22

667 68 2
                                    

Baekhyun elinde tuttuğu telefondaki görüntüyü karşısındakiyle eşleştirmeye çalıştı. Doğru yere geldiğini kendince onayladıktan sonra da montuna biraz daha sarıldı. 

En azından diye düşündü... En azından bir pantolon giymeliydim!

Üzgün bakışlarını minionlu pijamasından çekip girişe doğru biraz daha yaklaştı. Parmak ucunda yükselip kendine daha geniş bir görüş alanı sağlamaya çalıştığında ise iri cüsseli bir adam hemen önünde bitivermişti. 

"Kimlik?"

"Bir arkadaşımı eve götürmek için geldim. İçerde zaman geçirmeyi düşünmüyorum. Şimdi izninizle."

Sağa doğru attığı minik adımı aynı adam tarafından yeniden engellendi. Başını hafif geriye yatırıp gözlerini devirdi. "Kimliğim yanımda yok. Gördüğünüz üzere biraz aceleyle çıktım evden."

Adamın biraz olsun anlayış göstermesini beklese de olaylar istediği gibi sonuçlanacak gibi görünmüyordu. Sonra aklına küçük  oyunları geldi. Burada çalışan herkesin duymuş olmasını umarak 'sevgilisinin' ismini sürdü öne: "Chanyeol. Park Chanyeol için geldim. Onu alıp gideceğim. İçeri girmeme izin vermiyorsanız sevgilimi çağırabilirsiniz?"

"Chanyeol'ü tanıyor musun? Sen?" 

Adamın yüzündeki garip ifadeyi göz ardı etmeye çalışarak başını salladı. Diğeri ise son kez küçüğün bedenini süzmüş ve içeri geçmesi için kenara çekilmişti. "Nihayet," diye mırıldandı ve seri adımlarla rahatsız edici ortama daldı. 

Aradığını görebilmek için çok zaman öldürmesine kalmadan da baygın bakışlarla etrafı izleyen Chanyeol'ü bulmuştu. 

Düşündüğü ilk şey uzun oldu. 

Çok uzun.

Kalp atışları hafiften teklemeye başladığında hareketlerinin ilk baştaki hızını sürdürememişti. Minik adımlarını zorlukla ayakta duran bedenin yanına taşıdı. Nihayet ikili karşı karşıya geldiğinde Chanyeol'ün yüzü aşağı bakıyordu. Buna rağmen Baekhyun onu net bir şekilde görebilmişti. Fotoğraftakilerin aksine başka bir şey vardı görüntüsünde.

Baekhyun'a daha iyi hissettiren bir şey. 

"Chanyeol?"

İlk seslenişi tepkisiz kalınca ellerini omuzlarına yerleştirdi. Bu istediği dikkati üzerinde topladı. "Sen... Kimsin?"

"Benim Baekhyun. Sevgilin?" 

Barmene utangaç bir gülümseme sundu ve tabureye yığılmış bedeni kaldırmaya zorladı. "Eve gidiyoruz kalk hadi."

"Been... Gelmiyorum."

"Hayır geliyorsun. Kalk bakalım koca oğlan." 

Chanyeol'ün üzerine yıktığı ağırlık yüzünden Baekhyun bir süre nefesini tutmak zorunda kaldı. Diğeri ise onun acı çektiğini anlamış gibi duruşunu dikleştirdi. "Gellmiyyorum dedim."

"Geliyorsun..."

"I-ıh! Gelmeyeceeğiimm."

"Hı-hı tabi! Sana küçük Yeollie diyen şırfıntının da görmede ciddi problemleri varmış. Tam olarak neresi küçük lan bunun?! Tanrım! Çok ağırsın!"

"Şşşt! Sevdiceğim gelecek... Seessizce bekle beni dedi."

Chanyeol kendi bedeni altında ezilen Baekhyun'un sessizliğini sağlayabilmek adına eliyle dudaklarını kapatmaya çalıştı. Diğeri ise ağzı dışında tüm yüzünü kaplayan kocaman avcu bir hışımla geri itekledi. 

N E R D | ChanBaekWhere stories live. Discover now