1.Bölüm

1.2K 66 37
                                    

      Gamzeli çocuk

Hava yine çok güzeldi. Sabah okula gitmek için kalkıp yaptığım ilk iştir havaya bakmak. Nasıl giyineceğime öyle karar verirdim. Annemin "Masal hala uyanmadın mı?" diye bağırışı bütün düşüncelerimi böldü.
"Uyandım" diye seslenip hemen giyisi dolabıma doğru yaklaştım. Okul kıyafetlerimi giyip yanıma bir hırka alıp çıktım. Salona geldiğimde annem yine mükemmel bir kahvaltıyla karşıladı beni. Kahvaltımı yapar yapmaz evden çıktım.

Okulum evime çok uzak değildi. Yürümeli mesafe olarak on beş dakika yürümem gerekiyordu. Bunu sürekli sabah sporu diye adlandırırdım. Spor demişken şişman biri olduğumu düşünmeyin, sadece 49 kiloyum. Sürekli kandırırdım hep spor yapıyorum diye ama ihtiyacım olduğunu hiç düşünmedim. Daha 18 yaşındayım ve bence yaşıma göre kilom gayet uygundu. Okulun bahçesine girdiğimde Gamzenin,

"Sonunda geldin." demesiyle düşüncelerim yine bölündü. Of ne yapayım çok düşünüyorum. Gamze'ye

"Sanada günaydın canım." diye sitem ettim. Gamze "günaydın." diye cevap verdikten sonra beraber sınıfa doğru ilerledik.

Sınıfa girer girmez gözlerim Serkan'ı aradı. Sırasına baktığımda hala gelmemiş olduğunu anladım. İçten uzun bir of çekip Gamze'yle beraber kendi sıramıza oturduk. Gamzeyle çok iyi anlaşırdık. Güvendiğim tek arkadaşımdır diyebilirim. Serkanın içeri girip arkadaşlarına selam vermesiyle bakışlarım tamamen ona sabitlendi. Serkan'dan hoşlanıyordum, on ikinci Sınıfın başlarından beri bu böyleydi. Ama üç ay geçmesine rağmen henüz açılmış sayılmam.

Her seferinde cesaretimi topluyorum, tamam olucak diyorum ama yanına gidince cesaretimden eser kalmıyordu. Çok yakışıklı ve popüler sayılmazdı ama çok güzel bir kalbi olduğunu onunla ilk arkadaş olduğum zamanlardan beri bilirim ve tabii kocaman uzun kirpikli, kapkara gözleri vardı.

Peki ben ondan sadece hoşlanıyor muydum? Bilmiyorum. Duygularımdan hiçbir zaman emin olamadım, bu gidişle de olacağımı düşünmüyorum. Uzun bir süreden sonra nihayet çıkış saatimiz gelmişti. Eşyalarımı topladıktan sonra Gamze'nin servisine yetişmek için hızlı hızlı adımlarla ilerliyorduk. Bu arada Serkan gözden kaybolmuştu bile.

Gamze'yi servise bindirdikten sonra çantamdan telefon ve kulaklığımı çıkardım. Parça listemden Yalın'dan "deva bize sevişler" şarkısını açıp dinlemeye başladım. Şarkının sözlerine alçak bir sesle eşlik edip yürümeye devam ettim. Bu şarkının sözleri bana nedense çok anlamlı gelirdi.

Birden omuzumda bir ağırlık hissettim. Omuzuma baktığımda bunun bir erkek elinin olduğunu anlamam pek geç olmadı. Arkamı döndüğümde tanıdık bir yüzle karşılaştım.

Serkan...!

Kulaklığı çıkarıp gülümsedim. Oda aynı şekilde karşıladı beni. Ardından "nereye böyle." diye sordu.

"Eve gidiyorum." diye karşılık verdim.

Serkan "bende teyzemlere gidiyorum." dedi. Buna içten içe çok sevinmiştim. Çünkü teyzesiyle aynı apartmanda oturuyorduk. Serkan "beraber gidelim mi?" diye sorduğunda içimde kelebeklerin uçtuğunu hissediyordum. Biraz yürüdükten sonra Serkan'ın "sana bir sır verebilirmiyim." demesiyle bir an düşündüm, yoksa o mu önce bana açılacaktı?

"Tabii verebilirsin ben çok iyi sır tutarım." dedim

-Ben birini seviyorum Masal, öyle böyle değil çok seviyorum ve nasıl açılacağımı bilemiyorum. Bana ancak sen yardım edebilirsin, o yüzden bu sırrı sana vermek istedim.

Serkan'ın bütün bu söyledikleri bütün okları üzerimden bir anda çekmişti. Düşüncelerimi yarıda kestim ve "sana nasıl yardımcı olabilirim." diye cevap verdim

MASAL'IN AŞKI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now