27. BÖLÜM - FİNAL

Começar do início
                                    

"Şimdi nasılsın , iyi misin faslını geçiyorum. Bugün benim minik yeğenimin cinsiyetini öğrenmeye gideceksiniz değil mi?" diye sordu. Önce sanki karşımdaymış gibi başımı salladım sonra da cevap verdim.

"Evet , randevumuz bugün. Sen ne için aradın sabah sabah?" sorumu yönelttim. Dışarı da olduğunu belli eden seslerle beni yanıtladı.

"Bende geleceğim çünkü. Yeğenimin cinsiyetini sizden sonra Ömer abi değil benim öğrenmem gerek diye düşündüm. İyi düşünmüşüm değil mi?" dedi kendini onaylatmak ister gibi. Tabaktan bir tane salatalık alıp yemeye başladım.

"İyi düşünmüşsün yengeciğim ama abin daha masaya gelmedi bile kahvaltımızı edip hastaneye gitmemiz anca yetişiriz. Keşke önceden söyleseydin biz de ona göre kendimizi ayarlar seni de alır giderdik." dedim üzülmesin diye yumuşak bir tonlamayla.

"Normal de olsa buna üzülürdüm ama neyse ki çok zeki bir görümcen var yengeciğim." fazla mutlu bir şekilde ve ekledi. "Hadi açın biriniz şu kapıyı ağaç ettiniz beni burda." dedi ve kapının zili çaldı. Ayağa kalkıp kapıya ilerleyecekken Arslan'ın sesi kulaklarıma doldu.

"Ben bakıyorum , sen kalkma!" dedi. Telefonda ki şahıs artık evde olduğu için konuşma gereksinimi duymadan aramayı sonlandırdım. Onlar gelene kadar bir servis daha açtım masaya ve çayları doldurarak masaya dizdim. Son bardağı da bırakırken kapıda birbirlerine sarılarak giren abi kardeşe değdi bakışlarım. Onlara gülümseyerek Aslıyla bende sarıldım. Herkes masada ki yerini alırken ben hızlıca acıkan karnımı doyurmaya başladım. Gözüm bir masada ki yiyeceklerde bir kolumda ki saat de gidip geliyordu. Son lokmamı da alarak arkama yaslandım. Aslı bakışlarını bana dikmiş durumda çayını yudumluyordu. Tek gözümü kırparak başımı iki yana salladım.

"Noldu?" dedim meraklı bir şekilde. Söyleyip söylememe arasında gidip gelirken 'aman nolacak ya!' diye düşündü sanki ve konuştu.

"Sen baya yemeye başlamışsın yenge. Yanlış anlama doğumdan sonra kilo vermekte zorlanırsın diye söylüyorum." dedi yapıcı bir şekilde. Tabi ki alınmadım. Niye alınayım ki ben buna , doğru ama ben hamileyim sonuçta ve fazla yediğiminde farkındayım. Ama Arslan inatla bunun farkına varmak istemiyor.

"Aslı abiciğim , yengen yemek yemiyor zaten bir de böyle söyleyerek neden yememesi için uğraşıyorsun." dedi nazik olmaya çalışarak. Aslı bana bakarak yüz ifademden üzülüp üzülmediğimi kontrol etti.

"Yengem yemek yemiyor mu?" dedi hayret ederek. Arslan oldukça emin bir şekilde Aslı'ya cevap verdi.

"Yemiyor tabi , bir tabağı zor yiyor." dedi bu durumdan hoşnutsuzluk duyar gibi. Aslı sandalyede ki oturuşunu düzelterek güzel bir konuşma yapmak için dudaklarını araladı.

"Abiciğim , sen yengemi kendinle bir tutuyorsun sanırım. Bu kadın formuna dikkat ettiği için yarım tabak yemek yerdi. Bir de anladığım kadarıyla tabakları da büyütmüşsün ne kadar çok yerse kârdır mantığıyla. Ama yani daha hamileliğinin 4. Ayı ve daha fazla yerse sonra doğumdan sonra senin başının etini yer. Benden söylemesi sadece bir tavsiye yani yoksa banane. Ben yeğenim doğduktan sonra onunla vakit geçireceğim için siz çok da umrumda olmayacak gibi görünüyorsunuz." dedi elini yakın olmamızın avantajıyla karnıma yaslayıp severken. Bana bakan kocama başımla 'dinle.' der gibi başımla Aslı'yı gösterdim. Ama tabi Arslan ne yaptı? Tabağıma biraz daha yiyecek koyarak bana hitaben konuştu.

"Sen ye yavrum , Aslı'yı dinleme." dedi ve bu sefer ki söyledikleri Aslı'ya hitabendi. "Sen de böyle konuşmaya devam edip yengenin fikirlerinin değişmesinde rol oynarsan sana kızımı göstermem abiciğim." dedi tehtitkarca. Aslı bakışlarını abisine çevirip dik dik baktı.

Você leu todos os capítulos publicados.

⏰ Última atualização: May 20, 2021 ⏰

Adicione esta história à sua Biblioteca e seja notificado quando novos capítulos chegarem!

HEMARE Onde histórias criam vida. Descubra agora