Kalbim yara aldı
'Gitme,kal.'
Eğer kalırsam nasıl bakardım yüzüne, nasıl tutardım elini, nasıl öperdim yaralarından.
Ali tekrar mırıldanmaya başladı, kendinde miydi, bilmiyorum, yüzüne bakmaya cesaretim yoktu.
-Gitme kal be yanımda
Şurada başucumda
Sana kurban olurum
Elveda deme bana.
Mırıldanarak söylediği şarkı küçük bir tebessüm etmemi sağladı.
Asıl ben sana kurban olurum.
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip, yavaş yavaş Ali'ye taraf döndüm.
Ela gözlerine baktım uzun uzun.
Sevdiğim adamı getirdiğim hale baktım.
Gözyaşlarım yine ıslatmıştı yanaklarımı. Kahretsin!
-Masal, ağlama.
"Nedenmiş o?"
-Çünkü sen ağlayınca benim kalbim sıkışıyor. Nefessiz kalıyorum.
Biraz daha ilerleyip tam Ali'nin başucuna geçtim. Saçlarına dokunup yavaş yavaş okşamaya başladım. Gözyaşlarım usul usul yanaklarımı ıslatmaya devam ederken, Ali pür dikkat beni izliyordu.
Ağzımdan kaçan hıçkırığa engel olamayınca, konuşmak istedim.
"Özür dilerim Ali.
Çok üzgünüm. Ama sakın affetme beni olur mu? Çünkü affedilmezdi yaptığım şey, sebep olduğum şey affedilmezdi."
-Ne saçmalıyorsun sen. Neye sebep olmuşsun ki?
Ali hafızasını mı kaybetmişti?
"Nasıl ya sen bir şey hatırlamıyor musun? Hafızanı mı kaybettin yoksa?"
Telaşla söylediğim şey Ali'yi güldürmüştü.
-Masal bak ağlamak sana yaramıyor, kafayı sıyırıyorsun haberin olsun.
"Hafızanı kaybetmedin yani öylemi?"
-Saçmalama hafızamı neden kaybedeyim?
"E kafanı çarptın."
-Bak bu kadar saçmaladığın yeter. Hadi gel yanıma sarılayım biraz sana.
Ali'ye küçük bir tebessüm ettim. Bana kızgın değildi. Şükürler olsun iyiydi de. Hemen eğilip yanağına küçük bir buse bıraktım.
-Sen. Biraz önce dudağıma ne yaptın?
Ali'nin sorduğu soruyla yanaklarım birden bire alev almıştı, hissetmişti yaptığım şeyi. Çok utanıyorum şuan.
Kekeleyerek cevap verdim.
"Hiç bir şey yapmadım."
Ali dudaklarını bastırarak gülmemeye çalıştı. Yaptığı şey daha çok utanmamı sağladı.
Hemen konuyu değiştirmeye çalıştım.
"Yemek yedin mi sen?"
Ali kafasını iki yana sallayarak bana bakıp gülümsedi.
-Sensiz boğazımdan geçmedi.
"Abartma."
Ali saçlarımın ucundan tutarak yavaşça çekmeye başladı. Ben ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken beni öpmek istediğini söyledi.
-Eğilde öpeyim bir kerecik.
Bu haline istemeden bir kahkaha attım.
Daha sonra eğilip yanağımı Ali'nin dudaklarına yerleştirdim.
Ali öylece durunca, ne oldu anlamında bir bakış attım.
-Yine çok güzel lavanta kokuyorsun, başım döndü.
"İyi misin?"
-Daha önce hiç bu kadar iyi olmamıştım.
YOU ARE READING
MASAL'IN AŞKI (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Onu benden daha çok seviyorsun, ondan vazgeçemiyorsun ama benden kolayca vazgeçebilirsin öyle mi?" "Öyle Masal öyle!" "Onu seçersen öleceksin. Ölmek mi istiyorsun Ali?" "Ölmek istiyorum Masal, bu hayattan kurtulmak istiyorum. Herkesten nefret ediyo...
