21. Bölüm: Sarhoş

515 23 6
                                    

Yazardan,

Esinti, Okyanus ile olan konuşmasını bitirdikten sonra yaptığı şeyin doğruluğunu sorgulamak için her zaman olduğu gibi yine sahil kenarına gidip boş olan banklardan birine oturdu ve düşünmeye başladı. Acaba karşısına çıktığında Okyanus'un tepkisi ne olacaktı? Sevinecek miydi yoksa kendisinden bunu sakladığı için ona bağırıp çağıracak mıydı?

Niye sevinsin ki? diye düşündü kendi kendine. Sonuçta o kendisini arkadaşı olarak görüyordu. Aklına gelen bu şeyle içini bir sıkıntının kapladığını hissetti. En iyisi içecek bir şeyler alıp Ege'lere gitmek dedi. Onu en iyi Ege anlardı. Çünkü biliyordu Okyanus'u ne kadar sevdiğini. Zaten bir tek ona söyleyebilmişti. 

Oturduğu banktan yavaşça kalktı ve karşıdaki tekel bayisine girdi. Birkaç şişe bira aldıktan sonra çıktı ve zaten yakında olan Ege ve Nur'un evlerine doğru yürümeye başladı. 

Yolda yürürken dayanamayıp biraların üç tanesini bitirmişti. Yavaştan başının dönmeye başladığını hissediyordu. 

Sonunda Ege'lerin evlerinin önüne geldiğinde ayakta duramayacak hale gelmiş gibiydi. İçinden bir an önce kapıyı açsalar da kendimi koltuğa atsam diye geçirdi.

Sonunda kapı açıldığında karşısında Nur duruyordu. Eser'in bu halini görünce önce "ne oldu Eser? Ne bu halin?" dese de sonra cevap beklemenin oldukça saçma olduğunu fark edip abisine seslendi. "Ege! Eser gelmiş ve buraya bakma gerekiyor." 

Eser Ege'yi beklemeden Nur'u kenara ittirerek içeri girdi ve kendini koltuklardan birine attı. Ege salona girdiğinde arkadaşının koltukta bira içtiğini görünce şok oldu. O çok fazla bira içmezdi ki.

Arkadaşının yanına oturdu. Her ne kadar ne olduğunu merak etse de sormadı. Çünkü biliyordu, ne kadar ısrar ederse etsin o kendini hazır hissettiğinde anlatacaktı. 

. . . 

Yarım saatin sonunda Eser aldığı biraların hepsini bitirmişti. Gözlerini bile açamaz haldeyken, harflerin bazılarına dili dönmezken zar zor konuşmaya çalışıyordu. 

"Şok ş-eviyoum lan b-ben omu. Ya bonim Eşer oldoğumu öreninçe beni şerk eterşe? Ne yapışam ben onsuş! Şendimi keşişem!" (Çok seviyorum lan ben onu. Ya benim Eser olduğumu öğrenince beni terk ederse? Ne yapacağım ben onsuz? Kendimi keseceğim.) Eser'in dilinin dönmemesine Ege gülmek istese de bu isteğini bastırdı. Kendini daha fazla tutamayıp "ne olduğunu anlatacak mısın Eser?" diye sordu. Az çok konunun ne olduğunu tahin edebiliyordu ama kendisinden duyması daha iyi olurdu. Nur ise konunun ne olduğunu bilmediğinden Eser'in bu haline dayanamayıp kahkahalarla gülüyordu.

"Bana şedi ki şarkıma şık. Şorkaksın dedi bana. Pana şedi inaşabiliyo musun? Ben te kaza gelşim şedim ki 'şamam yamruğ yazınca şıkacağım.' Ne bok şiycem simdi ben?" (Bana dedi ki karşıma çık. Korkaksın dedi bana. Bana dedi inanabiliyor musun? Ben de gaza geldim dedim ki 'tamam yağmur yağınca çıkacağım.' Ne bok yiyeceğim şimdi ben?)

Ege neler olduğunu anlamıştı. "Olsun be kardeşim, eninde sonunda bunun olması gerekiyordu zaten. Sen doğru olanı yapmışsın. Bak, artık birbirinize kavuşacaksınız." Nur anlamaz gözlerle bir abisine bir Eser'e bakıyordu. 

"Burada ne olduğunu biri bana anlatacak mı? Mümkünse sen ol abi." Ege tam Nur'a içeri gitmesini söyleyecekken Eser'in sesi duyuldu. "Okşanusunta talşalara ratmen yüşeceğim Okşanus!" (Okyanusunda dalgalara rağmen yüzeceğim Okyanus!)

Nur şok içinde Eser'e bakıyordu. Ne yani, Eser'in sevdiği kız Okyanus muydu? Bu duruma sevinse mi üzülse mi karar verememişti. 

"Ege Eser'in dedikleri doğru mu? Eser Okyanus'tan mı hoşlanıyor?" Ege mecburen başıyla onaylamak zorunda kalmıştı. 

"Evet. Ona gizliden mesajlar atıyordu ve şimdi karşısına çıkmak zorunda ama Okyanus'un vereceği tepkiden korkuyor." Nur abisinin bu anlattıklarından sonra Eser için üzülmüştü. Abisi konuşmaya devam etti. "Nur bunlardan hiç kimsenin haberi olmayacak! Okyanus öğrenene kadar sadece sen, ben ve Eser'in arasında kalacak. Tamam mı?" 

Nur Ege'nin bu söylediklerine gözlerini devirdi. "Tamam, çocuk muyum ben?"

O sırada odanın içine yayılan horlama sesiyle birlikte ikisi de Eser'e baktılar. Oturduğu yerde sızıp kaldığını gördüklerinde Nur battaniye getireceğini söyleyip odadan çıktı. Ege ise Eser'in başının altına yastık koyup yatmasını sağladı. Aksi takdirde böyle uyursa boynu tutulabilirdi. Gerçi bu kadar içtikten sonra Eser'in alışık olmayan vücudu yarın büyük ağrılarla güne başlayacaktı, biliyordu. 

OKYANUS ESİNTİSİ |YARI TEXTİNG|  ✓Where stories live. Discover now