98.Bölüm

16.2K 1K 874
                                    

İyi okumalar dilerim.❣

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

___________________________

"Geliyorlar"

Eymen hızlıca beni kucağına alıp askeri araça bindirdi. Sancılarım git gide artıyordu. Askeri araçla doğuma giden ilk kişi de ben olabilirim. Eymen yanımda oturuyordu. Başka asker de aracı kullanıyordu. Eymenin elini o kadar sıkıyordum ki renk değiştirmişti.

Cebimden telefonu çıkarıp Eymene uzattım. "Öyküyü ara." dedim. "Tamam komutanım." dedi. Öyküyü arayıp hoparlöre verdi.

"Efendim canım."

"Su geldi."

"Ne suyu?"

"Tövbe tövbe. Ne olabilir?"

"Ay tamam. Nerdesin?"

"Hastaneye gidiyoruz. Eve git çanta vestiyerde al. Biz hastaneye varana kadar sen gelirsin."

"Tamam. Derin derin nefes al ver. Sakin ol tamam mı?"

"Tamam."

Telefonu kapattım. Daha iki haftaları vardı. Hep Yiğit yüzünden. Her gün sizi bekliyorum dedi. Al sana bak geldiler.

Biraz daha gittikten Sinan durdu. "Ne oldu?" dedi Eymen. Kafamı kaldırıp dışarıya baktım. Bir araba önümüzü kesmişti ve içindekiler silah tutuyordu bize doğru. Derin nefes alıp verdim. Belimden silahımı çikarttım. "Komutanım siz burada kalın. Ve size sözüm olsun hastaneye yetiştirecem." dedi Eymen. "Olmaz. Bende varım sizinle." dedim. "Komutanım! Yüzbaşı bizi öldürür." dedi Sinan. "Ah! Başlarım şimdi Yüzbaşına. Aç şu kapıyı." dedim.

Dışardaki şerefsizlerden biri havaya silah sıktı. "Aşağı inin komutan!" dedi. "Bana bakın. Sakince aşağı inecez, ben komut verince kafalarına sıkarız. Sinan sol arka senin. Eymen sag arka senin. Diğerleri bende. Anlaşıldı mı?" dedim. Arada nefes alıp veriyordum ve konuşmaya devam ediyordum. "Emredersiniz komutanım." dedi ikiside.

Eymenin yardımıyla aşağı indim. İkisi de bir taraftan beni tutmuştu. Sancılarımdan dolayi ayakta zar zor duruyordum.

Hepsinin gözü ben ve karnımdaydı. Elimi karnıma koydum. "Biraz daha dayanın lütfen. Benim için." dedim. Ne oldu bilmiyorum ama sancılarım azaldı o an. Gülümsedim.

"Sen bizimle geliyorsun komutan." dedi Pislik. Öndeki üçü bana doğru gelmeye başladı. "Hazır mısınız?" dedim. "Ben dünden hazırım." dedi Sinan. "Şimdi." dedim. Öndeki iki kişiye vurup üçüncüsüne gecerken o da sıkmıştı. Eymen ve sinan aynı anda sıktılar. Hepsi yerle buluştular.

"Komutanım kolunuz!" dedi Eymen. Vurulmuştum. "Onlara bir şey olmasın beni boşverin." dedim. Araça geri bindik. Sinan başka ekipleri buraya çağırırken, Eymen koluma tampon yapıyordu. Telefonum çaldı. "Yengem Polis arıyor komutanım." dedi Eymen. "Sen konuş." dedim. Telefonu açıp hoparlöre verdi.

"Umay nerdesiniz?"

"Ben Uzman Çavuç Eymen. Çatışmadan çıktık."

"Salak o söylenir mi? Defne geliyoruz iyiyim."

"Kolundan vuruldu."

"Eymen canına mı susadin se-"

Birden çığlık attım. "Sinan gaza bas abi." dedi Eymen. "Umay dayan canım. Çocuklarin için." dedi Defne. Artık ağrıdan ağlamaya başladım.

Hastaneye gelince Eymen beni kucağına alıp içeriye doğru koştu. Sedyeye yatırdılar. Başımda Öykü, Asel ve Defne vardı. Ağrıdan inliyordum. "Yanındayiz güzelim. Hadi dayan." dedi Öykü. Doktor geldi başıma. Gözlerim bulanıklaşmaya başladı. Son duyduğum şey Doktorun "Kanaması var acil ameliyathaneye." demesiydi.

UMAYWhere stories live. Discover now