Büyük bir güm sesiyle yerimden zıpladım ve hemen ayağa kalkıp odamın kapısına doğru yöneldim.
Bu sırada gördüklerim gerçekten korkunçtu...Yerden zar zor kalkan Abel , Bay Bieber'a büyük bir hışımla yumruk atmaya koyulmuştu.
O anki tedirginliğimi ve korkumu anlatmam gerçekten zor olurdu ama oraya gitmem gerekiyordu çünkü birbirlerine zarar verdikleri ortadaydı.
Hemen karşı odaya geçmiştim ve kapıdan içeri girdiğimde Abel Bay Bieber'ın yüzüne yumruk atmıştı.
Bay Bieber'ın dudağının kenarından kan damlarken göz göze gelmiştik.Yüzümdeki korkuyu ve üzüntüyü görmüş olacak ki:
"Selena çık dışarı."
Abel hâlâ Bay Bieber'a saldırıyordu ve bu sırada Bay Bieber kendini toparlamaya ve korumaya çalışıyordu.
Dudağının kenarındaki kanı eliyle silip Abel'in yüzüne bakıp pis pis gülmeye başlamıştı...Psikopata bağlamıştı diyebilirim.
"En fazla yapabileceğin bu mu? Beni biraz zorlamanı tercih ederdim."
Güldü.
Abel fazlasıyla sinir olmuş bir tavırla:
"Daha başlangıçtı."
Bay Bieber hâlâ gülüyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bir anda Abel'e kafa atmıştı.Abel duvara doğru savruldu.Fazlasıyla sert yumruklarıyla durmaksızın Abel'e vuruyordu.Abel'in canı yandığı çok belliydi.Bağırarak küfür ediyordu.
O da karşılık veriyordu ama yetersiz kalmıştı.Çünkü Bay Bieber...gerçekten çok güçlüydü.Abel enerjisini kaybetmişti.Ve fazlasıyla yaralanmıştı.
Kayıtsız kalamadım:
"Lütfen durun artık!"
Kapıdan dışarıya doğru başımı uzatıp insanlara seslenmeye başladım.Zaten fazlasıyla patırtı sesi vardı.Elbette biri duyup gelecekti.
"Orda kimse yok mu? Lütfen buraya gelin!Birbirlerine vuruyorlar!"
Abel yorgun sesiyle bağırdı:
"Senin gibi bir sürtüğün yardımına ihtiyacım yok!"
Cümleyi işittiğim anda yaşadığım şoku tarif bile edemezdim...Ona o kadar kırılmıştım ki...Bana nasıl böyle davranabilirdi?
Yaşadığım şok ile cevap verememiştim.
Bay Bieber atılmıştı:
"Ne dedin sen!"
Karnını yumruklamaya başlamıştı ve bu sırada bağırınıp duruyordu.
