33.Bölüm✔️

25.5K 1.4K 255
                                    

İyi okumalar dilerim.

🇹🇷Bizim VATAN sevgimiz kulağımıza okunan Ezan ile başladı, arkamızdan okunan Sela ile biter...🇹🇷

_______________________

Toplantı odasında sessizlik hakimdi. Yiğit sağ olsun bugün epeyi yorulmuştuk. Dinlenemeden üstüne operasyon çıkmıştı. Kollarımı birbirine dolamış arkama yaslanmıştım. Şu an uykum vardı ama helikoptere bindiğim gibi kaçacağına emindim.

"Güzelim?" Başımı Yiğit'e çevirdim. "Neden konuşmuyorsun?" Gülümsedim. "Konuşayım mı?" Başını aşağı yukarı salladı. "Konuş. Hiç susma. Seni bir ömür dinlerim ben." Başımı omuzuna yaslayınca saçlarımın üzerinden öpmüştü.

Gözlerimi karşıdakilere çevirince dudaklarımı birbirine bastırdım. Ayaz ve Ömer garip yüz ifadeleriyle bizi izliyorlardı. Ayaz, aramıza katılalı yirmi dört saat bile olmamıştı ama sanki her zaman bizimleymiş gibi bir uyumu vardı. Kimse yabancılık çekmiyordu.

"Komutanım iyi ki geldiniz. Bunlar, Öykü yengem de aralarına girince, dört kişi beni dışlıyor. Sap gibi kalıyorum." Ayaz, Ömer'in omuzunu sıvazladı. "Artık yalnız değilsin, kardeşim. Biz ikimiz beraber onları dışlarız."

Masanın üzerindeki su şişesini aldım elime. "İlk gününüzde operasyon çıktı. Umay üsteğmenimde de öyle olmuştu." Şişenin yarısını bitirmiştim. "Nasıl bir operasyondu?" Gülümsemiştim. "Adamı diri diri yaktım. Zevk vericiydi." Gözlerini Yiğit'e çevirmişti. Onay bekliyordu. "Annem ve babamın şehit olmasına sebep oldu. Acısız ölüm onun için ödül olurdu. Oradan uzaklaşana kadar yalvarışını ve acı yakarışlarını dinledim."

Yiğit elimi tutmuştu. "Başın sağ olsun. Bilmiyordum." Ayaz'ın geldiğinden beri ilk defa yüzünün asıldığına şahit olmuştum. "Vatan sağ olsun. Bildikten sonra da bir şey değişmesin." Başını aşağı yukarı salladı. "Değişmez. Benim için her zaman küçük hanım olarak kalacaksın."

Sevdiğim adama döndüm. "Acıktım ben." Avucunu yanağıma yasladı. Başparmağı yanağımı okşadı. "Alırım şimdi ben güzelime bir şeyler." Devam edememiştik çünkü albay gelmişti.

Albay operasyon üzerinden kısa bir geçiş yapmıştı. Hepimiz üzerinde gözlerini gezdirmişti. "Niye sadece sen mutlu gibisin?" Üzüntümü iyi saklarım da ondan. "Onlara kelle kalmayacağı için üzülmüş olmalılar komutanım. Tüm leşler şahsıma ait bir eser olacağına emin olabilirsiniz." Albay Yiğit'e bakmıştı.

"Asena'nın yaptıklarından ve yapacaklarından sen sorumlusun." Başladı benim mesai. "Kimseyi riske atmayacağına eminim. Kendisine güveniyorum." Göz ucuyla Yiğit'e baktım. Bu adamı seviyorum. "Seni de kendisine benzetmiş." Neyim var benim? "Gurur duyarım." Bu adamı çok seviyorum.

"Sizi Paşa'ya bırakıyorum." Ben uğraşamadım o uğraşsın der gibi. Operasyon ile ilgi birkaç şey ekleyip çıkmıştı.

"Paşa?" Ayaz'a bir şok dalgası daha. "Süleyman Yücesoy." Kaşlarını çatmıştı. "Umay üsteğmenin dedesi oluyor." Sandalyeyi geriye doğru çekti.

"Sana dokunan ölmez."

"Ölmek için yalvarır."

Ayağa kalkıp karşıma geçmişti. "Kardeşiz değil mi?" Yiğit aramıza girdi. "Hazırlanmanız için sadece on dakikanız var, Bozkurt timi!" Elimi tutup toplantı odasından çıkarmıştı. Hazırlanmak için teçhizat odasına iniyorduk.

"Hatırlat da müsait bir zamanda seni öpeyim." Ciddiyetini bozmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu. "Operasyon bitiminde görüşelim üsteğmenim." Gülümsedim. "Emredersiniz yüzbaşım."

UMAYOnde histórias criam vida. Descubra agora