mama i'm in love with a criminal

uzunlar yanıyor arabamızda

bir müddet öyle kaldı ikili. berk yüklerini paylaşabilmenin rahatlığını yaşıyordu ama bir yandan da kalbinde yeniden beliren acısı gözyaşı olarak dönüyordu ona. aybike'nin omzunda savunmasız kalmış bir şekilde ağlıyordu. aybike sevdiği adamın yaşadıklarının acısını kalbinin en derininde hissediyordu, o da berk'le beraber ağlıyordu, sessizce..
berk kendini açıklama ihtiyacı duyduğu için bir anlık geri çekildi.

-aybike ben bunları "bak benim çocukluğum berbattı yaptıklarım da o yüzden" diye anlatmadım sana. bunu kılıf olarak olarak kullanmıyorum, geçmişimin arkasına saklanmıyorum yani tamam mı? sadece ben seni çok seviyorum ve iyisiyle kötüsüyle beni bil istiyorum. yani beni yanlış anlama--

aybike berk'in gözyaşlarını silip yüzünü avuçlarının arasına alarak konuşmaya başladı.

-evet çok kötü şeyler yaşadık ve ben bunların arasında aşık oldum sana. çok acı çektim ve en sonunda vazgeçmenin eşiğine geldim. ama ben o spor salonunda senin gözlerindeki duyguları gördüm berk. inanmamak için direndim çünkü yine kanarsam acı çekerim sandım. ama sen.. sen öyle büyük şeyler yaptın ki benim için. benim gözüme sokma çabası gütmeden ailemle konuşman ve onların da sana inanması o kadar güzeldi ki benim için. gerçek berk buydu benim için hissediyordum. kavga nedir bilmeyen o çocuk senin gerçek benliğin ve şu an tam karşımda duruyor. ben seni yanlış anlamam.. herkese bir şeyler anlatmaya çalışırken benim gözlerime bakman yeter. bunu sakın unutma olur mu? yaşadıklarımız yüzünden sevgimi hep saklamak zorunda kaldım keşke böyle olmasaydı da en başından beri hissettirebilseydim sana duygularımı. ama şimdi burdayım hayal sandığım bir gerçekliğin tam ortasında el eleyiz. geçmişini değiştirebilmeyi her şeyden çok isterdim ama maalesef mümkün değil. şimdinde ve geleceğindeyim ben. ağlamak istersen ağlarız gülmek istersen güleriz bağırmak istersen de bağırırız. adı üstünde partner in crime'ız biz. berk gözyaşlarının arasından gülümsedi aybike'ye. aybike de bunları ağlayarak ve sesi titreyerek söylüyordu ama berk gülünce o da gülümsedi. sana bunu yaşatanlardan nefret ediyorum ama seni çok seviyorum tamam mı çok seviyorum.

aybike ağlayarak berk'e sarıldı. berk de ağlıyordu ama bir yandan da o kadar huzurluydu ki..
yaşadıkları çok zordu, geçmiş hep yakasındaydı evet ama aybike yanındayken her şey o kadar kolaydı ki. o da sımsıkı sarıldı sevgilisine. bir süre öyle kaldıktan sonra aybike aklına gelen fikirle gülümsedi. geri çekilerek konuşmaya başladı.

-bu kadar evde durmak yeterli bence. napalım biliyor musun? lunaparka gidelim! hem bu sefer koşarken düşersen ve dizin kanarsa elimde yarabandıyla ben senin yanında olucam.. veya ben düşerim belli olmaz sakarlığım tutabilir.

aybike bu dediğinden sonra gülmeye başladı. berk aybike'nin güzel kalbine çok hayrandı. alnını alnına yaslayarak ve yüzünü avuçlarının arasına alarak konuştu.

-sen benim başıma gelmiş en güzel şeysin biliyo musun? seni çok seviyorum.
-seni çok seviyorum.

dramatikliği üzerlerinden atmadan önce son bir kez daha sımsıkı sarıldılar. sonra aybike kalkıp berk'in elinden tutarak onu çekiştirmeye başladı.
-lunaparka gidiyoruz hadiii! bir sürü binilecek şey var orda sallanma çıkmamız lazım.
aybike'nin neşeli hali berk'i şarj etmişti anında. kendini toparlayıp o da aybike'ye katıldı.
-eğer sevgili olmasaydık teklifi yapıştırırdım biliyosun demi?
aybike gülerek berk'e yaklaştı
-şansına küs sevgilimsin
aybike gitmeye yeltenirken berk elinden tutarak onu yeniden kendine doğru çekti.
-vee bu konuda çok şanslıyım araştırmanı öneririm.
berk içinden dolup taşan sevgiyle aybike'nin dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu. berk'in bu hareketi karşısında çok heyecanlanmıştı aybike. berk de bu his karşısında tecrübesizdi. ikisi de napacağını bilemezken cango aralarına girdi. miyavlayarak ikilinin ayaklarının arasında dolanıyordu. berk cango'yu kucağına alarak konuşmaya başladı.
-şurda iki dakika romantik an yaşıyorduk ama olaya hemen müdahale ettin cangocum teşekkürler.
aybike kendine gelip gülerek konuştu.
-şu an anladı bi daha yapmayacakmış berk.
-düzenli olarak bu konuda uyarmaya karar verdim alışsın banane.
-kediyle kedi olmak tanımı tdk tarihine geçti şu an hadi gözün aydın.
-uzun süredir beklediğim bi haberdi, bunu kutlamalıyız. gel bi daha öpeyim.
-fırsatçıya bak! ayrıca iki taraf da laf cambazı olunca sıkıntı oluyormuş ya. neyse hadi yürüü!