56.Bölüm

17.6K 1.1K 346
                                    

kucukbirHilal 'e ithafen💙

Keyifli okumalar dilerim.

Bize vatan delisi diyorlar, kafayı vatanla bozmuşsunuz diyorlar. Çok şükür kafamız bozuk, kanımız değil.🇹🇷🇹🇷

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Türk korkmaz, korkutur. Bir şey isterse onu yapmadıkça vazgeçmez. Hangi işe eI atarsa başarır. 🇹🇷
-Semame İbn-i Eşref

____________________________

"Güzelim iki üç tane mi demiştin sen?" dedi Yiğit. Suratımı astım. "15 20 tane. Belkide daha fazla." dedim. Gülüyordu. Beni kendine yaslayıp başımdan öptü. "Ben sana yardım ederim birlikte bitiririz." dedi Yiğit. "Hayır. Sen git kıyafetlerini değiştir doğru eve." dedim. "Yanında kalayım." dedi. "Hayır dedim sana. Eve gidip dinlen yarın birlikte bir şeyler yaparız artık." dedim.

Yiğiti zar zor ikna edip odasına gönderdim. O çıkana kadar ben de ters ters dosyalara bakıyordum. Yeni geldim insan bi acır ya.

Yiğit kıyafetlerini giymişti. Onunla birlikte dışarı çıktım. Uğurlamak için. Diğerleri de Yiğiti bekliyordu. "Umay sen niye giyinmedin?" dedi Ömer. "Cezalıyım bugün bensiz gidiyorsunuz." dedim. "Kıyamam ben sana." dedi Defne. Dudaklarımı büzdüm.

"Yarın bize kahvaltıya davetlisiniz." dedi Okan. "Umay sende erken bitir gel." dedi Ömer. "İnşallah. Hadi hadi eve gidin dinlenin." dedim. Hepsi arabaya sıkışıp gitti. Yiğite de motorumu verdim. "Dikkatli git." dedim. "Sen de dikkat et kendine. Kalayım mı?" dedi. "Aşkım hadi bitanem görüşürüz yarın." dedim. Alnımdan öpüp motora bindi. Gözden kaybolana kadar onu izledim.

Yiğit gidince odama girdim. Kantin de açık olamazdı bu saatte. Çekmecelerimden 5 tane kek çıkarıp yedim. İyiki saklamışım. Üstümdeki ceketi çıkardım. Saçımı da kalemle bağlayıp dosyalara başladım. "Bismillah."

Yarısını bitirmiştim. Gözlerim artık ağırlaşıyordu. Kendime acı bi kahve yapıp içtim. "Bunu nasıl içiyorlar ya." dedim kendi kendime. Kahveyle pek aram yoktu arada sırada.

Son bi tane kalmıştı. Gözlerimde artık çift görüyordu. Birazcık kafamı masaya koyup gözlerimi dinlendirmek istedim ama uyuya kalmışım.

"Güzelim başka yer kalmamış mı burada uyumuşsun? Uyan hadi." güne Yiğit'in sesiyle ve yanağıma kondurduğu öpücükle başladım.

Dudağım yukarı doğru kıvrıldı hemen. Yavaş yavaş gözlerimi açıp doğruldum. "Saat kaç?" dedim. "8. Defne ile Öykü karşı tarafa gelince senin hâlâ gelmediğini söylediler. Ben de seni almaya geldim." dedi. "O kadar uyumuş muyum?" dedim. "Hadi kalk hazırlan." dedi. "Bi tane kalmıştı. Dur onu da bitireyim." dedim. "Sen hazırlan ben bitiririm onu." dedi. "Yiiaa." deyip boynuna sarıldım.

Yiğit masama otururken ben de lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Kıyafetlerimi alıp Yiğit'in odasına girdim. Ayakkabilarıma da giyip çıktım. Yiğit dosyayı bitirmişti. Üniformamı dolabıma koyduktan sonra birlikte çıktık. "Güzelim bir şey unutmadın mı?" dedi. "Yok hayır." dedim. Elini saçlarıma götürüp kalemi çekti. Saçlarım savruldu. "Kalem vardı orada değil mi?" dedim. Güldü.

UMAYWhere stories live. Discover now