80.Bölüm

17K 991 402
                                    

İyi okumalar dilerim.

🇹🇷🇹🇷🇹🇷

______________________________

Yiğite yaslanmıştım. Birlikte manzarayı izliyorduk. Daha doğrusu ben manzarayı o da beni. Çok mutlu olmuştu. Ve ben sırf o mutlu olsun diye her şeyi yapardım. Sırf gamzesi çıksın diye. Sevmekte bu değilmiydi.

Başımı kaldırıp karalarına baktım. Gülmsedim.  "Neden ben?" dedim. "Neden sevdin beni?" Saçlarımı okşadı. "Allah istedi, kalp itaat etti..." dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Kolunu ısırdım. "Ya ben seni yerim." dedim. Kolunu sıvazladı sonra güldü.

Hava kararınca kaktık biz de. "İkisini birden nasıl götürecez." dedi Yiğit. "Yenisini sen al, diğerini ben kullanırım." dedim. "Kolun yaralı." dedi. "Sorun olmaz." dedim. Sonunda ikna edip arabaya bindim. Sonuçta artık benim arabam bu olacaktı. Yiğit önde ben arkada kullanıyorduk.

Sol kolum beni zorlasa da biraz sorun yoktu. Lojmana girince arabaları park ettik. "Eve mi gideceksin?" dedi. "Evet." dedim. "Özlerim." dedi. Güldüm. "Yarın yine yan yanayız. Sende eve gidip dinlen." dedim. Sardı beni. "Her şey için çok teşekkür ederim. Hayatıma girdiğinden beri günlerim şükür ederek geçiyor. Arabanı satmasaydın daha iyi olurdu ama." dedi. Susturdum. "O konu kapandı." dedim. "Hani ben doğum günü çocuğuyum ya." dedi çocuk kelimesini bastıra bastıra. "Evet" dedim. "Bugün yanımda uyusan." dedi. "Alıştın sen. Hadi doğru eve." dedim. Son bir defa sarıldı. Sonra apartmana girdim.

Öykü'nün nöbeti vardı. Kapıyı açıp eve girdim. Yüzümdeki gülümseme olduğu gibi kalmıştı. Üzerimdekileri çıkarıp duşa girdim. İyice mayışmıştım. Üzerime bir şeyler giyip yatağıma girdim. Sevdiğime sarılıp uyumak isterdim ama şimdilik ayıcıkla idare edecez.

🌠🌠

Sabah huzurlu bir şekilde uyandım. İhtiyaçlarımı karşıladıktan sonra siyah pantolonumu ve beyaz tişörtümü giydim. Saçlarımı taradıktan sonra ördüm. Deri ceketimi de alıp mutfağa girdim. Şu an ben buzdolabına, buzdolabı da bana bakıyordu. Öykü olmayınca da hiç kahvaltı yapasım yok ya. Bakışmayı sonladırıp buzdolabının kapağını kapattım.

Kaskımı alıp aşağı indim. Kimseyi beklemeden motoruma binip yola çıktım. Hızla gidiyordum. Özlemişim. Karargâha gelince motordan indim. "Ooo motorcu güzeli Günaydın." dedi Ömer. Güldüm. "Günaydın." dedim. "Yiğit ile Ayaz nerede?" dedi Ömer. "Gelirler birazdan." dedim.

"Lan arabadaki karizmaya bak abi." dedi Savaş. Savaşın baktığı tarafa baktım. Yiğit'in yeni arabasına söylüyordu. Arabayı park edince Yiğit ve Ayaz indi. "Soyguna mı gitmişler?" dedi Okan. Kahkaha attım. Arabaya doğru gittiler ben de onları izliyordum. "Abi hayırdır?" dedi Ömer. "Umay'ın hediyesi." dedi Ayaz. Hepsi bana döndü. Gülümsedim. "Senin araban yoktu sattın mı?" dedi Okan. "Evet." dedim. "Allahım bana da böyle bir sevgili, eş nasip et." dedi Savaş. Yiğit Savaşın kafasına vurdu. "O sadece bana nasip oldu." dedi Yiğit.

Onları başbaşa bırakıp alay binasına girdim. Odama çıkıp Üniformami giydim. Kol askımı kullanmıyordum artık. Kolum daha iyiydi. Zaten artık alıştım. Beremi düzeltirken kapım çaldı. "Gir!" dedim. "Ben güzeller güzeli meleğime bakmıştım." dedi Yiğit. "Yanlış odaya geldiniz. Koridorun başındaki odaya gitmelisiniz." dedim. Orada da Ömerin odası vardı. Yüzünü buruşturdu.

Yanıma gelip saçlarımı düzeltti. Sonra da beremi takıp öptü.Babamın saatini takmıştı. Gözlerine bakıp gülümsedim. "Kahvaltı yapmamışsındır. Hadi gidip yapalım." dedi. "Tamam." dedim. Silahımı da yanıma alıp mekâna gittik. "Umay abicim ben varken sevgiline araba mı alıyorsun?" dedi Ayaz. "Evet." dedim. Gözlerini kısıp baktı. Güldüm. Yanına gittim. "Oy kıyamam ben abime. Bizim arabamız sizin de arabanız." dedim. Kolunun altına aldı beni. "Bitanedir benim kardeşim." dedi Ayaz. Yiğit ters ters bakınca Ayaz kolunu çekti. "Bi rahat vermiyor ya bize." dedi Ayaz. "Aynen." dedim.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin