N E R D | ChanBaek

40

Chanyeol duruşunu dikleştirdi ve ifadesini toparlamaya çalışarak mekandan içeri girdi. Etrafa göz atarak zaman kaybetmek yerine doğruca bar tezgahının diğer tarafına, Jongin'in yanına yönlendirdi seri adımlarını.

"Günlerin güzel geçiyor herhalde?" 

"Hatta harika," diye düzeltirken arkadaşının yanağından bir makas aldı. Yüzündeki gülümsemeyi de baskılamayı kesip sırıttığında karşısındaki beden de onun gibi gülmeden edememişti.

Chanyeol'ü ilk defa bu kadar mutlu görüyordu Jongin. En başından beri merak ettiği soruyu sesine biraz da alay katarak sordu: "Eee neler yaptınız? Dün tüm gün birlikteydiniz."

"Tüm gün birlikteydik...Evet..." Soruya cevap niteliğinde değil de kendi kendine sayıklıyormuş gibi bir havayla çıkmıştı cümlesi Chanyeol'ün. Dudaklarını birbirine bastırdı.

"Ee diyorum Chanyeol? Bir şey olmadı mı? Hani..."

"Ne olması gerekiyordu ki?"

"Hadi ama! İkiniz de yetişkinsiniz ve senin çükün," Jongin etrafa kısa bir bakış atıp Chanyeol'e yaklaştı. Cümlesinin devamını diğerinin kulağına fısıldamayı tercih etmişti: "kuruyacak diye korkmuyor değildim."

"Ya!"

"Ne var? Bayadır, hatta bayaaaaaadır bekarsın."

"Şşt! Biri duyacak."

Konudan hoşlanmadığını yüzünü buruşturarak açıkça belli ettikten sonra personel odasına kaçtı. Jongin de onu takip etti.

"Soruma hala cevap alamadım?"

"Pis düşüncelerini benden ve sevgilimden uzak tut."

"Bu pis bir şey değil. Biyolojik bir ihtiyaç."

"Her neyse."

"Yapmadınız değil mi? Tabi ki yapmadınız. Senden bahsediyoruz burada..."

Chanyeol derin bir nefes alıp esmeri dışarı çıkarmak için hamlede bulundu. Daha ilişkilerinin adı yeni konmuşken tabi ki de Baekhyun'u hemen yatağa atmayacaktı? Neden bahsediyordu Jongin? 

"Ya! Bekle!"

"Boş yapıyorsun. Çık hadi. Üzerimi değiştireceğim."

"Seni daha önce de çıplak gördüm."

"Demek ki artık göemezsin. Başım bağlı. Hadi!" Yeniden itekledi omuzlarından. Tam o sırada birkaç düğmesi açık kalmış gömleği Jongin'in dikkatini çeken bir görüntü yarattı.

"Ben sevişmenizi beklerken... Dövdü mü lan seni?"

"Yine ne saçmalıyorsun ya?" Gözlerini devirdi Chanyeol. 

"Morarmışsın."

Boynundan aşağı kayan ve gömlek yüzünden ne kadar derine indiğini bilmediği mor leke az biraz endişelendirmişti Jongin'i. İleri uzanıp yaka kısmını biraz daha çekiştirdi. "Ne oldu buraya? Ön sevişmemi yoksa?"

"Aklın fikrin orada. Bekarlıktan kuruyan sen olmayasın?" Söylenerek aynanın karşısına geçti ve küçük alandan Jongin'in bahsettiği yere baktı. Sonra da güldü. "Aah! Boya bu boya."

"Ne boyası?"

"Saçımı boyadık da."

"Sadece saçın değil sanki?"

"İşler... Biraz ters gitti diyelim."

"Tüm vücudunla birlikte boya tüpüne girmişsin sanki," diyerek Chanyeol'ün üst gövdesinin büyük çoğunluğunu kaplamış morluğu işaret etti Jongin.