bu aşkın katili sensin

2.8K 94 89
                                    

*hem bıçak hem yara sensin *

ikisi de o konuşmanın ağırlığıyla hava kararana kadar spor salonunda kaldılar. ilk hamleyi yapan aybike oldu. oturduğu yerden kalktı bir şey söylese mi yoksa öylece gitse mi karar veremedi. sonra hala sinirinin geçmemesinin etkisiyle de bir şeyler söylemek istedi.

-benim içimde hep bi umut vardı biliyor musun berk? belki düzeleceğin umudu... ama sen zamanla bana onu yitirttin. işte tam bu yüzden bizden uzak dur. çünkü ben sana çok benziyorum hani psikopatsın ya sen işte ben de öyleyim. zengin olsam ben de belki senin gibi olurdum bilinmez. senin kadar ileri gitmezdim o ayrı. öyle olmayayım biraz vicdanım olsun diye fakir doğmuşum galiba. senin gibi olmaktan iyi midir? iyidir bence ya. vicdan önemli keşke anlatsam da anlasan ama dedim ya yok umudum artık senden yana. uzak dur bizden yoksa emin ol bu sefer kimseye bırakmam ve ben sen olmaktan çekinmem.

aybike gitmek için bir adım attı berk bir şeyler söylemek istiyordu ama bütün kelimeler boğazında düğümdü, çözemiyordu. her şeyi yeni idrak etmenin pişmanlığı, aybike'yi öyle görmenin ve buna sebep olanın kendisi olduğunu bilmenin öfkesi, üzüntüsü derken... berk bütün duygularını yeni keşfediyordu sanki ve hepsinin aynı anda yaşanması ona ağır gelmişti. nasıl toparlayacağını bilmeden pek de umursamadan söze girdi. çünkü aybike'nin ona karşı umudunu kaybetmesi onu inanılmaz bi kaybetme korkusuyla yüz yüze getirmişti.

-ben... ben özür dilemicem aybike keşke dilesem her şeyi düzeltecek bi özrüm olsa da dileyebilsem. ben de inanmıyorum şu an ama bu konuşma yaptıklarımı zihnimde gerçekliğe kavuşturdu yemin ederim. ben oyun sanmışım sanki onları o kavgalar gürültüler hepsi oyundu sanki. tek kelime edecek yüzüm yok aslında dediklerimin hepsi de boş farkındayım napsam beni affedersin diye de soramam sana hiç affetmesen yine haklısın. sadece bil istedim sen benim gerçekle aramdaki perdeyi aralayan kişisin. bu en başından beri böyleydi. şimdi tekrar araladın o perdeyi söyledin gerçekleri ve bu gerçekler yüzünden gideceğini de söyledin ya o perde kapanmamak üzere açıldı bende. kaçmak için nasıl kapatılır bilmiyorum kaçmak istiyor muyum onu da bilmiyorum. ben her şeyi kendime yaptım ya seni de ben kaybettirdim ya kendime ben bu yüzden kendimi asla affetmicem sen de beni affetme güzelim olur mu? keşke kal diye savaşsam ve sen kalsan ama her şeyi en dibe batırdım demi aybike? belki de beni iyileştirecek olan aşkın katili oldum demi çoktan?

berk bunları dedikten sonra gözünden bir damla yaş süzüldü yanağına aybike'nin de durumu farksızdı. "keşke dedi keşke şu an affedebilsem seni." hızlıca spor salonundan çıktı dışarıya attı kendini yol boyunca ağladı hiç aklından çıkmayacak şeyler söylemişti berk her şeyin üstüne gerçekten pişman da olsa affedemeyeceği şeyler yaşanmıştı bu yük ikisinin de omzunda dağ olmuştu bu konuşmada. aybike zaten bu ağırlığın farkındaydı omzundaki dağın altında ezilmekten bitap düşmüştü ama bugün berk de o dağın altına girmişti. hoş ilk günden o da aybike'den farksız durumdaydı...
berk de aybike'nin peşinden çıkmıştı hava karardığı için eve girene kadar peşinden ayrılmadı aybike'nin. ağlamalarını falan da duymuştu tabii. kendini gebertmemek için zor duruyordu. bu kadar kör olduğu için kendini öldürmek istiyordu. aybike berk'in onun arkasından geldiğinin farkındaydı. ama artık yaptığı iyi şeyler bile canını yakıyordu. şu an yan yana yürüyebilirdik gerizekalı diye düşündü. bu düşünce onu daha da ağlattı... eve girmeden kendini toparlamaya çalıştı kapıda arkasına döndü berk'e baktı berk farkedilmediğini düşünse de aybike anlamıştı işte. tekrardan önüne döndü ve eve girdi. berk orda kaldı bi süre. napacağını bilmeden birden çok duygunun altında ezile ezile orda kaldı. sonra el mecbur yola koyuldu o da evine gitti. girişteki aynada kendini gördü birden.

mama i'm in love with a criminalWhere stories live. Discover now