87.Bölüm

14.7K 1K 775
                                    

İyi okumalar dilerim.

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

___________________________

Gözlerimi ağrıyla açtım. Boynum ağrıyordu. Ellerimi hareket ettirmeye çalıştım ama bağlanmıştı. Sonra aklıma olanlar geldi. Sağıma baktığımda Yiğit oradaydı. Gözleri kapalıydı. "Yiğit!" diye seslendim. Kıpırdamıyordu. Ona doğru biraz süründüm. Bacağımı Yiğite değdirdim. "Sevgilim uyan." dedim. Hareket etmeye başladı.

Gözlerini açıp bana döndü. "İyisin değil mi?" dedim. "İyiyim ben." dedi. "Silah sesi geldi ama vurulmadın değil mi?" dedim. "Şerefsizler seni bayıltınca iki tanesini geberttim durmam için havaya ateş ettiler. Ben iyiyim. Senin canın acıdı mı?" dedi. "Yok." dedim.

Biri geldi yanımıza. "Oo uyanmışsınız." dedi ve kahkaha attı. "Salak ya bu." dedim. Yiğit güldü. Pislik bana doğru gelecekken ayağina çelme taktım ve yere düştü. "Sonra kalkıp gitti. Bizden çok korkuyorlardı. Yiğite döndüm.

"Çok fazla kalmadık mı? Ziyaretin kısası makbuldür." dedim. "Ellerimizi ne yapacaz?" dedi. Benim ellerimi ön tarafta bağlamışlardı. Yiğit'in arkada. "Dön arkanı açarım." dedim. Zorlansam da açabilmiştim. Yiğitte benim ellerimi çözüp öptü. Gülümsedim. Ayaklarımızı çözüp ayaklandık. "Silah bulmamız lazım." dedi Yiğit. Botumun içine baktım. Görmemiş salaklar. Mini silahımı her zaman yanıma alırdım. Çıkartıp Yiğite gösterdim. "Bende var." dedim. "Korkulur senden." dedi. Havalı havali bakışlar attım.

"Emir komuta sende Üstteğmenim." dedi Yiğit. "Yiiaa heyecanlandım." dedim. Güldü. Yanağıma yaklaşıp öptü. "Şansa ihtiyacin yok ama şans öpücüğü olsun." dedi. "Teşekkür ederim. " dedim.

"Sen diğer köşeye geç. Ben de burada kalacam. Dışardakilere seslenelim en az iki kişi gelir onları hallederiz ve silahlarını alırız. Cepanemiz de olur. Sonrası da Allah kerim." dedim. "Emredersiniz komutanım." dedi ve asker selamı verdi. Güldüm.

"Lan şerefsizler baksanıza." dedi Yiğit. İçeriye üç kişi girdi. Bitanesini ben diğerini Yigit tutup boyunlarından çevirdik. Diğeri donup kalmıştı. Eline tekme attım ve silahı yere düştü. Bağırmaya başladı. Cebindeki bıçağı çıkarıp boynunu kesti Yiğit. Dışardan sesler gelmeye başladı. "Geliyorlar dikkat et." dedi Yiğit. "B planını uyguluyoruz." dedim. "Güzelim ne ara kurduk." dedi. "Şimdi. Gelenin kafasına sık." dedim. "Güzel plan." dedi.

Ikisinin silahını Yiğit aldı. Digerininkini de ben aldim. Ceplerindeki bıçakları da aldık. Mağaranın içinden çıktık. Bize doğru gelene bıçağı fırlattim ve boynuna denk geldi. "Orayı nişan almamıştım ama neyse her türlü geberecek." dedim. "Hadi çabuk ol." dedi Yiğit. "C planını yapacam bekle." dedim. "Tamam." dedi. Silahin şarjörünü çıkarıp kurşunları elime aldim. Bıçak ve yerden aldığim kocaman taşın yardımıyla kurşunu acmıştım ve içindeki barutu yere döktüm.

Yiğitle biraz uzaklaştık. Gelenleri Yigit vuruyordu bende nişan alıp yere döktüğüm baruta sıktım ve çok yüksek ateş aldı. "Ay çok güzel. Şimdi gidebiliriz." dedim. Koşmaya başladik ve bize ulaşmaları biraz imkansızdı. "Güzelim kafan zehir gibi." dedi. "Biliyorum canım." dedim. Elimden tuttu ve daha hızlı koşmaya başladık.

Hava kararmıştı ve biz hâlâ yürüyorduk. En yakın karakola gidecektik. "Yiğit yoruldum." dedim. "Az daha sabret güzelim. Hadi sırtıma çık." dedi ve önümde arkasın dönük bir şekilde çöktü. "Ayağa kalk. Sen de yoruldun ve ağırlığımı sana yükliyemem." dedim. Elinden tuttum ve kaldırdım. Yürümeye devam ettik. "Çikolatalarım gitti." dedim. "Bir şey olmaz sevgilim ben sana alırım yine." dedi. Gülümsedim.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin