Çalan telefonumun sesiyle gözlerimi açtığımda oflayarak arayanın kim olduğuna baktım. Yaz arıyordu.
"Ne var Yaz?"
"Kızım kapıyı açsana ağaç olduk iki saattir kapıda!" dediğinde telefon kapatıp hızla yataktan çıktım ve kapıyı açtım. Karşımda ellerinde poşetlerle Nur ve Yaz duruyordu.
"Sen hala uyuyor muydun? Öğlen oldu öğlen! Kızım senin bugün düğünün var, heyecandan uyuyamaman lazımdı. Sen maşallah horul horul uyumuşsun." Nur'un söylediklerinden sonra aydınlanmış gibi gözlerimi kocaman açarak "bugün benim düğünüm var!" diye bağırdım.
Kıkırdarlarken Yaz "günaydın canım, günaydın." dedi ve beni ittirip odama doğru ilerlemeye başladı. Nur da arkasından giderken bir süre orada öylece durdum. Kendime geldiğimde ben de yanlarına gittim.
Aklıma gelen şeyle duraksadım. "Annem ve Çağan nerede?"
"Annen birkaç eksiği almak için çarşıya gitmiş. Çağan da bizde." Nur'un söylediklerine başımı salladığım sırada Yaz bir anda bağırmaya başladı.
"Kızım hala ne bekliyorsun? Kendi düğünün için sana davetiye mi gönderelim? Yukarı çık ve bir an önce hazırlanıp yanımıza gel! Düğün mekanı evimizin dibinde sanıyorsun herhalde?"
"Tamam be! Ne çemkiriyorsun? Gidiyorum işte." dedim ve arkamı dönüp merdivenlere yöneldim. Rahat olması açısından düz, beyaz, kısa bir elbise giydim. Ayağıma da kiremit rengi sandaletlerimi giyip aşağı indim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yanlarına gittiğimde Nur ve Yaz beğendiklerini gösteren birkaç şey söylediler ve onların telaşı sağ olsun hemen evden çıktık.
. . .
Düğünümüz sade bir sahil düğünü olacaktı. Sahile geldiğimizde arabadan indik ve eşyalarımızı alıp yandaki otele geçtik.
Odaya geldiğimizde "Ne zaman hazırlanmaya başlayacağız." diye sordum.
"Yarın. Salak mısın kızım sen? Hemen şuan, şu saniye başlıyoruz. Şimdiye kadar çoktan başlamamız gerekebilirdi, ama olsun. Makyajın ve saçın için yaklaşık on dakikaya kadar gelirler. Saç ve makyajın yapıldıktan sonra gelinliğini giyinirsin. Senin saç ve makyajın yapılırken de biz giyiniriz. Sen giyinirken bizim saç ve makyajımızı yaparlar." Bu kız bende Bihter Ziyagil etkisi yaratıyor. Aklıma 'tabii siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama.' repliği gelmiyor değil.
Ne alakası var şimdi?
Kel alaka. Sen sus.
Ok.
Ok girsin.
Nur ile ağzımız açık bir şekilde Yaz'a bakıyorduk. "Ne bakıyorsunuz? Ayı mı oynuyor?" dediğinde bir şey söylememize vakit kalmadan kapı tıklatıldı ve içeri saç makyaj için iki tane tatlı kadın girdi. Gülümseyerek "merhabalar, biz Melis ve Ayça. Saç makyaj için gelmiştik." dediklerinde Yaz öne atılarak "merhaba. Ben Yaz. Gelin hanımın en yakın arkadaşıyım. Kendisi Okyanus olur. Şuradaki bakımsız kız." dedi. Şok içinde ona döndüğümde Nur'un da dehşet içinde ona baktığını gördüm.
