14.Bölüm

196 24 16
                                    

       Özlem nedir, bilir misin?

   Sevmek bazen vazgeçmektir. Onun iyiliği içinse eğer her şeyi göze alıp vazgeçmektir. Bir daha görmeyeceğini bile bile, sesini duymayacağını bile bile vazgeçmektir. Eğer senin iyiliğin için senden vazgeçmem gerekseydi  inan bende senden vazgeçerdim.

  Şimdi nerdesin, ne yapıyorsun, ne düşünüyorsun mesela, ne yiyorsun, ne içiyorsun, kim var yanında, kimlerle konuşuyorsun, kime döküyorsun içini... 
Beni düşünüyor musun Ali? Ne halde olduğumu düşünüyor musun hiç? Nefessiz kaldığımı biliyor musun? Beni duymuyor musun Ali? Duymuyor musun?
Duy artık beni Ali! Beni artık duy. Çık gel artık. Hangi cehennemdeysen çık gel, dayanamıyorum. Ben artık dayanamıyorum, dayanacak gücüm kalmadı, gel artık, gel!
Kaç hafta geçti sayamıyorum artık, yokluğunu sayacak tek bir nefesim bile kalmadı. Beni hiç mi sevmedin sen, hiç mi?
Ben neden hala çok seviyorum Ali, neden? Neden hala aklımdan atamıyorum seni, neden?
Yaşıyor musun, iyi misin, kötü müsün, hiçbir şey bilmiyorum. Çok merak ediyorum Ali. Çok merak ediyorum. Neden sana ulaşmamı istemiyorsun? Neden? Bir defa konuşsak her şey farklı olacaktı belkide, neden bu aşka olan inancını kaybediyorsun? Neden? Her zaman ki gibi yine en kolay yolu seçiyorsun. Kaçıyorsun yine. Neden korkuyorsun, ben yanındayım söz veriyorum hep yanında olacağım korkmana asla izin vermeyeceğim. Yeter ki çık gel. Beni daha fazla nefessiz bırakma. Bana bunu yapma Ali, beni yarım bırakma. Gel artık. Gel.

***

Kapı zilinin çalmasıyla ne zaman uyuduğumu bilmediğim uykumdan uyanmıştım. Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalkmaya çalıştım ama o kadar bitkindim ki, sanki sırtımda çok ağır bir yük varmış gibi kalkamıyordum. Pes edip yatağımda uzanmaya devam ettim ve tavanı seyretmeye başladım. Berbat bir haldeydim. Haftalardır doğru düzgün yemek yememiştim ve uyku düzenim altüst olmuştu. Biraz zayıflamıştım. Hergün ağlamaktan kızaran gözlerim git gide morarmış bir hal bırakıyordu yüzümde. Birde kalbim var tabi oda paramparça. Bunlar benim umrumda mıydı peki? Asla!
Yemek yiyip verdiğim kiloları geri alabilirdim, uyumaya çalışıp uyku düzenimi düzeltebilirdim, ağlamamaya çalışabilirdim ama peki ya kalbim. Kalbim ne olacaktı, onun ilacı neydi? Benim kalbim paramparça, yapıştıracak bir şey bulmaz mıyız? Gözlerimden süzülen yaşa yine engel olamadım, buna engel olamamaktan nefret ediyorum.
Odamın kapısının açılmasıyla gözyaşlarımı silip zorlada olsa oturur pozisyona geçtim. Ama içeri giren kişi, küçük bir şaşkınlık geçirmeme neden oldu.

"Gamze?"

-Masal. İyi misin? Çok merak ettim seni.

Gamze'nin endişeli bakışları yüzümde gezinip bir cevap beklerken sorduğu soruya karşılık vermem gerektiğini düşündüm. Merak edip evime kadar gelmişti sonuçta.

"İyiyim ben. Merak edeceğin bir durum yok. Sen nasılsın?"

-Boşver beni şimdi iyiyim ben ama sen iyi değilsin. Okula gelmiyorsun kaç haftadır. Merak ediyorum, ne oldu sana?

"Bir şey  yok Gamze, iyiyim ben."

-Masal bak ben hatalar yaptım sana karşı biliyorum ama bu üstesinden gelemeyeceğimiz hatalar değildi.

"Ben sana kızgın değilim ki. Hata falan yapmadın sen, ben fazla uzattım. Kusura bakma."

-Hayır asıl sen kusura bakma, seni bunca zaman yalnız bıraktım. Affet beni.

Dayanamayıp kollarımı Gamze'nin boynuna doladım. Buna o kadar çok ihtiyacım vardı ki. Bir süre sarıldıktan sonra geri çekilip Gamze'ye baktım.

"Ali"

-O kim?

"Her şeyim"
Gözlerim yine dolmuştu.

MASAL'IN AŞKI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now