ne zamandır sendeyim

2.1K 85 48
                                    

ceza gibi
histerili ruh hâlim
bu son değil
ne zamandır sendeyim...

ataman koleji yepyeni bir güne kapılarını aralamıştı. kermesten sonra akşam berk'le ilgili konuşmaları duyan aybike (oğulcan'ın bence kesin göktaşı düşmüş evlerine veya kafasını bir şimşek hedef almış teorileri de dahil) içindeki umutla okula gelmişti. zaten kaç gündür berk'in hali de ortadaydı ya aybike böyle olunca her şeyin düzeleceğine daha bir inanmak istiyordu. okulun kapısından asiye'yle içeri girdiler. kapıda sevgilisini bekleyen bir doruk ve yine uykusuz halsiz bir berk karşıladı onları. asiye aybike'ye gitmeyebiliriz istersen falan dese de aybike selam vermek istedi berk'e. onu bu halde görmeye çok da bayılmıyordu çünkü. yanlarına doğru gittiler.

-asiye hanım benim hayatım sizin gelmenizi beklemekle geçecek gibi duruyor ne dersiniz?
-alışırsanız iyi edersiniz derim.

iki sevgili aralarında gülerlerken berk çekinerek aybike'ye doğru baktı. aybike de o sıra ona bakıyordu göz göze geldiler. aybike ilk hamlenin kendisinden gelmesi gerektiğini biliyordu. çünkü berk olanlardan sonra nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu.

-günaydın

berk neye uğradığını şaşırdı bi an acaba uykusuzluktan bir yerde bayıldım kaldım da bunlar da zihnimin oyunu mu diye düşünmeden edemedi. şansını fazla zorlamamayı seçip hemen o da söze girdi.

-günaydın
-berk biraz konuşabilir miyiz seninle?
-benimle mi etrafta başka berk yok demi?

ciddi ciddi etrafına baktı berk. aşırı mutlu olmuştu ve bunun hayal olmasını istemiyordu. aybike gülümsedi.

-evet seninle biraz yürüyelim mi ders başlamadan bahçede?
-tabii tabii ki olur.

ikili bahçeye meşhur banklarının yanına doğru yürümeye başladı. berk kolunu sıktı bi ara rüyadaysam korkusunu bilimsel yoldan ortadan kaldırmak için.
banka geldiklerinde oturdular. berk açıklama yapma ihtiyacı duydu.

-aybike eğer bir şey olduysa cidden benle bağlantılı değil bak. ben eski ben değilim zaten orası ayrı. bi de...
-bi de?
-sen o konuşmayı yaptıktan, seni öyle gördükten sonra uyku bile uyuyamıyorum ben yani hiçbir şey yapmadım cidden.

aybike berk'in uykusuzluktan şişmiş gözlerine baktı bi an. cidden berk mi bu diye düşünmeden edemiyordu.

-sakin ol önce bi. herhangi bir şey olmadı. yani oldu da kötü bir şey değil. dün yaptıklarını öğrendim. birine bizzat şahit oldum hatta...
-nasıl yani?
-sen annemle konuştuktan sonra anneme sordum berk ne dedi diye anlattı işte o da. ben de seni okula girerken gördüm napacağına bakmak için peşine takıldım. sonra da babamla yaptığın konuşmayı duydum.
-anladım. yalnız sana yaranmak için yapmadım ben o konuşmayı beni yanlış anlama olur mu? sadece senle konuştuktan sonra netleşen şeyler hiçbir şey yapmadan durmama izin vermedi.
-ne netleşti berk benle konuştuktan sonra?

aybike gerçekten merak ediyordu bunu. gayet anlayışlı bir ses tonuyla sormuştu zaten soruyu da.

-seni o halde görmek... ve bunu yapanın da ben olduğumu bilmek benim için o kadar mahvedici bir şeydi ki aybike. ki hala öyle. gözümün önünden gitmiyor o halin. o yüzden yüzüne falan bakamadım ki hala çekiniyorum bakarken. nasıl oldu biliyor musun? sanki benim gerçekle aramda bir sürü perde vardı sen zamanla bunları birer birer yok ettin, o gün spor salonunda da son perdeyi söküp attın ve gideceğini, artık olmayacağını söyledin. bu bende öyle bir sarsılma yarattı ki hala içimdeki çoğu şey kırık dökük nasıl toparlarım bilmiyorum. ben böyleysem sen nasılsın diye düşündüm bi de uzunca senin kırgınlıklarını nasıl toplarım... bu düşünceler kalbime batıp durdu sürekli.

mama i'm in love with a criminalWhere stories live. Discover now