32

655 71 48
                                    

Chanyeol alnına dökülen saçlarını, bağladığı siyah bandanayla biraz daha geri ittirdi. Az önce gözlerini perdeleyen tutamlar şimdi sadece kaşlarını kapatıyordu. Derin bir nefes çekip ciğerlerine, parmak uçlarında yükseldi. 

"Heyecanını biraz olsun bastırsan mı? Böyle hiç havalı görünmüyorsun."

Önce omzuna gevşekçe konan ale sonra da Jongin'in yüzündeki sırıtışa gözlerini devirdi. Bir şeyler söyleyebilmek adına da dudaklarını araladığında cebindeki telefon titredi. "Aha geldi seninki."

"Şşt! Unutma! Hiçbir şey bilmiyorsun."

"Bana bunun için iyi bir ödeme yapman gerekecek."

Jongin'in son söylediği biraz kalabalığın gürültüsüne karıştığından, biraz da koşar adım girişe yönelen arkadaşı yüzünden cevapsız kaldı. 

"Alo?"

"C-chanyeol?"

"Geldin mi?" 

Baekhyun'un sesindeki hafif titreme Chanyeol'ün kaşlarını çatmasına sebep oldu. İmkanı varmış gibi daha da hızlandı ve bedenini dışarı atarak küçüğü aradı. 

"Neredesin?"

"Şey... Sokağın karşısındayım."

"Gelsene bu tarafa."

Chanyeol merakla caddenin karşısına baktığında Baekhyun'un sokak lambasının altında, bulunduğu tarafa doğru baktığını fark etti. El sallayıp dikkatini çekmeye çalıştı. Zaten Baekhyun'da onu fark edince telefonu kapatmayı tercih etti. 

"Neden orada bekliyorsun? İçeri girseydin ya?"

"Kapıdaki adam beni korkutuyor."

"Geçen geldiğinde o kadar da korkutucu değildi sanırım." 

Kaşlarını çatıp oflayarak nefesini verdi Baekhyun. Sonra da küçük yumruğunu Chanyeol'ün karnına geçirdi. Diğeri ise darbeyi önemsemeden baştan aşağı küçüğü süzüyordu. Eli istemsizce havalandı ve işaret parmağıyla şekilli burna dokundu. "Bugün gözlük takmamışsın."

"Küçük bir değişiklik yapmak istedim."

"Saçlarını da şekillendirmişsin?"

Basit bir omuz silkmeyle yanıtladı Baekhyun Chanyeol'ü. Ayak üstü bu kadar süzülmek onu biraz, çok az utandırmıştı. 

Etraf kalabalıklaşmaya başladığında Chanyeol'ün büyük eli hafifçe Baekhyun'un sırtına kondu. Kapıdaki adamın bakışlarını ufak bir baş hareketiyle savuşturduktan sonra onu içeri, bar tezgahına doğru sürükledi. "Hala burada kalmaya kararlı mısın?"

"Evet."

"Rahatsız olacaksın."

"Olmam. Hem benimle hava atmak istediğini söylemiştin değil mi?"

Baekhyun yüzüne bir gülümseme yerleştirdi ve uzun siyah kabanını yavaşça üzerinden sıyırdı. Chanyeol'ün bakışlarındaki farklılığı, şaşkınlığı fark edebilmek de başta ufak olan tebessümünü genişletmiş, güzel bir sırıtışa sebep olmuştu. 

Küçük olan bugün her zamankinden farklı görünüyordu. Giydiği deri pantolon bacaklarını sıkıca sarmış, Chanyeol'ü şaşırtan dolgunluktaki kalçalarını gözler önüne sermişti.

Uzun  yutkundu ve bakışlarını yukarı çıkarmaya çalıştı.

Ama bu işleri onun için daha zor bir hale soktu.

N E R D | ChanBaekWhere stories live. Discover now