30-Final

711 47 19
                                    

ASHE'in Ağzından

Sevgilim yüzüğü parmaklarıma takarken titriyordu. Bu beni güldürdü. Onu yakalarından yakalayıp bütün gücümle kendime çekip yatağa devirdim ve sıkıca sarıldım. Bunu yapmam onu şaşırtsa da ayak uydurması birkaç saniyeyi bile almamıştı. Ona yakın olmak,kendimi iyi hissettiriyordu. Güvendeydim. Gerekirse beni kendinden bile koruyacağını biliyordum. Ve ona inanıyordum.

Artık her şey güzel olacaktı. Birbirimizleydik. Burayı seçme nedenini anlamıştım. Bence çok isabetli bir karar olmuştu. Hafifçe doğrularak beni de kaldırdı.
"Şimdi gitmemiz gereken bir yer var. Dostlarımız bizi orada bekliyor." Yine sorgulamadım. Onunla cehennemin dibine giderken bile gülümserdim. Elimi tutmasına ve bizi o son kez girdiğimiz odadan çıkartmasına izin verdim.

Odaya son bir kez bakıp sessizce fısıldadım.
"Teşekkür ederim."
Çünkü her ne kadar kötü şeyler yaşasak da sonunda bu oda bana mutluluğu vermişti. Sevdiğim adamı.

Evlerine gittiğimizde direkt olarak bahçeye çıktık. Büyük yemek masası hazırlanmış,herkes etrafına toplanmıştı. Yalnızca hobie yoktu. Onun nerede olduğunu soracaktım ama elinde içki şişeleriyle yanımızda belirdiğinde çenemi kapattım. Herkesin bakışları bize döndüğünde Stella koluma girip beni masaya doğru çekti.

"Evlenenler arasına katılmanıza sevindim Unni." Diana konuşunca kıkırdadım. Hep birlikte masaya oturup saatlerce gülüp sohbet ettik. Sonraysa Hoseok'un yüzünün asık olduğunu fark ettim.

"Hoseok, neden üzgün görünüyorsun?" Noe sorduğunda başımı sallayarak ona katıldığımı belirttim. Hoseok derin bir iç çekti.
"Öyleyim çünkü." Soğuk cevabı hepimizi şaşırttı. Çünkü Hoseok asla soğuk davranmazdı. Kimseye karşı. Sorun büyük gibi görünüyordu. Sevgilimin omzuma attığı kolunu tuttum.
"Neden? Anlat bize." Başını iki yana salladı ve dolan gözleriyle masadan kalktı. Gitmek için hareketlendiği sırada kolunu yakaladım.

"Gideceğim. Bu güzel günü mahvetmek istemiyorum. Sizin için gerçekten çok mutluyum." Kolunu çekmeye çalışsa da izin vermedim ve onu zorla sandalyesine geri oturttum.
"Sorun ne? Anlat lütfen. Sen dostumsun. Sen mutlu değilsen zaten gün mahvolmuş demektir." Gözleri parıldadı. Bana sarıldığında ben de ona karşılık verdim. Ağladığını anlamam için gözyaşlarının omuzlarıma akmasına gerek yoktu. Bütün bedeni sarsılıyordu.

"Teşekkür ederim. Böyle iyi arkadaşlar olduğunuz için." Dedi geri çekilirken. Hala bedeni titriyordu. Onu böyle görmek içimi parçaladı. Çünkü güzel Gülen insanlar hep gülmeliydi.
"Anlat hadi." Yoongi otoriter bir tonda konuşunca Hoseok başını salladı.

"Sorun ne?" Dedi jimin,dolan gözleriyle hyungunu süzerken.
"Aşık oldum." Bunu duymayı beklemiyorduk. Hepimiz şok içinde ona bakarken İrelia sordu.
"O zaman neden üzgünsün ki?" Bu müthiş sorusu için ona minnettardım.

"Anlatırım sonra. Şimdi biraz eğlenelim tamam mı? Kafamı dağıtmak istiyorum." Hepimiz onu başımızla onaylarken Kulağına fısıldadım.
"Konu ne bilmiyorum ama sana yardım edeceğim dostum." Hoseok gülümsedi.
"Gerçekten mi?" Sorusunu sevgilim yanıtladı. Başımın tepesine bir öpücük kondurduktan sonra.
"Sen bana hayatımın kadını için savaşmamda yardım ettin. Evet. Gerçekten kardeşim."

Sonunda Hoseok dahil herkesle birlikte keyifli sohbetimize devam ettik. O da gülmeye başlamıştı. Bizden gördüğü destek onu rahatlatmıştı. Rahatlaması beni de rahatlatmıştı çünkü artık o ailemdi. Sevgilimin kardeşi benim de kardeşimdi. Ve ben kardeşlerimin üzülmesine asla dayanamazdım.

Herkesi izlerken,yeni arkadaşlarımı iyice tanımaya çalıştım. Ve sevgilimin yanındaki iri bedenine iyice sokuldum. Bu hale gelmemiz resmen bir mucizeydi. Ve ben bu mucizeye her gün teşekkür edecektim. Ayrıca ev arkadaşıma da teşekkür etmeliydim. Çünkü o gün beni o bara götürüp sarhoş etmeseydi,sevdiğim adamla asla tanışamayacaktım.

Yeni hayatımın nasıl olacağını tam olarak bilmesem de,içimden bir ses çok mutlu olacağımı söylüyordu. Çünkü Joon benimleydi ve onunlayken aşamayacağım sorun sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Tanrı'ya şükrettim. Her şey için. Bu hediyelerin kıymetini bilecektim. Joona her gün onu sevdiğimi gösterecektim. Ve artık mutlu olacaktım.

Ruhumdaki o boşluk,o gece kapanmıştı. Şaşırmadım. Çünkü bir gecede her şey olabilirdi. Birinden nefret edebilir,hayatınızı mahvedebilir Ya da delice aşık olabilirdiniz. Bir gece,hayatınızı sonsuza kadar değiştirebilirdi. Ve nereye bakacağınızı bilirseniz,o geceyi,kötü değil de güzel anılarla hatırlayabilirdiniz. Ben artık nereye bakacağımı biliyordum. O güzel gamzelere ve küçük gözlere. Cesareti olanlar,her zaman kazanırdı.

Bu gece,kadehimi mutluluğa ve başlangıçlara kaldırıyordum.

Bir Gece|Kim NamjoonOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz