XI - XII - XIII

33 2 0
                                    


Ertesi gün hükümdar Vyškov'da kaldı. Başhekim Villiérs birkaç defa onun yanına çağrıldı, genel karargâhta da, civardaki kıtalarda da hükümdarın keyifsizliği haberi yayıldı. Yakınlarının dediklerine göre hiçbir şey yememiş, geceyi kötü geçirmişti. Yaralılarla ölüler onun hassas ruhunu kötü etkilemişti.

Görüşmeci bayrağıyla gelen, Rus imparatoruyla görüşme isteğinde bulunan bir Fransız subayını ileri karakollardan ayın on yedisinin sabah saatlerinde Vyškov'a getirdiler. Bu subay, Savary idi. Hükümdar henüz uyumuştu, bu yüzden Savary zorunlu olarak bekledi. Öğle saatlerinde hükümdarın yanına çıkarıldı, bir saat sonra da Prens Dolgorukov'la birlikte Fransız Ordusu'nun ileri karakollarına gitti.

Duyulduğuna göre, Savary, İmparator Aleksandr'ın Napoléon'la buluşmasını teklif etmişti. Bu özel görüşme teklifine verilen ret yanıtını ordu sevinçle karşılamış, Napoléon'la görüşmeye (eğer bu görüşmeler, düşünülenin tersine gerçekten de barış isteğini güdüyorduysa) hükümdarın yerine Vyškov galibi Dolgorukov, Savary ile birlikte gönderilmişti.

Dulgorukov akşama doğru döndü, doğruca hükümdara çıktı, uzun zaman onunla baş başa kaldı.

18-19 Kasım'da kıtalar iki menzil daha ilerlediler, düşman ileri karakolları kısa bir çarpışmadan sonra geri çekildi. Ayın on dokuzunda öğle saatlerinden başlayarak ordu yüksek karargâhlarında, ertesi günün sabahına, o unutulmaz Austerlitz Savaşı'nın verildiği 20 Kasım'a ( Austerlitz Savaşı 2 Kasım 1805'te oldu. O zaman Rusların rumi takvimi on üç gün geriydi. (Ç.N.)) kadar sürecek olan gayretli, canlı, sıkı bir hareketlilik başladı.

19 Kasım'ın öğle saatlerine kadar hareketlilik, heyecanlı konuşmalar, koşuşmalar, yaverlerin gidip gelişi imparatorların genel karargâhıyla sınırlıydı; aynı gün öğleden sonra Kutuzov'un genel karargâhına, kol kurmaylıklarına da sıçradı. Akşamüstü yaverler aracılığıyla bu hareket ordunun her yanını, bütün kısımlarını sardı, ayın on dokuzunu yirmisine bağlayan gece ise müttefik kıtalarının seksen bin kişilik ordusu konak yerlerinden kalktı, uğuldadı, dalgalandı ve dokuz verstlik görkemli bir perde halinde hareket etti.

Sabah imparatorların genel karargâhında başlayıp sonraki bütün gelişmelere hız veren ilk hareket, büyük kule saatlerindeki orta çarkların ilk hareketine benziyordu. Bir çark ağır ağır harekete geçer, ötekisi, üçüncüsü döner, çarklar, çark fenerleri, makaralar gitgide daha hızlı, daha hızlı işler, çanlar çalmaya başlar, şekiller belirip kaybolur, bunun sonucu olarak yelkovanlar yürümeye koyulur.

Saatlerin mekanizmasında olduğu gibi savaş mekanizmasında da ilk hız bir kere verildikten sonra son nefere varmasının önüne geçilemez, mekanizmanın henüz sırası gelmeyen parçaları da, tıpkı öyle, sıra kendilerine gelinceye kadar işe katılmaz, hareketsiz dururlar. Dişleri birbirine geçerek eksenlerinde çarklar ıslık çalar, dönen çark fenerleri hızdan inler ama yanındaki çark hep öyle sakin, hareketsizdir, hareketsizliğini yüzlerce yıl böyle koruyacakmış gibi. Fakat zaman geldi mi bir manivela ona takılır, çark harekete boyun eğerek dönüp gıcırdar; sonucu, amacı kendisi için malum olmayan hareketin içinde erir.

Nasıl saatlerde zamanı gösteren yelkovanların ağır, düzenli hareketleri çeşitli sayısız çark fenerlerinin ortak hareketlerinin bir sonucu ise, bu yüz altmış bin Rus'la Fransız'ın ortak hareketlerinin (bu insanlardaki bütün ihtirasların, isteklerin, pişmanlıkların, alçalışların, ıstırapların, gurur, korku ve heyecanın) sonucu da üç imparatorlar savaşı denilen Austerlitz Savaşı'nın kaybı, yani evrensel tarihî yelkovanın, insanlık tarihinin kadranında ağır ağır hareketi oldu.

Prens Andrey o gün nöbetçiydi, başkomutanın yanından ayrılmayacaktı.

Akşam saat altıda Kutuzov, imparatorların genel karargâhına geldi, hükümdarın yanında çok kalmadan Ober-hof Mareşal Kont Tolstoy'un yanına çıktı.

Savaş ve BarışDove le storie prendono vita. Scoprilo ora