23.Bölüm

172 24 20
                                    

               Mutlu Sonsuz Olsun

   Hastaneden çıktıktan sonra içimde kocaman bir boşlukla girişte bulunan banka oturmuştum, öylece duruyordum düşüncelerim bile susmuştu sanki herşey durmuş gibi. Neydi bu olanlar, ben ne yaşadım, bu nasıl bir zehirdi ki ; benim Ali'mi gözü dönmüş bir caniye çevirdi.
Boğazım da olan düğümü söylemiyorum bile her şey bir anda son bulmuştu sanki, Ali beni, Masal'ını öylece yere fırlatmıştı, bunu yapabilmişti, bu savaşta ona yardımcı olacağımı söylemiştim onu asla bırakmayacağım demiştim ama bırakmıştım, bu korkunç kazaya sebep olmuştum. Gitmeseydim Ali peşimden gelmeyecekti ve bu kaza olmayacaktı, eğer kaza olmasaydı Ali hastanede olmazdı ve ben tüm bu yaşadıklarımı yaşamak zorunda kalmazdım. Ali'yi o halde görmezdim.
Kafamda bu düşüncelerle kaç saat oturduğumu bilmiyorum birden kafamı çevirip etrafımdan geçen insanlara baktım, içimde çok acıyan bir şeyler vardı daha fazla tutamadım kendimi gözyaşlarımı serbest bıraktım.
Kalktım, artık gitmem gerekiyordu biliyordum ama bacaklarım beni taşımıyordu adım dahi atamadım, daha birkaç saat öncesinden o Allah'ın belası şeyin Ali'me neler yaptığına şahit oldum, onu ne kadar canavarlaştırabildiğini gördüm. Tutamadım artık kendimi dizlerimin üstüne çöküp bağıra bağıra ağlamaya başladım etrafımdakiler bakıyorlardı ama aldırış etmedim çünkü içimdeki acıyı tarif edemezdim, onlarda anlayamazdı.
Güç bela ayağa kalkmayı başarmıştım, eve gitmem gerekiyordu çünkü annem defalarca aramıştı ama ben telefonun sesini dahi duyamamışım. Şimdi ne söylemem gerekiyordu ona bugün yaşadıklarımı anlatırsam annem bir daha onaylar mıydı Ali ile birlikte olmamı, hem madde kullandığını bile söylememiştim daha. Allah'ım keşke  bunların hepsi bir rüya olsa ve  bende uyansam  o korkunç rüyadan. Keşke şimdi gözlerimi açsam ve tüm bunlar yaşanmamış olsa kafamdaki düşüncelerle güç bela eve kadar gelebilmiştim, beni gören annem hemen yanıma gelerek,

- Masal bu ne halin?

Ne söylemeliydim ki? Ona bugün yaşadıklarımı söyleyemezdim, annemin bakışları üzerimdeydi neler olduğunu anlamaya çalışır gibi bakıyordu.

"Anne biraz dinlensem daha iyi olacak sonra konuşsak olur mu?"
diyerek odama doğru yöneldim annem de arkamdan 'tabii kızım' demekle yetindi. Odama geçer geçmez kıyafetlerimi bile çıkarmadan öylece yatağa uzanıp bugün olanları düşündüm. Bakalım bundan sonra bizi neler bekliyor, ben Aliye çözüm olabilecek miyim yoksa her şey daha mı kötü olacaktı, bu düşüncelerimle yatağın içinde kıvrana kıvrana gözlerimi kapadım.

***

  Bizim aşkımız, bunun üstesinden gelebilir miydi?
Biz bunun üstesinden gelebilecek kadar seviyor muyduk birbirimizi?
Biz mutlu sonla biten masallara inanıyor muyduk?
Biz mutlu sonsuzları daha çok sevmez miydik?
Mutlu sonsuz olsun sevgilim, lütfen mutlu sonsuz olsun.
Sana sevda sözü veriyorum sevgilim.
Bu zehirin seni benden almasına asla izin vermeyeceğim, seni asla bırakmayacağım, asla.

Gözlerimi açtığımda kulaklarım pencere köşesinde duran serçenin cıvıltılarıyla şenlendi. Yatağımdan kalkıp pencere köşesine doğru yaklaştım.
Ne tatlıydı. Uzanıp dokunmak istedim ama beni hissettiği gibi uçup gitmişti.
Tıpkı Ali gibi istememişti beni. 
Ali'den henüz haber alamadım, en iyisi Yusuf'u aramaktı. Hemen komidinin üzerinde duran telefonumu alıp Yusuf'u aradım, bir iki defa çaldıktan sonra Yusuf telefonu cevapladı.

-Efendim Masal.

"Merhaba Yusuf. Ali'yi merak ettim ben, bir gelişme var mı?"

-Ali iyi Masal, krizi geçti şuan uyutuyorlar.

"Neden uyutuyorlar?"

-Ağrısı vardı biraz, sakinleştirici verdiler.

"Anladım, ben oraya geleceğim."

MASAL'IN AŞKI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now