz bir şey giyindiğimde genelde evde tek olurdum ve bugün, herkesin gözünü üstümde istediğim o gün değildi. Hayır!

"Beğenmedin mi?" Kısacık kot eteğinin üzerine abartılı, kolları kabarık pembe bir bluz giyen İpek'e zoraki gülümsemeye çalıştım.

"Şey... ben bu elbiseyle üşürüm. Aslında kazağımla da kalabilirim..."

Alaz, "Hayır!" diyerek, resmen elimden hırsla kaptığı elbiseye çemkirdi, itiraz etmemin nedeni oymuş gibi.

"Elbise giyeceksin. Senin doğum günün en güzel senin olman lazım."

Alaz anında ayağını yere vurarak itiraz ederken dolabının içine daldı ve aynı anda iki elbiseyle döndü bana. Biri uzun kollu ve eteği uzun, yeşil bir elbiseydi; diğeri ise lacivert üzerinde beyaz küçük beneklerin olduğu mini.

Yeşili eledim ama kolları uzun olsa bile, daha önce hiç bu kadar kısa bir etek gitmemiştim. Sahip olduğum tek elbise siyah, uzun kollu, eteği de uzun kışlık elbisemdi ve giyindiğimde yanmış bir ağaca benzediğimi söylerdi annem.

Onları uğraştırmamak için lacivert olanını giyindim ben de. Altımda üçgen desteksiz sütyenim olduğu için şanslıydım çünkü yakası derin bir v olarak açıktı.

Alaz giyinmeme izin verdikten sonraki görüntümü beğenmedi tabi ki, by yüzden belimdeki kuşağı teklifsizce çözdüğü an ben önümün açılmaması için panikle tutarken, benim bağladığımdan daha sıkı bir düğüm attı belime.

Göğüs oluğum kapanmıştı ama bu kez de etek boyu kısalmıştı. Saçlarımı açtı, bunu yaparken de sürekli topladığım için beni azarlıyordu.

Sporlarımı giyindim. Kıçında kurt varmış gibi yerinde duramayan Alaz'ın, gözümü çıkaracağını sebep gösteren İpek, kirpiklerime rimeli kendi sürdü. İki kat uzadıklarını bildiğim için ben şaşırmadım, İpek hiçbir şeyin bunun önüne geçmesini istemediği için çok az şeftali allık ve yarısını çaktırmadan sildiğim parlatıcılarından biriyle boyadı beni.

"İnanılmaz güzel oldun."

İpek'in iltifatına karşılık dudaklarımı birbirine bastırarak gülümserken, Alaz kendi rujunun üzerinden bir kez daha geçerken omuzlarını dikleştirdi hemen.

"Ben cevheri gözünden, güzeli yüzünden tanırım."

İpek ile aynı anda devirdik gözlerimizi. Elbise dolabının yanındaki ayaklı boy aynasından bir kez daha baktım kendime. Büyük odanın ortasındaki boşlukta öylesine sıradandım ki onların yanında, ama ilk defa bu kadar süslüydüm...

"Çok abartı olmadı mı sizce de, alt trafı küçük bir pasta..."

"Küçük mü?!" İkisi de aynı anda şokla kabullenemedi söylediğimi , ben de şaşırdıkları küçümseyişim büyüklüğünü hesap ederek korkmamaya hazırladım kendimi.

Büyüdüğüm YOLWhere stories live. Discover now