hani bazen aşk olanlara ilaç olamaz ya...

5.9K 112 44
                                    

aybike ömer'in çayına ilaç atanın berk olduğunu öğrenmiştir. okulun sonuna doğru spor salonundaki berk'in yanına gelir.
-berk!!
-aa aybik naber ya bu sefer de sen mi beni özledin yoksaa?
-boşaltın burayı çabuk çabuk!!!

olan bir iki kişi de dışarı çıkar.
-noluyo aybik ne bu haller?
-biz mi seçtik sanıyosun sen bu hayatı söylesene biz mi seçtik?! fakir olmak bir yaşam tarzı mı sence bizim için zevk mi alıyoruz biz bu durumdan bu mudur söylesene?
-aybike ne diyosun sen cidden?
-ya yetmedi mi diyorum, okula geldiğimizden beri yapmadığını bırakmadın! sen başlattın elimiz armut toplamadığı için biz de yer yer karşılık verdik ama paşamız bunu yediremedi kendine hiçbir zaman, yine noktayı kendisi koyma peşine düştü. sonra yine yine ve yine. berk sen napıyosan kendine kendin yapıyosun bunu anlamıyor musun? ayakkabıma laf ettin karşılık verdim ama sen başlattın bunu kendine sen yaptın. geldin buna rağmen intikam almak istedin fotoğrafımızı çekip cümle aleme afiş ettin, kadir abim beni korudu yine hırslandın intikam peşine düştün. kusura bakma yanına kâr kalmalıydı demi nasıl karşılık verme cürretini bulduk ki biz kendimizde. yine yediremedin kuzenlerime saldırdın, üç kuruş kazanmak için ne hayallerle aldıkları arabayı tuz buz ettin yok ama bu da yetmez senin bir şanın var bu çok az kalır demi?! ki yetmedi de babamı ölüme ittin berk ölüme!!
bilerek veya bilmeyerek ölebilirdi benim babam! sakat kalma ihtimali vardı ya bu ne demek haberin var mı senin?! ben de kime diyosam nerden olsun.. buna rağmen bak son nokta buydu ölüm ya ölüm! sona bu kadar yaklaşmana rağmen yine değişmedin. nolursa sen insan olursun berk?! söylesene birinin ölümden dönmesi; sakat kalma riski atlatması yetmiyor mu illa bir can mı verilecek, ne durdurur seni!? şimdi de gelmiş ömer'in çayına ilaç atmışsın..
ya naptık biz sana?! ne bu nefret?
hiç tanımadığı, ona hiçbir zararı dokunmamış herhangi bir insana nasıl bu kadar büyük bir nefret duyulur anlatsana susma!!!
sıradaki plan ne hı, napacaksın bu sefer? kimin canına kast edeceksin, söylesene!? bak ne dicem bana yapsana napacaksan şimdi. sıra elbet bana da gelecekti demi? sıramı savmış olurum hadi, hadi ya hadi napacaksın ne var yanında, ilaç? zehir? kesici alet? silah falan var mı? başladın mı onlara da? yenilik olurdu senin için de kendini tekrarlamazdın ha...

aybike bunları söylerken dayanamayıp ağlamaya başladı bağırışlarının arasında berk karşısında onu böyle görünce yaptığı şeylerin ağırlığı birden belirdi omuzlarında sanki onları yaparken bilmiyordu kötülük derecelerini her şey şimdi netleşmeye başlamıştı. aybike sinirle berk'in spor çantasına yöneldi dediği şeyleri arar gibi sinirden delirmiş halde ne bulursa dışarı atıyordu.
-hazırlıksız gelmiş gibisin bugün, yok burda herhangi bir cinayet silahı. hayırdır, formdan mı düştün?
-aybike.. yapma..

aybike bunları yaparken aşırı sinirli olduğu ve bir yandan da ağladığı için berk napacağını şaşırmıştı son zamanlarda olanlardan sonra içinde ona karşı olan hisler de onu böyle görmeye dayanamamasına bir etkendi.
-biliyor musun günlüğümde yazanlar doğruydu ve hatta bu zamanla sevgiye dönüşmüştü, sen hala pisliğin tekiydin ama daha bu kadar ileriye gitmemiştin. ben artık neye dayanamıyorum biliyor musun? her sabah bugün sevdiğim adam ailemden kime ne yapacak acaba korkusuyla uyanmaya dayanamıyorum. doruk gözümün, gözünün önünde değişiyor ama sen gittikçe daha da canileşiyorsun buna dayanamıyorum. o kadar sınırın yok ki ona bile kötülük yaptın, ben senden korkmaya başlamama dayanamıyorum. bu arada doruk'un da sadece rol yaptığını biliyorum biliyo musun? o bile farkında değil ama ben görebiliyorum, o kadar çaresizleştirdin ki beni rol olarak bile olsa değişmeni istettin bana ve ben de olduğunda, olursa buna inanmak istedim buna dayanamıyorum. o da kötüydü berk, siz çok kötüydünüz ama şu an bir ona bak bir de sana... ki sen o güya "çok" sevdiğin doruk'un bile mutluluğuna bir şekilde çomak soktun. ben sana aşık ol değiş de demiyorum, birinin canını almadan değiş istiyorum çünkü bunun geri dönüşü olmayacak. yalnız kalmak istemezken yalnızlığın ortasına düşeceksin ve ben her ne kadar orda sana sımsıkı sarılmak istesem de senin yaptıkların benim aşamayacağım duvarım olacak, buna dayanamıyorum... dünya senin oyun alanın biz de senin oyuncakların değiliz berk, ölüm var ve sen birini bununla burun buruna getirdin. babamı... her gün, her gün sevdiğim adamın ne kadar daha vicdansızlaşabileceğini full hd izletiyorsun bana biliyor musun?!
ve ben buna artık dayanamıyorum, dayanamıyorum...

aybike ağlayarak bağırmaktan güçsüz düşmüş halde yere çöker berk de yanına ama ona ne sarılmaya cesareti vardır ne de bir şey söylemeye... cesaretten ziyade yüzü yoktur. her ne kadar inandırıcı gelmese de ilk duyulduğunda berk'in yaşananları idrak etmesi için onun da içten içe sevdiği ama bunu dile getiremediği hatta dile getirmek şöyle dursun oturup düşünmekten korktuğu aybike'den bunları duyması gerekiyormuş. bunu o an anladı...

mama i'm in love with a criminalWhere stories live. Discover now